Ayşe Düzkan

Acun Karadağ’ı KHK’lara karşı yürütülen Yüksel direnişiyle tanıdık… Direnişçiler bizlere bir hak mücadelesinin nasıl meşruiyet kazanıp, geniş kesimleri etkileyeceğini gösterdiler. Acun direniş güncelerini “Güneş Her şeyin Farkındaydı” isimli kitapta topladı. Onunla o günleri hatırlıyor ve gerçek eylem bilgisinin ne olduğunu öğreniyoruz.
“Küçük bir çocuğun, küçük bir kızın, genç bir kadının aile büyükleri, ailenin erkekleri, babası karşısındaki çaresizliği başka hiçbir çaresizliğe benzemez.”
“Türkçede erkek ifadesinin dişil karşılığı kolay kolay kadın olmaz, genellikle ‘bayan’, zaman zaman ‘hanım’ hatta “aile” olur. kadın, nedeni açık olacak şekilde cinsellik getiriyor erkeklerin aklına! onu da ayıp sayıyorlar. nitekim filenin sultanları, ‘kızlar’ birçok mecrada ‘bayan voleybol takımı’, erkek futbolu, sadece ‘futbol.’”
“anneleri hapsetmekte beis görmeyen devlet cezaevi koşullarını onlara, çocuklara, genel olarak insana yakışır bir şekilde kurmuyor. bazen yetişkin mahpuslara yetecek kadar yatağın bile bulunmadığı koğuşlarda çocuklar anneleriyle birlikte yatıyor.”
“disk basın-iş adına, avrupa gazeteciler federasyonu’nun yıllık toplantısı için priştine’ye gittim. Türkiye’den gelen gazeteciler iktidarın son torba yasası’nda yer alan etki ajanlığıyla ilgili tasarıyı da gündeme getirdi. bunlar konuşulurken metin cihan da avrupa birliği’nin iktidar yanlısı kuruluşları fonladığını açığa çıkartmaz mı?”
Çalışma Bakanı’nın 1 Mayıs ve Taksim açıklamasındaki tek doğru “hatırlamak” üzerine. Ancak kimin hatırladığı, hatırlattığı ve kimin hafızasından doğru baktığımız önemli olan… Biz de feministlere sorduk, onlar da anlattı: “Devlet ‘buyurun’ demedi, biz açtık o yolları!”
Sağın en kadın düşmanı kesimlerini bir araya getiren yeni hükümet döneminde bizi neler bekliyor; bu durum feminist mücadeleyi, kullandığımız araçları nasıl etkileyecek? Ayşe Düzkan’la konuştuk.
İçeriklerimizi kaçırmamak için e-posta bültenimize ücretsiz abone olun!