Kadın sendikacılar

Yarın DİSK’in 17. Genel Kurulu başlıyor. Delegasyonda ve salonda kadınların sayısı yine bir elin parmakları kadar olacak. Dünya sendikalarında yönetimlerde bir feminizasyon yaşanırken, bizler niye hâlâ kapı aralarından bakıyoruz? Bu konuyu konuşmanın tam zamanıdır, deyip, mikrofonu DİSK’li kadınlara yönelttik.
Sendikalar Kongresi’nin (TUC) eski genel sekreteri Frances O’Grady, ülkede başlayan grev dalgasına, emekleri değersiz görülen kadın işçiler ile sendika lideri kadınların öncülük ettiğine dikkat çekiyor. Büyük sendikalarda yöneticilik yapan dört kadın, daha iyi ücret ve çalışma koşulları için verilen mücadelenin en ön safında yer alıyor.
Umut- Sen Kocaeli Şubesi’nin düzenlediği “Direnişler, Sendikalar ve Kadınların Varlığı” etkinliği 3 Nisan’da yapıldı. Neslihan Acar ile Kadınİşçi muhabiri Bahar Gök’ün konuşmacı olduğu toplantıya, direniş ve grevlerde yer alan kadın işçiler de katılarak deneyimlerini anlattı.
İşçi kadınlar için önemli bir kazanım olan ILO 190 sözleşmesi, cinsel istismar, taciz, tehdit ve takiplerin sona ermesi için yaptırım gücü taşıyor. 25 Kasım yaklaşırken Türkiye’nin henüz imzalamadığı sözleşmeyi sendikacı kadınlarla konuştuk. Konfederasyonların, bağlı sendikaların hükümetten talepleri açık ve net: ILO 190’nı imzala.
Sendikal hareket içinde ön çıkmış kadın sayısı çok azdır.  Alman sendika yöneticisi ve sosyalist Emma Ihrer bu kadınlardan biri. Kadınların daha iyi koşullarda çalışması ve meslek sahibi olması için önce kadın birlikleri kurdular. Örgütleri kapatıldı ve yargılandılar. Alman Sendikalar Birliğinin yönetimine giren, sendikalarda ilk kadın komisyonu başkanı olan yine oydu.  
İçeriklerimizi kaçırmamak için e-posta bültenimize ücretsiz abone olun!