Samandağ ve Defne’de en acil ihtiyaç çadır ve tuvalet

Muhabirimiz Bahar Gök, Defne ve Samandağ’dan izlenimlerini aktarıyor. Çadır, battaniye ve benzin en büyük ihtiyaç. Bahar, tuvalet sorununun ciddi boyutta olduğunu, kadınların yoğun şekilde hijyenik ped, yetişkin bezi ve vücut temizleme mendillerine gereksinim duyduğunu da anlatıyor.
Paylaş:

Arkadaşımız Bahar Gök, Hatay’da. Bahar’dan bugün sabaha karşı aldığımız bilgilere göre, Defne ve Samandağ’da şu anda en acil ihtiyaçlar çadır, battaniye, uyku tulumu ve benzin. Seyyar tuvaletler ve kadınlar için hijyenik ped, yetişkin bezi ve vücut temizleme mendilleri de büyük ihtiyaç.

Bahar’ın izlenimleri şu şekilde:

Defne ve Samandağ felaket durumda

Biz Defne Dostluk Parkı’ndayız. Defne, Samandağ… Buralar felaket durumda. Armutlu’ya gitmek istedim Samandağ’dan önce. Biz alana gelir gelmez “Armutlu’ya girişler yasak arkadaşlar” denildi. Ona rağmen girmek istediğimizde sokaktan engellendik. Çünkü sokaklarda tüm binalar ya öne yatmış ya arkaya yatmıştı. Caddenin ortasından yürüsen bile risk çok büyüktü. 

Ama bir sesleniyorsun, bütün binalardan “Hâlâ hayattayız” diye sesler geliyor.  Elimizde imkân olmadığı için de girmek konusunda daha fazla ısrarcı olamadık. O yüzden başka bölgelere çıkmaya çalıştık. Akşama doğru haber aldığımız kadarıyla, İnşaat-İş ve Dev-Yapı İş’in yasakları dinlemeyerek girdiğini ve oradan hâlâ hayatta insanlar çıkardığı yönünde haberler aldık.

Samandağ’da da yardımlar yetersiz

Samandağ’da üç mahalleyi gezdik ve gezdiğimiz mahallelerin hiçbirine henüz bir yardım ulaşmış değil. Ne bir sıcak çorba ne bir şey. Fotoğraflarını çekip gönderdiğim kadınların üzerinde artık kıyafet kalmamış durumda.

Her yerden yalan yanlış haberler geliyordu. Oralara bizzat gitmeye çalıştığımda gördüğüm tablo şuydu, evet buralarda ses vardı. Ama özellikle AFAD geldikten sonra olan tablo şöyleydi; binaya ve onun kaç katlı olduğuna bakıyorlar,  katlar arası aralığa bakıyorlar, sonra saate bakıp bir hesaplama yapıyorlar, “hadi arkadaşlar başka bir yere geçelim” diyorlar. Oradan üç saatlik bir çalışma için bir kişi çıkacaksa eğer, bir sonraki binaya gidiyorlardı.

Kepçe de peşleri sıra gidiyordu, bazı yerlerde insanların buna tepki gösterdiklerine şahit oldum. Bizim içinde bulunduğumuz sağlık ekibini de taşladı insanlar. Hatta bir arkadaşımız onun üzerine sinir krizi geçirdi ve şu an çadırda yatıyor. İnsanların tepkileri çok doğal ama kendilerine profesyonelim diyen ekipler bunu o kadar soğuk bir şekilde yapıyorlar ki bizim bile anlamamız çok zorken insanlar bunu anlamıyorlar.

Kadınlarda artan adet kanamaları

Pek çok problem var, başta gelen problem koordinasyonsuzluk. Ama burada gerçekten hiçbir şey yok. Tuvalet yok. Konuştuğum tüm insanlar kabızlar. Kadınlar pedlerini değiştirmek için gece saatlerini bekliyorlar çünkü binalara girilmiyor. Zaten tuvalet olarak kullanan yerler de duvarlara kadar berbat bir durumda. Çişimizi tutuyoruz. Su içmiyoruz. Su içmediğimiz için de rahatsız oluyoruz. 

Konuştuğum kadınlardan bazıları regl dönemi olmamasına rağmen vajinal kanamalar yaşadıklarını söylediler. Bunlardan bir tanesi birkaç sene önce menopoza girmişti. Travmatik bir şeydir diye düşünüyorum. Tıbbi bilgim olmadığı için buna yoruyorum. 

Vücut temizliğini de yapamıyorlar. Yani oradan gelebilecek malzemelerde vücut temizleme mendilleri olsa iyi olur.  Ve yetişkin bezleri… Burada sağlıklı olan insanlar bile yetişkin bezlerini kullanmak zorunda kalıyorlar. Tuvalet yok. Tuvalete girsen bile su yok. Kendini temizleyemiyorsun. Islak mendillerle halledilmeye çalışılıyor. Dediğim gibi, herkes kabız ve kanamalar artmış biçimde. Özellikle feminist hareketin göndereceği yardımlarda bunlara dikkat edilmesinde yarar var diye düşünüyorum.  

Burada ecza, ilaçlarla ilgili depolar oluşturulduğu söylendi ama ben Belen, Defne ve Samandağ’da herhangi bir depoyla karşılaşmadım.

Paylaş:

Benzer İçerikler

Tekstil sektörünün ağırlıklı olduğu Malatya’da depremden iki hafta sonra fabrikalar açıldı. Civardaki konteynerler işçi kamplarına dönüştürülürken kadın ve çocukların buralarda kalmasına izin verilmediğinden, kadınların çoğu fabrika dışına itilmiş. Bazı kadınlar ise güvenlik ve hijyen sorunları nedeniyle ücretli işlerini bırakmışlar.
Bölgede deprem öncesinde, evlere temizliğe ve bağ bahçe işlerine giden kadınların hepsi düşük ücretlerle, sigortasız çalışıyorlardı. Düzenli işlerde çalışanlar için bile asgari ücret lükstü. Temizlik işi yapanlar, şimdi de hasarlı evlerde can güvenliği tehdidiyle karşı karşıyalar.
Kahramanmaraş’ın Merkez ve Pazarcık ilçelerinde kadınlarla konuşuyoruz. Tuvalet ve banyo sorunları hâlâ çözülmemiş. Aşevlerinin çoğu bölgeyi terk ederken yemek yapma, çamaşır yıkama zorunluluğu kadınların bellerini iyice büküyor. Kapanan fabrika ve atölyeler nedeniyle işsizlik de gelir düşüklüğü de had safhada…
“Gerçekten doğayla dost, ekolojik, kültürlerin korunmasına uygun, bir arada olmayı savunan bir kenti inşa etme planımız var. Elbette cinsiyetçi olmayan, kadın odaklı. Şu açıdan çok umutluyuz; Hatay’da halk bunu istiyor.”
İçeriklerimizi kaçırmamak için e-posta bültenimize ücretsiz abone olun!