“faaliyet süresi boyunca, herhangi bir feminist stk’nın çalışmalarına katılanlar sadece ücretli çalışanlarsa bunun feminist bir faaliyet olduğunu söylemek zor. çünkü en azından o faaliyetin ulaştığı kadınların çalışmanın çevresinde olması beklenir.”
“faaliyet süresi boyunca, herhangi bir feminist stk’nın çalışmalarına katılanlar sadece ücretli çalışanlarsa bunun feminist bir faaliyet olduğunu söylemek zor. çünkü en azından o faaliyetin ulaştığı kadınların çalışmanın çevresinde olması beklenir.”
Yaşadığı köyden hiç dışarı çıkmamıştı. Sıkıntılarla karşılaştığında bunun asla çözülemeyeceğini sandı yıllarca. Ama 39 yaşında bir belediye otobüsü şoförü olarak kendine yeni bir dünya kurdu. Selma, 27 yıl sonra nasıl "kanatlandığını" anlattı..
Türkiye İşçi Partisi listelerinden Kadıköy belediye meclis adayı olan Merve Şanlıdağ ile görüştük. Şanlıdağ belediyelerin eşit temsil, söz ve karar hakkımızı savunmamız gereken yerlerden biri olduğunu için aday oldu.
Gebze’ye bağlı Yenikent muhtarı ve muhtar adayı Esengül Aktaş, kadın azalarla birlikte mahalleyi beş yıldır yönetiyor. Burası bir “Kadınlar Kenti” adeta. Pek çok kadına iş imkânı yaratılırken çocuk bakımını da ihmal etmiyorlar. Kadına yönelik şiddete karşı mücadele vermelerinin yanı sıra yaşlı kadınların belediyenin düzenlediği geziler aracılığıyla dışarı çıkmasını da sağlıyorlar.
“Oy kullanırken İliç’in, eşit yurttaşlık talebinin, birlikte barış içinde yaşamanın, inanç özgürlüğünün, erkeklerin işlediği kadın cinayetlerinin, milyonlarca emeklinin ömrünün son yıllarında sefalete mahkum edilmesinin, işçilerin ucuz ve güvencesiz çalıştırılmasının arasındaki bağı görüp oy kullanmak önemli.”
6 Nisan’da 14.00- 16.00 saatleri arasında Ayşe Düzkan’la feminist gazeteciliği, feminizmin haber yazımına getirdiği açılımları konuşuyoruz. “Nasıl daha iyi yazabilirim, sözüm, taleplerim nasıl daha iyi anlaşılır?” sorularını soran tüm kadınları davet ediyoruz.
Yaşamları Ege’nin bir dağ köyünde geçen beş kadın… 50 yaşından sonra tiyatrocu olmaya gönül verdiler. “Tiyatro da neymiş, otur evinde torununa bak!” eleştirilerine aldırmadan köyün gerçeklerini yansıtan bir oyun sergilediler. Tutkuyla, kalple ve ruhla harmanladılar… Köy tiyatrosu sürecini Semiha ve Rakibe ile konuştuk…
Kadınİşçi’nin “Kadınlar Sendikaların Neresinde?” başlıklı etkinliğine çeşitli işkollarından sendikacı kadınlar ve eylemci kadın işçiler katıldı. Kadın-sendika ilişkisinin ele alındığı toplantıda ortak talep; bağımsız bir kadın emek ağı kurulması oldu.
“lubunyaların newroz alanlarında yer aldıkları gibi, parti çalışmalarında, parti binalarında ve tabii sendikal çalışmalarda yer almaları gerekiyor. çünkü dayanışma önemli ama tarih bize defalarca gösterdi ki, her özne kendinden ve değişimden sorumlu.”
Kadınların hastalıkları erkeklerden farklıdır. Ama bu durumun hâlâ hastalıkların tedavisinde yeteri kadar dikkate alınmaması, yaşamı tehdit eden sonuçlar doğuruyor.
Kader’de çalışan kadınlar yaşadıkları mobbinge dikkat çekerek çalışma koşullarının düzeltilmesini istemişlerdi. Üye oldukları sendikayla iletişime geçilmesini de isteyen çalışanlardan Roza Kahya açıklamadan bir gün sonra işten atıldı. Roza ile bu süreci konuştuk.
Nuray Agrobay’daki görev tanımı; yaprak temizleme işçiliği. Ama o kum taşıma, indirme, bindirme işleri de yapıyor. Erkekler ağır koşullara dayanamayıp işten çıkınca, ağır işleri de kadınlar yapıyor… Çünkü erkek başka iş bulabiliyor kadınlar içinse böyle bir imkan yok.