Yazarın Diğer Yazıları

Pınar Erol
Pınar Erol
erol_pinar@hotmail.com
Hiç mola vermeden, izin yapmadan süren yoğun çalışma baskısına karşın üç ay boyunca ödenmeyen maaşlar… Ücretlerini alma talebiyle, yıllardır üyesi oldukları, aidat verdikleri sendikayla eyleme geçen ama eylemin daha ikinci gününde yarı yolda bırakılan ve bir başka sendikaya geçmeye karar veren işçiler… Tokat ilinde Şık Makas tekstil fabrikasında yeni bir işçi mücadelesi yaşanıyor. Kadın işçiler mücadelenin en önünde yer alıyor. Yeni sendika temsilcisi Buse Kara ile konuştuk.
Yoğun bakım birimleri hepimizin, sevdiklerimizin yaşayabileceği önemli bir sağlık sorununda en kritik sağlık hizmetini aldığımız birimler. Ancak buralarda çalışan hemşireler üzerlerindeki, aslında kurallara aykırı olan fazla çalışma baskısına, bunun yarattığı tükenmişliğe karşı hemen her yerde kavga vermek zorunda kalıyor. Kayseri ve İstanbul’daki iki şehir hastanesinden yoğun bakım hemşireleri Aynur Gürcan ve Diren Doğan ile konuştuk 
15 yaşındaki Hilal Özdemir 31 Ağustos Pazar gecesi Boğaziçi Üniversitesi’ndeki düğünde garsonluk yaparken bir erkek tarafından öldürüldü. Çocuk işçi Hilal’in gece çalıştırılması yasaktı.  Feminist öğrenci kadınlar “Kadın ve lgbti+ öğrenciler için erkek şiddetinden uzak kampüsler istiyoruz” taleplerini bir kez daha dile getiriyorlar. 
Kamu emekçilerinin hükümetin zam teklifine karşı İstanbul Kadıköy’deki eyleminde konuştuğumuz kadınlar emeklerinin değersizleştirildiğini, geçinemediklerini belirterek tepkilerini dile getirdiler. İşyerlerinde yaşanan toplumsal cinsiyet temelli ayrımcılıkların da giderilmesi gerektiğine vurgu yapan kadın çalışanlar, sendikaların ortak eylem yapmasını olumlu buluyorlar.
Bir kartın borcunu döndüremediğinde diğer karttan çekip ödeyen, borcunu kapatmak için bireysel kredi kullanan, yasal takibe uğrayan, ellerine para geçince işsiz kaldıkları dönemde biriken borcu kapatmak zorunda olan fabrika işçisi kadınlar… Üniversiteden az ya da çok borçlu mezun olan, iş bulabildiklerinde borçları azalacağına artan genç kadınlar… Türkiye’de gitgide büyüyen kredi kartı ve bireysel kredi borçları sorununu kadın işçilerin nasıl yaşadığına baktık.
DİSK’in aracılığıyla(*) Türkiye’ye gelen ve içinde yer aldıkları ABD işçi hareketine 50 yılı aşkın süredir emek veren iki şahane kadın; Barbara Garson ve Jane Slaughter Kadınİşçi bürosuna da uğradılar. Onlardan Vietnam Savaşı karşıtlığından emek yazımı ve gazeteciliğine mücadele dolu yaşamlarını oradaki sınıfın deneyimlerini dinledik.  Eylemi burada da ihmal etmediler.
İzmir Dikili’de Queen Flowers’da çiçek üretiminde çalışan çoğunluğu kadın 350 işçi DİSK’e bağlı BTO-Sen sendikasında örgütlendi, sendika toplu sözleşme yetkisi aldı. Ancak Danimarka merkezli şirket sendikanın yetkisini tanımadı ve baskılara başladı. Eşler, nişanlılar tehdit edildi.  BTO-Sen basın açıklamalarına her Cuma İstanbul’da Danimarka konsolosluğunun bulunduğu Trump Tower önünde devam ediyor.
600 bini aşkın çalışanı ilgilendiren kamu toplu sözleşmelerinin üçüncü toplantısı da yapıldı. Kadın işçilerin talepleri Hak-İş ve Türk-İş’in sunduğu ortak teklife hiçbir şekilde yansıtılmadı.  İki hastane çalışanı, Sağlık-İş Sendikası İstanbul Şube Başkanı Nedime Mutlu Yıldırım ve Gaziantep milletvekili Sevda Karaca ile konuştuk.
İstanbul Esenyurt Belediyesi önünde seçilmiş başkan yerine atanan kayyum yönetiminin işten çıkarttığı işçilerin işe iade mücadelesi devam ediyor. Toplu işten çıkarılan 57 işçiden biri olan güvenlik görevlisi Günay Yıldız iki çocuklu ve evinin geçimini tek başına sağlayan bir kadın. İşine iadesi için mücadele ediyor.
Belediyeler sadece kadına yönelik yaptığı hizmetlerle değil aynı zamanda bir istihdam alanı olarak da önem arz ediyor. Son dönemlerde erkek işlerine kadınların alınması ile yeni istihdam alanları da açıldı. Kayyuma devredilen belediyelerde ise kadın kazanımları geri alınıyor. Olan biteni belediye çalışanı kadınlarla konuştuk.
Betül Kocaaslan yaptığı araştırmada son yıllarda metal ve tekstil sektörlerinde yaşanan, kadın işçilerin öne çıktığı dört sendikalaşma mücadelesini ve işyeri önü direniş sürecini kadın işçilerle yaptığı yüz yüze görüşmeler yoluyla incelemiş. Sendikalı olmanın kadınları güçlendiren bir deneyim olduğunu görmüş. “Ama hayal kırıklığı da sürecin bir başka boyutu” diyor. 
İstanbul Kadıköy’de kadınların bir araya geldiği 8 Mart mitinginde üniversite için İstanbul’a henüz gelmiş olan ve ilk 8 Mart mitingine katılmanın heyecanını yaşayan Ilgın da, kızını cezaevlerinde yaşanan 19 Aralık katliamını protesto ettiği ölüm orucunda 25 yaşında kaybetmiş olmanın dinmeyen acısını alana taşımış olan Selvi Gülmez de miting alanında kadınların bir arada çıkardığı güçlü sesten dolayı daha mutlu ve güçlü hissettiklerini anlattılar. 
Türk Tabipler Birliği (TTB) “Türkiye’de sağlık sisteminin çöktüğü” tespitiyle şubat ayının başında “Başka Bir Sağlık Sistemi, Başka Bir Hekimlik Ortamı Mücadele Programı”nı başlattı. Programın bir ayağı olarak İstanbul’dan Ankara’ya Beyaz Yürüyüş gerçekleştirildi. TTB Merkez Konseyi üyesi Ayşegül Ateş Tarla ve TTB Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Kolu Yürütme Kurulu üyesi Jini Güneş Keskin ile “başka bir sağlık sisteminde” kadınlar için nelerin değişmesi gerektiğini konuştuk. 
Polonez fabrikasındaki direnişte aylarca mücadele eden kadın işçiler, varılan anlaşmanın sonrasında şimdi ne durumdalar? Ulaşabildiğimiz dört kadın işçiye sorduk. İş bulmamaktan şikayetçiler. Ayrıca tazminatlar ödenirken sendika tarafından kesilen para ile ilgili hoşnutsuzluklarını dile getirdiler. Bahsettikleri hoşnutsuzlukları Tek Gıda-İş Örgütlenme Sekreteri Yunus Durdu’ya da sorduk.
İçeriklerimizi kaçırmamak için e-posta bültenimize ücretsiz abone olun!