yaşlı bakımı

“TÜİK’in 2023 yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi Sonuçları araştırmasına göre doğurma oranları düşmüş. Neden hayat pahalılığı olarak açıklansa da bunun yanı sıra evlenmeme, daha geç yaşta evlenme, az sayıda çocuk yapma ve çocuk yapmama gibi gerekçeler de unutulmamalı.
Ülkenin nüfusu giderek yaşlanırken bu soru önemli. Feministler, devletin ve sermayenin yaşlı bakımına dair yeni sömürü politikalarını teşhir ederek karşı politikalar üretip, bunları siyasetin ana meselesi haline getirmeyi hedeflemeli. Önümüzdeki yıllarda yaşlı nüfus önemli bir başlık olacak. Şimdiden hazır olalım.
Yukarıdaki başlık Heinrich Böll Stiftung Derneği Türkiye Temsilciliği tarafından 17 Eylül Cumartesi günü Cezayir Toplantı Salonu’nda yapılan uluslararası bir konferansın başlığıydı. Toplantıda vakfın konuyla ilgili raporu sunulduktan sonra, pandemi ile birlikte kadınları iyice zorlayan bakım emeğinin çeşitli biçim ve yönleri tartışıldı.
Aile Yapısı Araştırmasının ön bulgularının cinsiyetçi muhafazakarların canını sıkmış olması muhtemel. Yerli, milli aile yapısının tersi istikametteki gidişe taş koymaya çalışacaklardır ama bazen ne yapsan çare olmuyor…
KESK Kadın Meclisi’nde kararlaştırılan, salgının kamu emekçilerine etkilerini araştıran çalışmada, dikkat çekici veriler var. Uzaktan çalışma ortamında parçalanmışlık hissi yaşayan kadınlar gelirlerinin düştüğünü, iş yüklerinin artığını, tükenmişlik sendromu yaşadıklarını ifade ederken, normale dönmenin uzun zaman alacağını belirttiler. 
İçeriklerimizi kaçırmamak için e-posta bültenimize ücretsiz abone olun!