FAU Seks İşçiliği Bölümü’nün manifestosu: Seks işçilerini desteklemeyen bir feminizm feminizm değildir

Almanya’da bulunan kara-kızıl sendikaların çatı örgütü FAU’nun (Özgür Sendikalar Birliği) Seks İşçileri Departmanı tarafından, eylül ayı başında, seks işçilerinin sorunları ve taleplerini içeren bir manifesto yayımlandı. Metinde seks işçilerinin örgütlenme meselesi gündeme getirilirken, bağımsız sendikaların bünyelerindeki ayrımcılığa uğrayan gruplar için bir örgütlenme modeli de sunuluyor. Yararına binaen aynen çevirdik…
Paylaş:

Bizler FAU Berlin’de örgütlü seks işçileri olarak bir manifesto hazırladık.

1. Seks işçileri departmanının kısa tarihçesi

FAU Berlin’in  seks işçileri departmanı (SW-S), seks işçileri tarafından ve seks işçileri için kurulmuş bir sendikal örgütlenmedir. Kayıtlı olup olmamalarına, cinsiyet veya kökenlerine, işyerlerine, hangi erotik işlerde çalıştıklarına bakılmaksızın, Berlin’deki tüm seks işçileri için kendi kendini örgütleyen bir bölümdür. Taban örgütlerinin bağımsız bir birliği olan FAU Berlin içinde özerk bir bölümdür.

Mayıs 2021’de seks işçileri, taban örgütlenmesine dayalı bir bölüm oluşturmak amacıyla FAU Berlin’de  “Seks işçileri çalışma grubunu” kurdu. FAU Berlin’in desteğinin yanı sıra, hızla artan üye sayısı ve arkadaşlarımızın motivasyonu ve bağlılığı sayesinde bu grup, Ekim 2021’de seks işçileri departmanına dönüştü.

 2. Seks işçilerinin sendikal örgütlenme ihtiyacı

Berlin seks işçileri olarak sendikalaşma fikri, Covid19 salgını sırasında doğdu. Seks işçilerinin bir sendikanın sağlayabileceği kaynaklara ve korumaya her zaman ihtiyacı vardı ama pandemi bize çok açık biçimde ne kadar savunmasız olduğumuzu gösterdi. Hangi alanlarda savunmasızdık?

a) Yasal olarak;

Mesleğimize karşı çıkanlar Almanya’da seks işçiliğinin yasa dışı hale getirilmesi yönündeki taleplerini açıkça ifade etmeye başladılar. İskandinav modelinde olduğu gibi mesleğin kriminalize edilmesini istiyorlardı.  Almanya’daki seks işçilerinin çoğunluğu, yalnızca ayrıcalıklı bir azınlığa çalışma hakkı tanıyan, bir kısmını suçlu ilan eden ve geri kalanını ise yasa dışı hale getiren mevcut yasalardan zaten şikâyetçiydi. Bunun da gerisine düşüldü.

b) Ekonomik olarak;

Salgın sırasında, hijyen düzenlemeleri nedeniyle seks işçiliği aylarca suç sayıldı. Yarı yasal statümüz nedeniyle büyük bir çoğunluğun sosyal yardıma erişimi engellendi, bu da bizi işsizliğe ve umutsuzluğa sürükledi. Geçimimizi sağlamak, kendimizi ve ailemizi geçindirmek için seks işçiliği yapıyoruz.  Hiçbir hakkımız yok, diğer işçiler gibi örgütlenemediğimiz için de sömürüye tümüyle açığız.

c) Toplumsal olarak;

Haberlerde seks işçileri “hastalığı bulaştıranlar” olarak tasvir edilerek, zaten ağır olan damgalanma ve dışlanma yükümüz artırıldı. Çoğumuz, tacizden ve bizi toplumsal hayattan soyutlayan, yalnızlaştıran etiketlenmelerden kurtulmak için çifte hayat yaşamak zorunda kalıyor.

d) Siyasi olarak;

Seks işçileri,  hükümetin ve kamunun karar alma süreçlerine dahil olamıyor, buralarda temsil edilmiyorlar. Ya da yanlış temsil ediliyorlar. Hakkımızdaki siyasi kararlar sektör çalışanlarına danışılmadan alınıyor ve bizi doğrudan etkileyen siyasi karar alma süreçlerinde göz ardı ediliyoruz.

e) Ruhsal olarak;

Yukarıdaki sorunlar bizi daha da yalnızlaştırarak, kendimize olan güvenimizi sarsarak, strese ve ruh sağlığımızda sürekli ve uzun vadeli bir bozulmalara yol açıyor. Kendimizi geliştirmek için ihtiyaç duyduğumuz duygusal desteği bize veren, iş arkadaşlarımızla kurduğumuz iletişimdir. Bu yalıtılma işimize iş olarak değer vermeyen, saygı duymayan bir iş yaşamı kültürü tarafından stratejik olarak gündeme getiriliyor.

Pandemi sırasındaki bu dinamikler, seks işçilerinin içinde yaşadığı ve çalıştığı zaten güvencesiz olan koşulları daha da ağırlaştırdı. Kriz zamanlarında ve her zaman bize yardımcı olacak kendi topluluklarımıza ihtiyacımız var.

Seks işçiliği söz konusu olduğunda yaşadığımız, çalıştığımız koşullar ve bunların nasıl iyileştirilebileceği hakkında konuşulacağı yerde, ahlak ve toplumsal değerler üzerine konuşuluyor.  Bu tür tartışmalar, seks işçilerinin seslerinin olmamasının yaşamlarımız ve geçim kaynaklarımızla ilgili kararların alındığı alanlardan kasıtlı olarak dışlanmamızın talihsiz bir yan ürünü olarak karşımıza çıkıyor.

Kendimizi kurban olarak görmesek de toplumsal ve kültürel olarak umutsuz vakalar şeklinde tasvir ediliyoruz. Mücadeleleri hakkında yorum yapamayan, sessiz kişiler olarak tanımlanıyoruz. Endüstrinin her alanında çaresiz ve imtiyazsız insanlar var oysa.  Sektörümüzün öne çıkması, yaptığımız işin türüyle ilgili ahlaki bir mesele olduğunu kanıtlıyor. Haklarından mahrum edilmiş işçiler olarak muamele görmek yerine, ahlaki açıdan kırılgan bireyler olarak muamele görüyoruz.

Seks işçiliğine karşı bu damgalama, marjinalleştirilmiş kimliklerimizle de kesişebiliyor. Çünkü insanlar ırk, sınıf, cinsiyet, göçmen statüsü vb. gibi nedenlerle de baskı görebiliyorlar. Ama bizim işçi hakları tartışmasına katılımımız yadırganıyor veya takdir edilmiyor.

Dünyanın diğer birçok ülkesinden farklı olarak, seks işçiliği Almanya’da 2001’den beri yasaldır. Yasallaştırmayla birlikte hükümetin, seks işçiliği yapmasına izin verdiği kesim, dışında yer alan seks işçileri, suçlu olarak ilan edildi. Farklı yasal modellerin inşası ve seks işçiliğinin herkes için suç olmaktan çıkarılması, tüm işçilerin haklarını elde edilmesi, kaynaklara erişim için sendika olanak sağlar.

Mevcut çalışma kültürümüz ve sınırlı yasal statümüz nedeniyle haklarımızdan ve meslektaşlarımızla birlikte örgütlenme fırsatından yoksunuz.  Bu nedenle patronlar, devlet kurumları tarafından şiddet veya sömürünün hedefi haline getirildik. Biz işçi haklarıyla korunmayan işçileriz.

3. Neden bir sendika?

Mücadelemiz işçi hakları için bir mücadeledir. Seks işçiliği, insanların rızasına dayalı  yapabileceği bir çalışma biçimidir.

Mevcut yasal, politik ve sosyal çerçevenin baskıcı, dışlayıcı ve damgalayıcı olmasından işçiler olarak mustaribiz.  Mesleğin kriminalize edilmesi, güvenli işe erişimimizi engelleyerek bizi daha fazla sömürüldüğümüz yasadışı çalışma koşullarına itiyor ve seks işçilerinin acılarını artırıyor.

Güvenli çalışma koşullarını sağlamak mücadele edebilmek ve işimizi güvenceli hale getirerek, temel işçi haklarından yararlanmak için güç kazanmamız gerektiği sonucuna vardık.

Seks işçilerinin kriminalize edilmesine karşıyız. Ve kendimizi işçi olarak görüyor ve örgütleniyoruz.

4. İlkeler

Devletin bedenimizi ve işimizi denetlemediği bir dünyada yaşamak istiyoruz. Irk, yetenek, cinsiyet kimliği, göçmenlik veya diğer nedenlerle ayrımcılığa uğramaksızın gıda, barınma ve sağlık hizmetleri gibi temel ihtiyaçlar konusunda eşit erişime sahip olduğumuz, herkesin eşit olduğu bir dünya hayal ediyoruz.

Seks işçilerinin hakları için verdiği mücadele, daha iyi çalışma ve yaşam koşulları için mücadeleyi, daha iyi bir dünya için verilen mücadele ise seks işçilerini kapsamalıdır. Toplumsal ve ekonomik olarak marjinalleştirme ırkçılık, dışlayıcı göç politikaları, trans/yabancı düşmanlığını insanları hayatta kalmak için gerekli olan seks işçiliğine yönelten faktörler olarak değerlendirdiğimizden, bunları mücadelemizle bağlantılı olarak görüyoruz.

Biz kesişimsel bir hareketiz ve sadece hayatta kalmak için değil, gelişmek için de hepimize eşit davranılmasını talep ediyoruz.

İlkelerimiz bunlardır:                                      

1. Seks işçiliği, hiyerarşinin ve istisnaların olmadığı bir iştir. Seks işçiliğinin pek çok türü var.  Biz herhangi bir seks işçiliğini ya da seks işçiliği yapma nedenlerini “iyi”, “kötü” veya diğerinden daha meşru olarak tanımlamıyoruz. İstisnasız hepimiz seks işçisi hareketinde yer almayı ve haklarımızı hak ediyoruz.

2. Kayıplarımız da dayanışmamız da ortak. Kendi mücadelemiz dışında mücadele veren insanları satar veya görmezden gelirsek, kimseyle dayanışma içinde olmayız. Seks işçilerinin yaşam deneyimleri çeşitlidir ve farklı mücadele biçimlerini saygıya dayalı bir şekilde birleştirdiğimizde ancak herkesin hakkını verebiliriz.

3. Irkçılıga karşıyız: Irkçılığa ve yabancı düşmanlığına karşı duruyoruz. Irkçılık yapısal olduğu gibi kişisel ilişkilerde de kendini gösteriyor.  Topluluğumuz içinde ve toplumsal hayatta kurduğumuz ilişkileri etkiliyor. Her iki tür ırkçılığa karşı aktif olarak mücadele veriyoruz. Beyaz üstünlüğünü ve ırkçı yapıları ortadan kaldırmak için gücün yeniden dağılımı için eğitim veriyor, farkındalığı yayıyor, destekliyor ve çaba harcıyoruz.

4. Faşizme karşıyız:  Holokost gibi soykırımın yaşanmaması ve asla tekrarlanmaması için  savaşıyoruz. Toplumumuzun derinlerinde totaliter iktidar yapılarının olduğunu görüyor, bununla aktif bir şekilde mücadele edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Yatay örgütlenmemiz bunun en iyi örneği…  

5. Kapitalizme karşıyız: Silahsızlandırın, kriminalize etmekten kaçının.  İnsanları ve gezegeni kâr elde etmenin üzerinde tutuyoruz.  Ücretli emek, hayatta kalmak için bizleri bir azınlığın yararına çalışmaya zorladığından, baskının en yaygın biçimlerinden biridir. Bizim dünyamızda patronlar olmadan ve kolektif olarak çalışır ve birbirimizin geçimini sağlayabiliriz. Bu dünyada herkes gıda, barınma ve sağlık hizmetleri gibi yaşamak için gerekli her şeye eşit olarak erişebilir…

6. Devlete karşıyız: Devletin yaşamlarımız üzerindeki ayrımcı düzenlemelerini reddediyor ve bizi “koruduğuna” inanmıyoruz. Covid pandemisi, kârı insanların canının ve sağlığının önüne koyan devlet mantığını gözler önüne serdi. Hiçbir hak ve maddi destek vermeden bedenimizi ve emeğimizi vergilendirerek bizden faydalanmak isteyen Alman ekonomisiyle devleti bir tutuyoruz.

Yasal olanın tanımı, her zaman kontrol ve en marjinalleştirilmiş olanı kriminalize etmeyi içerdiğinden, seks işçiliğinin yasallaştırılmasını eleştiriyoruz.  Güvenliğin sadece seks işçiliğinin tamamen suç olmaktan çıkarılmasıyla sağlayabileceğini biliyoruz. Buna karşılık, eşitlerin örgütlendiği güçlü topluluklar oluşturuyoruz.

7. Hapishaneye ve kriminalizasyona karşıyız: Kısmen kriminalize edilmiş bir topluluk olarak, hepimiz kolluk kuvvetlerinden zarar görmüş insanlarız.  Polis toplumumuz için aşırı bir tehdittir. Bizi “koruyan” hizmetlere yönelik fonların polise değil, bizim gibi marjinal toplulukları anlayan ve gerçekten destekleyen uzmanlara verilmesini savunuyoruz.

Hapishaneler ve cezalar yoluyla ne bireyin ne de toplumun güvenliğini sağlayabilirsiniz. Kanunların ve polis memurlarının bedenlerimizi ve yaşamlarımızı kontrol etmediği bir dünya istiyoruz. Topluluk bakımı ve kaynaklara eşit erişim, polis ve hapishane ihtiyacını ortadan kaldırabilir ve hayat kurtarabilir.

8. Zararı azaltma yaklaşımını benimsiyoruz: Birbirimize yardım eli uzatarak, yargılayıcı olmayan alanlar yaratarak, topluluğumuzun sağlığını ve esenliğini korumaya kararlıyız. Topluluğumuzun neye ihtiyacı olduğunu en iyi bilenler seks işçileridir. Topluluğumuzun dışındaki yapılardan yardım istediğimizde, genellikle damgalanır ve zarar görürüz. Topluluğumuzu korumak, güvenlik, barış ve sağlık içinde yaşama hakkımızı savunmak için aktif olarak çalışıyoruz.

9. Feministiz: Toplumsal cinsiyet eşitliğini ve kadınların güçlendirilmesi gerektiğini savunuyoruz. Dünya çapında seks işçileri farklı cinsiyetlere sahip olsa da, seks işçiliği genellikle kadın işi olarak kabul edilir ve ataerkil sistemde değersizleştirilir.  Değersizleştirme sadece gerçekliğimizin hakkını vermemeye yol açmıyor aynı zamanda bizi kurban rolüne sokuyor. Seks işçileri her zaman feminist hareketlerin bir parçası olmuştur ve olacaktır. Seks işçilerini desteklemeyen bir feminizm feminizm değildir.

10. Cinsiyetçilik karşıtı ve trans-kapsayıcıyız: Cinsiyete veya kökene göre tanımlama veya ayrımcılık yapmayız. Her cinsiyetten insan, topluluğumuzun ayrılmaz üyeleridir. Trans kadınlar ve ikili cinsiyet yapısı dışında olan bireyler, seks işçileri topluluğumuzun büyük bir bölümünü oluşturuyor ve biz mücadelelerimizi birleştirmeye kararlıyız. Cinsiyetçiliğe, trans/kadın düşmanlığına veya trans karşıtı bağnazlığa müsamaha göstermeyiz ve birimize yapılan bir saldırıyı hepimize yapılmış saldırı olarak kabul ederiz. Mevcut beyaz-cis-hetero-ataerkil iktidar sistemlerinin özünde yatan transfobi ve cinsiyetçiliği ortaya çıkarmaya öncelik veriyoruz. Sistemlerin kapsayıcı ilkelere göre yeniden tasarlanmasını istiyoruz.

11. LGBTİ+’lardan yanayız: Topluluğumuzda cinsel yönelime dayalı ayrımcılık kabul edilemez. Seks işçiliğinde LGBTİ+’lar güçlü bir biçimde temsil edilirler ve topluluklarımızın tarihi ve güncel kesişimlerini takdir ediyor ve kutluyoruz.

12. Politik olarak bağımsız: Seks işçilerinin yanındayız ve çıkarlarımız için savaşıyoruz. Hiçbir siyasi partiye bağlı değiliz, bağımsızız.

5. Nasıl örgütleniyoruz?

Seks işçileri departmanı hiyerarşik olarak değil yatay olarak örgütleniyor. Bizde yönetim kurulu veya patron yok; bunun yerine tüm görev ve sorumlulukları, bu işe gönüllü olarak zaman ayıran seks işçileri üstleniyor. Kararlar müştereken oybirliği ile veya – gerekirse – oy çokluğu ile alınıyor. FAU Berlin Sendikası içinde, seks işçileri olarak kendi çıkarlarımızı temsil ediyoruz ve diğer sendika üyeleriyle ağ üzerinden iletişim kuruyoruz. Özerk bir bölümüz. Yetkilendirmenin, bireysel özgürlüğün, topluluk işbirliğinin ve kolektivizmin örgütlenme biçimimize yansıması gerektiğine inanıyoruz.

Tüm yeni üyeler, FAU seks işçileri departmanı davranış kurallarını kabul etmelidir.

Seks işçileri departmanının davranış kuralları, hem üyeler arasında hem de diğer gruplarla olan ilişkilerde yol göstericidir.  Bu davranış kurallarına uymayı taahhüt ediyoruz ve gelecekteki tüm üyelerin de buna uymasını şart koşuyoruz.

Davranış kuralları;

1. Seks işçileri bölümü üyeleri arasında

2. Destekleyenler

3.  Bölüm üyesi olmayan seks işçileri

4. FAU yoldaşları

arasında geçerlidir.

Bu belge FAU seks işçileri departmanı üyelerini, kendilerine ve başkalarına karşı sorumlu kılan, işçiler olarak örgütlenirken gizliliğimizi ve kimliğimizi koruyan ve düzenli farkındalık eğitimleriyle şiddet içermeyen iletişimi savunan,  kendi üzerine düşünümlü bir etik kuralına bağlıyor. Sendika üyeleri olarak bizim zihinsel, duygusal ve fiziksel sağlığımıza öncelik vermeyi taahhüt ediyor.

 6. Hedeflerimiz

– Eğitim çalışmaları ve ağlar oluşturarak seks işçiliğinin bir meslek olarak toplumsal ve kurumsal damgalanmadan kurtulmasını ve tanınmasını sağlamak.

– Seks işçiliğinin baskıcı özel düzenlemelerle kriminalize edilmesini ortadan kaldırmak.

– Seks işçilerinin çalışma ve yaşam koşullarının iyileştirilmesini sağlamak

– Seks işçileri için seks işçileri tarafından yazılan haklara sahip olmak.

– Farklı bir seks işçisi topluluğu oluşturmak

– Seks işçileri için bir mücadele ağı oluşturarak, bunun göçmen, LGBTİ+, feminist, işçi, anti faşist, üreme hakları, bedensel özerklik mücadeleleri ile iletişim kurmasını sağlamak.  

– Seks işçileri için ülke çapında bir sendika kurulmasını sağlamak. Bunun için Almanya’nın diğer bölgelerindeki seks işçileri inisiyatifilerine ihtiyacımız var bu nedenle onların kendi yapılarını inşa etmesini destekliyoruz.

-İş ve yaşam alanlarımıza zarar veren ve çalışma koşullarını ağırlaştıran sokaklarda ve işyerlerinde dışlanma ve yerinden edilmeye yol açan kentsel dönüşüm çalışmalarını durdurun.  Bu süreç yaşam maliyetini de arttırarak, hayatta kalmak için daha çok çalışmamızı gerektiriyor. Bunu göz önünde bulundurarak, konut almak isteyen tüm seks işçilerine konut verilmesini ve konut ararken uğradığımız damgalayıcı ayrımcılığa son verilmesini istiyoruz.

– Çevrimiçi  çalışan işçiler için dijital haklar; çevrimiçi içeriğin mülkiyeti; çevrimiçi sansür; veri güvenliği istiyoruz. Kullandığımız çevrimiçi platformlarda çalışanların özerkliğini ve haklarını savunuyoruz. Hayatlarımız ve çalışmalarımız giderek daha fazla çevrimiçi alanlara bağlı olduğundan, seks işçilerini internetten dışlamak maddi bir tehdit haline geliyor. Amacımız seks işçilerinin gelecekte dijital haklar konusunda yapılacak tartışmalarda masaya oturmasını sağlamak.

– Banka ayrımcılığı ve seks işçilerini çoğunu ödeme alanlarından dışlayan, dolayısıyla kapitalist yapılar içindeki hayati kaynaklara  erişimimizi engelleyen politikalara son verilmelidir.

– Seks işçilerinin uzmanlık ve kültür ödeneklerinin kaldırılmasına son verilmeli.

– Seks işçileri topluluğunun lobi faaliyetleri tanınmalı ve ona değer verilmelidir.  Bize uygun pozisyonlarda işe alınmamız gerekiyor; uzmanlığımızın karşılığı ödenmelidir; sosyal hizmet uzmanları, doktorlar, sağlık “uzmanları” vb. tarafından eleştirilmekten ve küçük görülmekten bıktık.

7. Stratejiler

Hedeflerimize ulaşmak için stratejiler geliştirmeli, bunları uygulayarak, yaygınlaşmasını sağlamalıyız.

1. Mevcut FAU stratejilerini destekliyoruz:

Doğru yere baskı yapın

Çıkarlarımızı korumak ve genişletmek için “doğrudan eylem” çağrısında bulunuyoruz. Yöntemlerimiz, toplu tehditten, grev veya boykota kadar uzanmaktadır. Bunu, işin ve satın alma gücünün doğasında var olan iktidarı kullanmak için kullanırız. Birlik bu gücü koruyabilir ve harekete geçebilir; üretim araçlarının demokratik olarak yeniden örgütlenmesi ve malların yeniden dağıtılması gerekiyor.

Güvenilir bir formülünüz olmalı

Doğrudan eylem, toplumsal koşulları savunmak ve iyileştirmek için kullanılabilir ayrıca bu eylem biçimi yeni bir toplumun inşası için gerekli olan dayanışmayı da bünyesinde barındırır. Bu sendikal yöntem yalnızca ekonomik konularda değil, konut, ekoloji, antimilitarizm gibi diğer alanlarda da kullanılabilir.

Ekonomi politiktir

FAU bu şekilde toplumsal-devrimci bir strateji izliyor. Toplumda “aşağıdan” bir devrim için çabalıyoruz. Çünkü iktidar iş ve toplumsal ilişkiler tarafından belirlenir. Protestolar, davalar gibi yöntemler bazen taktiksel olarak faydalı olabilse de, devlet kanalını kullanmadan bu alanı doğrudan ve temelden etkilemek istiyoruz.

İşyerlerimizde “AEIOU” yöntemi ile çoğunluk oluşumu

(Ajitasyon) işyerinde problemlere dikkat çekmek; (Edukation -eğitim) sorunların nedenlerini araştırmayı ve haklarımız konusunda kendimizi bilgilendirmeyi taahhüt etmemiz anlamına gelir; (Inekulation-  düşünce aşılama) işyerinde daha küçük çatışmalara katılarak, meslektaşları toplayıp küçük zorlukların üstesinden gelmek,  (Organisation- örgütlenme) yapılar kurmaya başlayarak, kampanyalar başlatarak, açık mektuplar için imza toplamak… (Unionisierung- Birlik oluşturma) tüm yapılar yerine oturduğunda, insanlar arkamızda olurlar.

2. Kolektif çalışmayı inşa edin

Meslektaşlarımızla örgütleniyor, kendi iletişim kanallarımızı ve topluluklarımızı oluşturuyoruz. Bu bize, sorunlarımızı çözme yöntemlerini ortaklaşa planlama ve tartışma ve birbirimizden öğrenme fırsatı veriyor. Toplu pazarlık yapabilir ve tüm seks işçilerinin yararına standartlar belirleyebiliriz.

3. Ağlar kurmak

Diğer seks işçisi örgütleri veya seks işçiliği sorunlarıyla ilgilenen gruplarla köprüler kuruyor ve aktif olarak işbirliği yapıyoruz. Tecridi aşmak için seks işçilerinin çıkarlarını diğer hareketlere taşımaya ama aynı zamanda onları da kendi mücadelemize dahil etmeye çalışıyoruz. Hem FAU içinde hem de daha geniş siyasi arenada farklı çalışma alanları ve toplumsal hareketler arasında dayanışma için çalışıyoruz.

8. Sonuç

FAU-Berlin’deki seks işçileri bölümü, çığır açan bir adımdır. Amacımız, hem FAU’nun diğer bölümlerinin hem de küresel toplumun geri kalanının yararlanabileceği sendikalı seks işçileri için bir model oluşturmaktır. 

İşimizin öneminin bilincinde olarak, büyüdükçe ve ilerlerken derinden bağlı olduğumuz adalet, eşitlik ilkelerini. öncü ruhumuzu unutmamak ve ödün vermemek için bize rehberlik eden bu manifestoyu oluşturduk.

Önümüzdeki mücadelelerde, FAU’nun ve seks işçileri topluluğunun örgütsel bilgeliğine güveniyoruz. Bizi takip eden seks işçilerine daha iyi bir dünya yaratmak için politikalarımızı bizden önceki nesillerin çabalarının üzerine inşa ediyoruz.  Kendi kaderimizi kendimizin tayin ettiği, hepimiz için daha iyi bir gelecek hayal ediyoruz.

Metnin orijinali için: https://berlin.fau.org/strukturen/sexarbeit/manifest-der-sektion-sexarbeit

Fotoğraf: FAU Berlin

Paylaş:

Benzer İçerikler

Gösterilecek içerik bulunamadı!
İçeriklerimizi kaçırmamak için e-posta bültenimize ücretsiz abone olun!