Eşit ücret, zaman ve saygı istiyoruz

Batı’nın en zengin ülkelerinden biri olan İsviçre’de kadınlar, “eşit ücret, zaman ve saygı” talepleriyle grevdeydi. “Hâlâ öfkeli” olan kadınlara dünya feminist/kadın hareketi olarak “Yalnız değilsiniz” diyoruz. Hepimiz öfkeliyiz, hem de çok…
Paylaş:
Gülfer Akkaya
Gülfer Akkaya
akkayagulfer@gmail.com

İsviçreli kadınlar 14 Haziran’da “Eşit ücret, zaman ve saygı” talepleriyle bir kez daha birçok şehirde sokaklardaydı.

Ülkede ilk olarak 14 Haziran 1991 tarihinde yarım milyon kadın greve gitti. Kadınların talebi kadın-erkek eşitliğinin daha da gecikmeden bir an evvel sağlanması idi. Malum, İsviçre kadın-erkek eşitliği konusunda cinsiyetçi ve muhafazakâr bir ülke. İsviçre’de kadınlar seçme ve seçilme hakkına ancak 1971 yılında ulaşabildi. İsviçre Federal Anayasası’na kadın-erkek eşitliği maddesi ise 1981 yılında eklendi.

Eşitlik konusunda bir hayli geri kalmış Avrupa’nın bu en zengin ülkesinde, kadınlar erkeklerden açık ara yoksul. İşte bu nedenle İsviçreli kadınlar “Eşdeğerde işe eşit ücret” diyerek 14 Haziran 1991’de ilk kez greve gitti, seslerini yükseltti.

Kadınlar hükumetleri cinsiyet eşitliği konusunda adım atmaya zorlamak için ilk grevden tam 31 yıl sonra yeniden aynı taleplerle sokaklara indiler.

Yılladır devam eden bu mücadeleye gönderme yapmak için kadınlar 14 Haziran 2022 tarihli kadın grevi pankartına “Hâlâ öfkeli” sloganını yazdılar.

Patriyarkayı parçala

Kadın grevi aynı zamanda feminist grev olarak geçiyor. Zaten kadınların taleplerinin tamamı feminist talepler. Ücretli kadın emeği sömürüsünden bahsederken bu sömürünün kaynağı olarak ev içinin gösterilmesi, ücretli alandaki cinsiyetçi sömürünün sona ermesi için ev içi alandaki sömürünün son bulması gerektiğinin belirtilmesi, patriyarkal sistemi hedef alan söylemlerden… “Patriyarkayı parçala” sloganı tüm bunları iki kelimede özetliyor.

Kadınlar erkeklerden yüzde 20 daha düşük ücret alıyor

İsviçre’de hâlâ yönetici kadınların, özellikle üst düzey yönetici kadınların sayısı çok az. Yönetici kadınlar ve yönetici erkekler arasındaki ücret eşitsizliği de yüksek, üçte bir oranlarında.

Aynı şekilde çalışan kadınlarla erkekler arasındaki ücret farkı ise yüzde 20. Ücretli alandaki kadın emeğinin sömürüsü bunlarla sınırlı değil. Çalışırken düşük ücret alan kadınlar, emekli olunca da erkeklerden üçte bir oranında düşük ücret alıyor. 64 yaşına dek çalışıp nihayet emekli olabilen kadınların bir kısmı emeklilik maaşı ile geçinemediğinden devletten destek almak durumunda kalıyor.

Emeklilik yaşı yükseltilmek isteniyor

Kadınların emeklilik yaşı İsviçre’de bir yıldır yeniden gündemde. Emeklilik yaşının 64’ten 65’e yükseltilmesi teklifine karşı kadınların protestoları devam etmekte. 25 Eylül’de referanduma götürülecek olan bu tasarı, kadın grevinin de önemli başlıkları arasındaydı.

Ev içi sömürü grevin hedefinde

Kreş sayılarının artırılması kadınlar açısından önemli taleplerden. Ev işlerinin, yaşlı ve çocuk bakımının yeniden ve paylaşım esasına göre düzenlenmesini istiyorlar.

Ev işlerinin kadın ve erkekler arasında eşit paylaşılmasından yana taleplerini sürdürüyorlar.

Kadınlar ev içi ve ücretli alandaki çalışma süreleri gözetilerek kendilerine ait daha fazla zaman talep ediyor.

Hâlâ öfkeli

Bireylerin kendilerini tanımladıkları cinsiyet kimliklerine karşı saygı duyulmasını talep eden kadınlar, LGBTİQ’ların ayrımcılık ve şiddete maruz bırakılmadan yaşamalarının sağlanmasını istiyor.

Göçmenlerin ücretli yaşamda ve toplumsal hayatta ayrımcılık yaşamamaları gerektiğinin altını çiziyorlar.

Pandemiden sonra yapılan bu ilk 14 Haziran kadın grevi yürüyüşünün kitleselliğine rağmen 2023 yılında yapılacak kadın grevi için daha büyük kalabalıkları hedefleyen kadınların talebi, her alanda eşitliğin sağlanması. Bu konuda üzerine düşeni yapmayan hükumetlere ise “Hâlâ öfkeli” olduklarını söylüyorlar.

Kadın cinayetlerinin, erkek şiddetinin, ev içi ve ücretli alanda kadın emeği sömürüsünün yüksek olduğu, kadınların emeklilik yaşının yükseltilerek sermaye ve devletin kasasının daha da şişirildiği, kadınlarınsa daha da yoksullaştırıldığı İsviçre’ye öfkeli olan kadınlara, dünya feminist/kadın hareketi olarak “Yalnız değilsiniz” diyoruz.

Hepimiz öfkeliyiz, hem de çok…

Paylaş:

Benzer İçerikler

Gösterilecek içerik bulunamadı!
İçeriklerimizi kaçırmamak için e-posta bültenimize ücretsiz abone olun!