kadın grevi

1 Mayıs arifesinde kadınlara hâlâ emekçi değilmiş muamelesi yapılırken, kadınlar hâlâ evde, sendikalarda, iş yerlerinde bir sürü ayrımcılığa uğrarken sizlere kadın işçi tarihinden ilham veren, eğlendiren ve gerçek olayları aktaran bir filmden bahsetmek istiyorum: Türkiye’de gösterilen adıyla “Kadının Fenni”. 1968’de Ford’un Avrupa’daki en büyük fabrikasında çalışan kadınların ücret eşitliği için çıktığı grevi başarıyla anlatır.
İzlanda’da kadınlar geçtiğimiz hafta evde, işte grevdeydi. Grev sloganı olarak ev içi emek sömürüsü ve cinsel şiddet başlığını seçmeleri önemliydi. Çünkü erkek şiddeti birçok şeyle ilgili olabildiği gibi en çok patriyarkanın ev içi ekonomi politikalarının yürütülebilmesi ile ilgilidir.
“Kvennafri” (Kadınlar Günü) olarak adlandırılan eylem, ilk kez 24 Ekim 1975’te düzenlenmişti: İzlanda’daki kadınların Yüzde 90’ı toplumsal cinsiyet eşitsizliğini protesto etmek ve işyerindeki ayrımcılığa karşı öfkesini dile getirmek için çalışmayı, temizlik yapmayı ya da çocuklara bakmayı 24 saat boyunca reddetmişti. Bu yıl aynı eylem yedinci kez “Henüz işimiz bitmedi” sloganlarıyla düzenlendi.
İsviçre’de her yıl 14 Haziran’da yapılan kadın grevinin adı, bu yıl ‘feminist grev’ olarak değiştirilmiş. Atılan sloganlar da bu adın hakkını teslim etmekte. Eylemdeki sloganlardan biri, feminizmin enternasyonalist özelliğini öne çıkartan “Feminismus ist Grenzenlos!” yani “Feminizm sınırsızdır!”
Batı’nın en zengin ülkelerinden biri olan İsviçre’de kadınlar, “eşit ücret, zaman ve saygı” talepleriyle grevdeydi. “Hâlâ öfkeli” olan kadınlara dünya feminist/kadın hareketi olarak “Yalnız değilsiniz” diyoruz. Hepimiz öfkeliyiz, hem de çok…
Indomie AdkoTurk işçisi kadınlar 23 Ağustos’tan bu yana grevdeler. Direnişin ve grevin en ön saflarında emekleri için mücadele eden kadınlar, “Fabrikada kadınlar olarak tacize ve mobinge maruz kaldık. Yaptıkları suç ve biz bu suçu direnişimizle her yerde söylemeye devam edeceğiz. Biz kadınlar örgütlüyüz ve güçlüyüz. Biliyoruz ki biz kazanacağız!” diyorlar.
Pauline Newman, sendikacılık yaptığı süre boyunca erkek sendikacılara kadınları anlatmaya çalıştı. Amerikan Kadın Sendikalar Birliği’nin, genel eğitim sekreterliğine kadar yükseldi. Triangle yangınını da gördü. İkinci feminist dalgayı da…
Belki fosfor nedeniyle değil ama yüzyıllar sonra Petrol-İş üyesi kadın kibrit işçileri, İstinye ve Orhangazi’de greve çıktılar. Grevler 91 gün sürdü, kazanımla sonuçlandı. Erkekler grev başarıları nedeniyle sendika yönetimlerine gelirken, kadınlar unutuldu, gitti. Bu da bir başka kibritçi kız hikayesi işte…
İçeriklerimizi kaçırmamak için e-posta bültenimize ücretsiz abone olun!