25 Kasım

Kadın işçiler, 25 Kasım’da erkek-devlet şiddetine karşı sokaklarda ve alanlarda olacaklarını vurgulayarak, “Her 25 Kasım’da alanlardayım çünkü şiddet her yerde. Şiddet evde, iş yerinde, okulda, üniversitelerde, fabrikalarda. Evde erkeğin kahrını, işyerinde de patronun kahrını çekiyoruz. Yaşamımıza, emeğimize sahip çıkmak için sokaklarda olacağız” diyor.
Kadınİşçi olarak 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele ve Dayanışma Günü etkinliği çerçevesinde 1 Aralık Pazar günü Gebze’de buluştuk. İşyerinde, sokakta ve evde yaşadığımız şiddeti, dayanışmayı, ücretli emek deneyimlerimizi konuştuk. Erkeklerin alınmadığı bir kıraathanede yaptığımız buluşmada öne çıkan mesaj ise “Şiddetin herhangi birimizi bulmaması için her kadının dayanışmanın bir parçası olması gerekli” oldu.
25 Kasım yasaklar, engellemeler ve polis şiddeti ile gelse de kadın ve LGBTİ+’lar bu engelleri aştı, yasakları tanımadı. Kadınlar ve LGBTİ+lar yoksulluğa, kadın cinayetlerine, erkek şiddetinin her biçimine, nefrete, kadın düşmanı politikalara, kayyımlara, savaşlara karşı “Biz hayatı istiyoruz” dediler, “değiştirecek gücümüz var” mesajı verdiler.
25 Kasım’da sağdan soldan erkekler kadına yönelik şiddete karşı olduklarını dile getirecekler yine. Oysa somut olarak yapılacaklar vardı. Adamlar şiddete karşıyız dediğinde, geçtiğimiz günlerde Kadıköy Belediyesi’nde imzalamadıkları toplu sözleşmeyi onlara her seferinde hatırlatmak boynumuzun borcu artık.
“Filistinli kadınların etnik temizlik amacıyla hedef alınmasının devlet şiddetinin en açık ve ağır biçimlerinden biri olduğu tartışma götürmez bence. o yüzden, bu 25 kasım’da, filistinli kadınları unutmayalım.”
25 Kasım geliyor. Bu yıl 25 Kasım’ı kadınların duygularını, bilinçlerini ve bilinçaltlarını anlatan şarkılarla karşılamaya devam ediyoruz. Bunlar kader olarak kabul edilmiş her türlü erkek zorbalığına, baskıya karşı ses çıkaran, içimizdeki itirazları dile getiren şarkılar…
“Bu yıl 25 Kasım’ı kadınların duygularını, bilinçlerini ve bilinçaltlarını anlatan şarkılarla karşılamak istedim. Arzuları, tutkuları, acıları ve öfkeleri ile. Camlarda beklemek yerine kapıyı gösteren: “Arkanı dön ve çık, kapı açık. İstenmiyorsun artık.” Onca yenilişlerden geçip “istenmiyorsun artık” diyebilmek… Bunun nasıl bir güçlenme olduğunu kadınlar bilir.
25 Kasım’da kadınlar erkek ve devlet şiddetini protesto etmek ve mücadeleyi birleştirmek için sokaklardaydı. Kadınlar eylemlerde “Filistin’deki soykırıma karşı İsrail’le ticarete son” çağrısı da yaptılar. 25 Kasım sendikaların da gündemindeydi.
25 Kasım vesilesiyle, kadın sendikacılarla işyerindeki kadına yönelik şiddet biçimlerini ve sendikaların bu konudaki çalışmalarını, BİRTEK-SEN Sendikası Malatya İl Temsilcisi Halime Sancak ve Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Avrupa Yakası Temsilcisi Damla Topuz ile konuştuk.
25 Kasım vesilesiyle, kadın sendikacılarla işyerindeki kadına yönelik şiddet biçimlerini ve sendikaların bu konudaki çalışmalarını, DİSK’e bağlı Genel İş sendikası İstanbul Anadolu Yakası 1 No’lu şube başkanı Nazan Gevher Çam Ay ve DGD-SEN genel başkanı Neslihan Acar ile konuştuk.
Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü olan 25 Kasım yaklaşırken mevsimlik tarım işçisi kadınların işyerinde ve evde yaşadığı şiddeti tarım işçisi kadınlardan dinledik. 25 yaşında, bir çocuk annesi olan Hediye çocuk işçi olarak başladığı çalışma yaşamında tarım işçisi kadınlara ve kız çocuklarına biçilen kaderi lanetleyerek anlattı.
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde Taksim’de polisin ağır şiddetine, işkencesine maruz bırakılan kadınlar, “Susmayacağız, bu şiddetin normalleşmesine izin vermeyeceğiz” diyor. Kadınlar yarın (30 Kasım) ilk suç duyurusunu yapacak.
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele ve Uluslararası Dayanışma gününde, kadınlar her yerde erkek-devlet şiddetine karşı isyanlarını dile getirip, mücadeleye devam edeceklerini söylediler. Tünel’deki feminist gece yürüyüşünde barikatlar devrildi. Gebze’deki eylemde Birleşik Metal İş Sendikası Kadın Komisyonu da alandaydı.
Dünya Sendikalar Birliği (ITUC) Avrupa Sendikalar Birliği (ETUC) ve Industriall, 25 Kasım’la 10 Aralık tarihleri arasında yürüteceği kampanyayla devletleri işyerinde şiddet ve cinsel tacize karşı ILO 190’nın onaylanması için göreve çağırdı. ITUC bildirisinde göçmen ve LGBTQ+ lara yönelik şiddet ön plana çıkarken, ETUC şiddet ve cinsel tacize karşı mücadelenin Avrupa Komisyonu’nun gündeminden çıkarılmasını kınadı. Industriall bildirisinde ise aile içi şiddete vurgu vardı.
İçeriklerimizi kaçırmamak için e-posta bültenimize ücretsiz abone olun!