Çay deyince akla kadınlar geliyor gelmesine ama kadınların çayı hangi bedellerle var ettiği pek bilinmiyor. Çayda çalışan kadınlar bel fıtığı, böbrek rahatsızlığı, kadın hastalıkları, romatizma, kanser, tansiyon, kalp ve depresyon gibi pek çok hastalık içindeler.
Kadınların el becerileri ve saklanan emeği üzerinden kendini var eden bir sektör halı dokumacılığı. Fabrikasyon işler bir yana evlerdeki üretim sürecinde kayıtsız işçilik, çocuk işçiliği, sağlığa ve sosyal hizmetlere erişememe, farklı hanelerin farklı yevmiyelere tabii olması, erkeklerin kazanca el koyması gibi ciddi sorunlar yaşanıyor. İpek halıcılığı ise fiyatı artsa da dokumacının ücretinin artmadığı tam bir sömürü çarkı.
Yemek sektöründe çalışan kadınlar, cinsiyet ayrımcılığına maruz kalıyor. Bu sektörde çalışan kadınların yükselmesine erkekler engel oluyor. Erkek egemen baskılar yüzünden kadınlar belli alanlara sıkıştırılıyor. Ama “mutfak erkek işidir” şeklindeki cinsiyetçi önyargıyı kıranlar var. Onlarla konuştuk.
Evli ya da bekâr fark etmez, kadınların tek başına plan yapma, tatile gitme hakları var. Bu bir ihtiyaç. Aileden, erkeklerden, çocuklardan ayrı zaman geçirmeli, kafa dinleyebilmeli, sırf kendisi için bir şeyler yapmanın tadına varmalı, bu özgürlüğü yaşayabilmeli.
Fazla mesai sözleşmeleri… Artık her işletme dayatıyor bunu. Aç açıkta kalmaktansa daha ilk gün önümüze konulan bu sözleşmelerle modern köleliğe geçişimize, kendi elimizle onay veriyoruz. Amazon depo, Mitsuba, Legrand ve Farplas’tan kadın işçilerle bu sözleşmeleri ve fazla mesailer nedeniyle yaşadıkları sorunları konuştuk.
Çay üreticisi kadınlar, 7 TL olarak açıklanan yaş çay fiyatına da kota uygulamasına da tepkili. “Ellerine hiç çay makası almayan kişiler çaya fiyat biçiyor, kota koyuyor, her şeye karar veriyor. Kazancımız elimizde eriyor. Emek bizim, söz de bizim olacak” diyorlar.
İşçi avukat Sibel Soydemir’in patronuna açtığı kötü niyet davasını kazanması, erkek yargı düzeninde kadınların yaşadığı cinsiyet temelli ayrımcılığı ve şiddeti bir kez daha gündeme getirdi. Mobbing, cinsiyetçi iş bölümü, taciz, güzellik dayatması, emek sömürüsü… Sorunlar saymakla bitmiyor. Kadın avukatlarla konuştuk.
Cilt bakım ve güzellik merkezleri birçok kadının uğramadan geçmediği yerler. Kusursuz güzelliğin dayatıldığı kapitalizm ve patriyarka koşullarında oldukça karlı olan bu merkezler, çalışanlar için emek sömürüsünün katmerlendiği işyerleri olarak karşımıza çıkıyor. Asgari ücretle, kadın işçi sağlığı ve iş güvenliği koşullarına dikkat edilmeyen işyerlerinde durmaksızın çalışıyorlar.