Ekonomi Bizim (de) Meselemiz!

Yoksulluğun, özellikle kadın yoksulluğunun perçinlendiği hanelerde, sosyal politikaların sadece yardım politikasına indirgenmesi ve yardımlarla “yönetilebilir” yoksulluğun yaratılması, sosyal politika alanında devlete düşen görevin suiistimal edilmesidir. Ağır şartlara bağlanan bu geçici yardımlar, yok edilemeyen yoksulluğun itirafıdır.
Kendi enflasyonumuzun takibi ve hesabını elden bırakmamamız gerektiğini hocalarımız yazmıştı.  İngiltere İstatistik Ofisi(ONS) bizimle aynı fikirdeymiş… Geçtiğimiz günlerde enflasyon ölçümünü haneleri, gelir, harcama, emeklilik durumu ve çocuk sayısına göre ayrıştırarak yapacağını açıkladı. Orada da, burada da enflasyonun yaşamımızı nasıl etkilediği gelirin nasıl paylaşıldığı ile ilişkili. Konu mühim, Emel- Şemsa’ya kulak veriyoruz.
Piyasadan satın aldığımız tüketime yönelik mal ve hizmetlerin fiyatlarındaki ortalama artışa enflasyon oranı denir.  Kendi enflasyonumuz kavramıyla kastettiğimiz ise pahalılık nedeniyle satın alma gücümüzde farklı kayıplar yaşamamızdır. Yaşanan kayıplar herkes için aynı değil.  Kısaca TÜİK’in hesapladığı resmi enflasyon rakamı, enflasyonun herkesin yaşamında o rakam kadar kayıp yarattığı anlamına gelmiyor. 
Uzun ve zorlu bir yaz döneminden sonra Ekonomi Bizim (de) Meselemiz yazılarımıza tekrar başlıyoruz. Bu haftaki konuğumuz Ümran Keskin… 
Çoklu ayrımcılık, son dönemde sıklıkla duyduğumuz “kesişimsellik” olarak da kullanılan bir kavram. Çoklu ayrımcılığı toplumda yerleşmiş kuralların, normların, inançların, değerlerin çalışma yaşamında çok katmanlı eşitsizliklere yol açması olarak tanımlayabiliriz.
Ekonomi Bizim(de) Meselemiz köşesindeki yazıları zaman zaman öğrencilerimiz, meslektaşlarımız ve feminist yol arkadaşlarımızla birlikte kotaracağız. Bu haftaki konuğumuz Büşra Öztekin
Ekonomi Bizim(de) Meselemiz köşesindeki yazıları zaman zaman öğrencilerimiz, meslektaşlarımız ve feminist yol arkadaşlarımızla birlikte kotaracağız. Bu hafta kadınların emek piyasalarında en sık karşılaştığı sorunlarından birini, ücret ayrımcılığını ele alacağız. Konuğumuz Ayşe Bayram
TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) de güncel rakamları açıkladı. Biz de işsizliği bizim meselemiz olarak tartışalım istedik. Sözümüz uzunca oldu bu kez; hem zor bir konu hem de daha konuşmadığımız çok yönü var. İşsizlik nedir? Nasıl ölçülür? Neden ortaya çıkar ve kadınları nasıl etkiler? Ortadan kaldırmak için neler yapılmalı? Sorularını yanıtlamaya çalışırken yazımız uzadı.
İçeriklerimizi kaçırmamak için e-posta bültenimize ücretsiz abone olun!