Mağaza işçiliğinden çalışma bakanlığına giden yol: Margaret Grace Bondfield

Margaret İngiltere’nin dantel yapımı ve kumaş ticareti ile ünlü Chard kasabasında doğdu. Kasabayı terk ettikten sonra bir mağazada çıraklık yapmaya başladı. Mağaza işçiliği onu, bu alandaki sendika ile tanıştırdı. Oy hakkı hareketi eylemcisi ve işçi partisi üyesi ve İngiltere’nin ilk kadın çalışma bakanıydı.
Paylaş:
Fitnat Durmuşoğlu
Fitnat Durmuşoğlu
fitnat.d@hotmail.com
Fitnat Durmuşoğlu      fitnat.d@hotmail.com

Margaret İngiltere’nin dantel yapımı ve kumaş ticareti ile ünlü Chard kasabasında doğdu. Kasabayı terk ettikten sonra bir mağazada çıraklık yapmaya başladı. Mağaza işçiliği onu, bu alandaki sendika ile tanıştırdı. Oy hakkı hareketi eylemcisi ve işçi partisi üyesi ve İngiltere’nin ilk kadın çalışma bakanıydı.

Margaret Bondfield,  17 Mart 1873 yılında Somerset kasabası Chard’da William Bondfield ve Ann, née Taylor’ın çocuğu olarak doğdu. Margaret daha bebekken William işini kaybetti ve daha sonra düzenli bir iş bulamadı. Aile, sürekli zorluklar yaşadı. Yine de, çocukların eğitimi ve hayata hazırlanmalarını sağlamak için ellerinden geleni yaptılar. 13 yaşına kadar yerel ilkokula gitti. Şiir okuma ve piyano çalma becerileri kazandı. Sosyal adaleti ve işçi sınıfı siyasi hareketlerine ilgiyi teşvik eden bir aile ortamında büyüdü. Bir yıl boyunca okulun erkek bölümünde öğrenci- öğretmen olarak çalıştı ve haftada üç şilin kazandı.

O zamanlar, Chard yoğun bir sanayi şehriydi. Dantel yapımı, kumaş ticareti ve demir işçiliği yapılmaktaydı. Eğitimli kızlar için çok az iş fırsatı vardı ve çoğu fabrikalarda, yaka işlerinde çalışıyordu. Margaret, Brighton yakınlarındaki Hove’daki  bir manifaturacı dükkânında çıraklığa başlamak için 1887 yılında, Chard’dan ayrıldı.  Dükkân sahibi Bayan White tarafından iyi muamele görmesine rağmen, uzun çalışma saatleri ve yaşam koşulları Margaret’i derinden etkiledi. Mağaza müşterisi ve kadın hakları aktivisti Louise Martindale ve kızı Hilda ile arkadaş oldu. Louise, ona kitaplarını ödünç verdi. Margaret Bondfield, Bayan Martindale’i “Hayatım üzerinde çok canlı bir etkisi oldu. Beni işyerinde birçok arkadaşıma yardımcı olduğum bilgi edinme yoluna koydu” olarak tanımladı. Margaret, Brighton’da yaşayan diğer radikallerle tanıştığı Martindale evinin düzenli bir ziyaretçisi oldu. Margaret’in erkek kardeşi Frank, birkaç yıl önce matbaacı ve sendikacı olarak Londra’ya yerleşmişti.  Londra’daki mağazalardaki çalışma koşullarının Brighton’dakinden daha iyi olmadığını gördü. “Çıplak, pis, havasız, yatakhanelerde yazın dayanılmaz derecede sıcak, kışın feci soğukta uyumak, yıkanırken bile yalnız olmamak, Yatağın altındaki bir kutu dışında eşyalarını koyacak yerin olmaması. Sadece öksüren zavallı, veremli bir kızla geçirilen geceler.” diye ifade ediyordu bu koşulları. Bir süre sonra Frank aracılığıyla sosyal ve politik çevreleri genişledi. Ulusal Mağaza Asistanları, Depo Görevlileri ve Kâtipler Birliği’nin (NUSAWC) aktif bir üyesi oldu. Siyasi ve edebi eğitimi, Bernard Shaw, Sidney ve Beatrice Webb ile tanıştığı İdeal Kulüp‘e odaklandı. Bu sosyalist aydınların etkisi altında Fabian Derneği’ne ve daha sonra Bağımsız İşçi Partisi’ne (ILP) katıldı.

Mum ışığında makale yazmak

Bir mağaza işçisi olarak Bondfield’den yıl içinde 51 hafta boyunca haftada 80 ila 100 saat arasında çalışması bekleniyordu. Mağaza çalışanlarının aylık dergisi The Shop Assistant ve Daily Chronicle gazetesi için “Grace Dare” takma ad ile sefalet ve sömürü hakkında yazdığı bir dizi makale ve öykülerle deneyimlerini kaydetmeye başladı. Geceleri yazıyordu, yazma koşullarını şöyle anlatmıştı: “Yarım kuruşluk daldırma [mum]umu yakıp, parıltısını bir havluyla gizler ve aylık makalem üzerinde çalışmaya başlardım”. 1896 yılında Kadın Sanayi Konseyi (WIC) tarafından işe alındı. Mağaza işçilerinin ücret ve koşulları hakkında yaptığı çalışma 1898 yılında yayınlanan WIC raporuna temel oluşturdu.  Aynı yıl Birleşik Mağaza Asistanları Birliği ile birleştikten sonra Ulusal Birleştirilmiş Mağaza Asistanları, Depo Görevlileri ve Kâtipler Birliği’nin (NAUSAWC) sekreter yardımcısı oldu. Bu andan itibaren hayatını sendika çalışmasına ve daha geniş sosyalizm davasına adadı. O zamanlar sendikanın 3 binin altındaki üye sayısı, mağaza işçilerinin yalnızca küçük bir bölümünü temsil ediyordu ve Bondfield bu sayıyı artırmaya öncelik verdi.  Aylarca ülkeyi gezdi, yayınları dağıttı ve elinden geldiğince toplantılar düzenledi, dükkân çalışanlarının ilgisizliği ve dükkân sahiplerinin açık muhalefeti temel sorundu. Reading ve Bristol’da hiçbir başarı olmadığını bildirdi, ancak Gloucester’da mağaza işçisini organize etmek zor olmamalı diye düşünüyordu.

1899 yılında Bondfield, İşçi Sendikası Yıllık Kongresi’ne katılan ilk kadın delege oldu,  1900 yılında İşçi Temsil Komitesi’nin (LRC) kurulmasına yol açan oylamaya katıldı. 1902 yılında, NAUSAWC’ın Ayr şubesine başkanlık eden, Mary Macarthur ile tanıştı. İkili, sonraki 20 yılda kadınları etkileyen önemli işlere imza attı. 1904 yılından itibaren Bondfield, kadınların oy hakkı konusuyla giderek daha fazla meşgul oldu. O yıl, Kadınların Sosyal ve Politik Birliği’nden (WSPU) Dora Montefiore ile Berlin’deki Uluslararası Kadın Kongresi’ne gitti, ancak ana WSPU politikasına katılmadı. Bu politikanın, kadınların aynı ülkede oy kullanmasını güvence altına aldığını, bir mülkiyet niteliği içerdiğini ve işçi sınıfını büyük ölçüde dışladığını savundu. Bondfield, mülkten bağımsız olarak hem erkekler hem de kadınlar için evrensel yetişkin oy hakkı için kampanya yürüten Adult Suffrage Society’e (ASS) katıldı. 1906 yılında Kadın Emek Birliği’nin (WLL) kurulmasına yardım etti ve Yetişkin Oy Hakkı Derneği’nin başkanı oldu. 1907 yılında Kadın Yeterlik Yasası‘nın kabul edilmesinden sonra, kadınlar belediye seçimlerinde oy kullanma ve aday olma hakkına sahip oldu.

Annelik ve çocuk hakları üzerinde çalıştı

O yıllarda Britanya’nın 750 bin mağaza işçisinin üçte ikisini etkileyen Viktorya dönemi “yaşama” uygulamasını sona erdirmek için ilk adımlar atıldı. Bondfield, kadın mağaza çalışanları için eşdeğer haklar kampanyası yürüttü ve “faydalı, sağlıklı eşler ve anneler” olmaları için “akılcı hayat” yaşamaları gerektiğini savundu. 1908 yılında NAUSAWC üye sayısının 20 binin üzerine çıktığı on yıllık hizmetten sonra sendika görevinden istifa etti.  ​​Ayrılışının “hem bir keder hem de bir kurtuluş” olduğunu söyledi. Bondfield, WLL için örgütlenme sekreteri ve daha sonra Ulusal Genel ve Belediye İşçileri Sendikası (NUGMW) için çalıştı. Birkaç WLL üyesi 1910 yılındaki Londra İl Meclisi seçimlerine itiraz etti. Bondfield, Woolwich Büyükşehir Belediyesi  seçimlerinde başarısız oldu. Birlik, her türlü seçimde aktifti, kadın hakları için seslerini yükselten her iki cinsiyetten adayları destekledi. Etkinlikler aracılığıyla Bondfield, en yoksul ailelerin yaşamlarını deneyimledi ve şunları yazdı: “Ah! Küçük, kötü sokaklardan oluşan bir ağın arkasına gizlenmiş bu kadınların yalnız yaşamları!”  Bondfield, WLL görevlerinin yanı sıra, bir dizi başka görevi de sürdürdü. 1910 yılının bir bölümünü Amerika Birleşik Devletleri’nde, Halkın Oy Hakkı Federasyonu‘ndan (PSF) Maud Ward ile oy hakkı sorunları üzerine ders vererek ve emek sorunları üzerinde çalışarak geçirdi. Annelik ve çocuk hakları konusunda Kadın Kooperatifleri Birliği (WCG) ile çalıştı ve devlet analık yardımlarının ve annelere diğer yardımların getirilmesine öncülük eden Parlamento Daimi Komitesi’ne seçildi. WIC adına tekstil endüstrilerindeki çalışma koşullarına ilişkin araştırması, onu “Yoksulluğa Karşı Savaş” kampanyasında İşçi Partisi liderliğine katılmasına yol açtı.  1910 yılında Bondfield, Uluslararası Kadın Sosyalist ve Çalışma Örgütleri Konseyi’nin İngiliz bölümünün başkanlığını kabul etti.  1908 ve 1910 yılları arasında Kadın Emek Birliği ve Kadın Sanayi Konseyi, evli kadınların çalışma koşullarına ilişkin ülke çapında bir araştırmada işbirliği yaptı. Bondfield saha çalışmasını Yorkshire’da gerçekleştirdi.

Kadınlar daha düşük ücret alıyordu

.

1911 yılında Bondfield, WLL’nin Organizasyon Sekreteri görevini üstlendi  ve yılın çoğunu seyahat ederek geçirdi: Glamorgan, Ogmore Vale’de WLL şubesi kurdu, Manchester şubesinde reform yaptı  ve Güney Galler’de bir anlaşmazlıkla uğraşan çamaşırcı kadınlara yardımcı oldu. WLL içindeki anlaşmazlıklar nedeniyle Ocak 1912 yılında görevinden istifa etti. Bu tarihten itibaren Bondfield, Margaret Llewelyn Davies ile birlikte asgari ücret oranlarını, bebek ölümlerini ve çocuk refahını araştıran WCG’nin Vatandaşlık Alt Komitesi’nin üyesi oldu. Ayrıca Lonca’nın eğitim ve öğretim programına yardım etti ve “Annelikle İlişkili Yerel Yönetim” konusunda dersler verdi.  WLL sorumluluklarından kurtulması ona siyasi çalışma için daha fazla zaman verdi ve 1913 yılında Bağımsız İşçi Partisi’nin (ILP) Ulusal Yönetim Konseyi’ne katıldı.  Bondfield, ILP’nin 2 Ağustos 1914 yılında Trafalgar Meydanı’nda George Lansbury tarafından organize edilen savaş karşıtı kitlesel mitinginde konuştu. Birkaç gün sonra savaşın patlak vermesi üzerine Bondfield, savaşın bir ulusal politika aracı olarak kullanılmasına karşı çıkan Demokratik Kontrol Birliği’ne katıldı. Aynı zamanda Kadın Barış Konseyi’nin bir üyesiydi. Mart 1915 yılında İsviçre’nin Bern kentinde, Kadın Enternasyonal Sosyalist ve Çalışma Örgütleri tarafından düzenlenen, müzakere edilmiş bir barış çağrısında bulunan konferansa katıldı. Savaşın ilerleyen zamanlarında hükümet, Bondfield’in barış örgütleriyle olan ilişkisinden endişe duyarak, onun İsveç ve Amerika Birleşik Devletleri’ndeki benzer toplantılara gitmesini engelledi. Aynı yıl Bondfield, Ulusal Kadın İşçiler Federasyonu’nun (NFWW) organizasyon sekreteri oldu.  Macarthur, Phillips ve Susan Lawrence ile birlikte, kadın işsizler için yardım çalışmaları organize eden Kadın İstihdamı Merkez Komitesi‘ni kurdu.

Bondfield’in işçi ücretlerine ilişkin araştırmaları, aynı iş için bile erkeklere ve kadınlara ödenen oranlar arasında önemli farklılıklar olduğunu ortaya çıkardı. NFWW aracılığıyla, işin doğası ne olursa olsun, kadınlar için asgari ücretten başlayarak haftada 1 sterlin ve eşit işe eşit ücret için kampanya yürüttü.  Birinci Dünya Savaşı’nın başlamasıyla birlikte Kadınların oy hakkını savunma mücadelesi sekteye uğradı. Ekim 1916 yılında kadınların oy hakkı konusunu ele almak ve savaş sonrası mevzuat için önerilerde bulunmak üzere bir konferans  toplandı. Bondfield, Lansbury ve diğer savaş öncesi kampanyacılar, yetişkinlere genel oy hakkı için baskı yaparken, konferans, oy hakkının yalnızca sınırlı bir şekilde genişletilmesini önerdi. 1918 tarihli Halkın Temsili Yasası, mülk sahibi veya mülk sahiplerinin eşleri olan veya üniversite mezunu olan 30 yaşın üzerindeki kadınlara oy hakkı verdi. Bondfield, neredeyse tüm işçi sınıfı kadınlarını dışlayan yasayı “acımasız ve yetersiz… Yeni anormallikler yaratan” olarak nitelendirdi.

Kasım 1918 yılında savaşın sona ermesi ile Bondfield İşçi Sendikaları Kongresi‘nin (TUC) Genel Kuruluna seçilen ilk kadın oldu. Sonraki aylarda TUC delegesi olarak Bern’de ve daha sonra Washington DC’de uluslararası konferanslara gitti ve burada Almanya’ya dayatılan barış koşullarının adaletsiz olduğu görüşünü dile getirdi. Nisan 1920 yılında TUC-İşçi Partisi’nin Sovyetler Birliği’ndeki ortak misyonunun bir üyesi oldu. Çeşitli kamu faaliyetleri arasında Bondfield, işçi sınıfı erkeklerine yüksek öğrenim fırsatları sağlamak için 1899 yılında kurulan Oxford merkezli kurum olan Ruskin College’ın yönetim organına katıldı. Sulh Hâkimi oldu. İlk olarak 1920 yılında Northampton’daki ara seçimde  İşçi Partisi adayı olarak parlamentoya seçilmek için başvurdu fakat liberal Koalisyon adayına karşı kaybetti.

TUC yönetimindeki ilk kadın

.

Aynı yıl NFWW, Ulusal Genel İşçiler Sendikası ile birleşmek ve bu sendikanın Kadın Bölümü haline gelmek için seçime gitti. Birleşmeyi destekleyen Bondfield, kadınların ayrı grup kimliklerini koruyabilmeleri koşuluyla kadın ve erkeklerin birlikte çalışmasının daha iyi olacağını söyledi. Yeni bölümün sekreteri Mary Macarthur olacaktı, ancak birleşmenin yürürlüğe girdiği 1 Ocak 1921 yılında kanserden öldü.  Bondfield onun yerine atandı ve 1938 yılına kadar (bakanlık görevi sırasında izinli olarak) bu görevde kaldı.  Bondfield, arkadaşını onurlandırmak için Mary Macarthur Anma Fonu’nun düzenlenmesine yardım etti.  Yoğun programına başka sorumluluklar da ekledi: Endüstriyel Kadın Örgütleri Daimi Ortak Komitesi (SJCIWO), İşçi Partisi İşsizlik Acil Komitesi üyeliği ve 1922 İşsiz Kadınlar Konferansı başkanı Eylül 1923’te TUC’un Genel Konseyinin başkanlığı’nı üstlenen ilk kadın oldu.

Kasım 1923 yılında yapılan genel seçimde Bondfield, Northampton’da İşçi Milletvekili olarak seçilen ilk üç kadından biriydi. 1924 yılının kısa ömürlü azınlık İşçi Partisi hükümetinde Çalışma Bakanlığı’nın Parlamento sekreteri olarak görev yaptı. Ancak bir sonraki seçimde koltuğunu kaybetti. Yenilginin ardından Bondfield, NUGMW için çalışmaya devam etti ve TUC Konseyi’ne yeniden seçildi.  1926 yılında TUC’un Genel Grev  düzenleme kararını ve dokuz gün sonra grevi durdurma kararını destekledi.  Haziran 1926 yılında Sir Patrick Hastings’in istifasının ardından Bondfield, Wallsend’de İşçi adayı olarak kabul edildi ve sonraki ara seçimi 9 binin üzerinde bir çoğunlukla kazandı. Bu arada, Muhafazakâr hükümetin işsizlik ödeneği sisteminde reformları değerlendirmek üzere kurduğu Blanesburgh Komitesi’ne atanmayı kabul etti.  Yardım alma hakkının katkı payları ile ilgili olması gerektiği konusundaki özel görüşü, İşçi Partisi ve TUC’da yaygın olarak paylaşılmadı.  Komite bu doğrultuda önerilerde bulunduğunda, 1927 tarihli İşsizlik Sigortası Yasası’nın temelini oluşturan raporu imzaladı. Bondfield’in bu yasayı savunması, işçi hareketiyle ilişkisini kalıcı olarak gölgeledi.

Kadın işçiler için tatil olanağı

29 Mart 1928’de, parlamento seçimlerinde 21 yaşın üzerindeki tüm erkek ve kadınlara oy veren bir yasa tasarısı geldiğinde, “muazzam bir toplumsal ilerleme” olarak gördü ve ‘bizler(kadınlar) insanız ve bir bütün olarak toplumun bir parçasıyızSiyaset alanında kendini eğitmek ve siyasi hayatta yer almak isteyen her kadının önündeki suni engeli de kesin olarak kaldıracağız’ dedi. Tasarı yasalaştığında, çoğu kadın 4 milyon seçmen kütüğe eklendi. 30 Mayıs’ta yapılan 1929 genel seçimlerinde Bondfield, yeniden seçildi. Yeni hükümette Çalışma Bakanı görevini kabul ettiğinde, İngiltere’nin ilk kadın kabine bakanı  ve İngiltere’nin ilk kadın özel danışmanı  oldu. 1929-31’deki kabine görev süresi, İkinci İşçi Partisi hükümetini kuşatan ekonomik krizlerle sarsıldı. Margaret’in sol görüşleri daha muhafazakâr bir duruşa dönüştü ve artan işsizliğin olduğu bir dönemde hükümetin bazı evli kadınları işsizlik ödeneğinden mahrum bırakma politikasını desteklediğinde, İşçi Partisi ile arası açıldı. Ancak görev süresi kısa sürdü. Bondfield o yıl seçimlerde koltuğunu kaybetti ve ulusal siyasetten çekildi.

1938 yılında, NUGMW görevinden emekli oldu. Kamu Refahı üzerine Kadınlar Grubunu kurdu. Aynı yıl Amerika Birleşik Devletleri ve Meksika’da çalışma koşullarını araştırdı ve 1939 yılında savaşın patlak vermesinden sonra İngiliz Bilgi Servislerinde öğretim görevlisi olarak ABD ve Kanada’yı gezdi. Savaşa karşı tutumu, 1914 yılındaki duruşundan farklıydı, hükümeti aktif olarak destekledi ve 1941 yılında İşçi Neden Savaşıyor adlı bir kitapçık yayınladı. Savaş zamanı ana faaliyeti, Kamu Refahı üzerine Kadın Grubunun Hijyen Komitesi tarafından, şehirdeki çocukların büyük çaplı tahliyesinden kaynaklanan sorunlara ilişkin bir soruşturmaya öncülük etmekti. Grubun bulguları 1943 yılında ‘Kasabalarımız: Bir Yakın Çekim ‘ olarak yayınlandı. Rapor, birçok kişiye şehir içi yoksulluğun boyutuyla ilgili ilk bilgileri verdi. Önerilen çözümler arasında kreş eğitimi, asgari ücret, çocuk yardımı ve ulusal sağlık hizmeti yer alıyordu. Rapor birkaç kez yeniden basıldı ve 1945 yılında göreve başlayan İşçi Partisi hükümetinin başlattığı sosyal reformlara desteğin geliştirilmesinde etkili oldu. Bondfield kendisi aday olmasa da 1945 Temmuz’unda yapılan genel seçimlerde İşçi Partisi için kampanya yürüttü.

Mart 1948’de Lancashire’daki Blackpool yakınlarındaki Poulton-le- Fylde’de, düşük ücretli kadın işçiler için sübvansiyonlu tatiller sağlayan Mary Macarthur Evi’ni açtı. Aynı yıl A Life’s Work (Bir Yaşamın Ürünü) adlı otobiyografisini yayınladı.  Otobiyografisinin yanı sıra, 25 ünlü şahsın hayat dersleri üzerine kafa yorduğu, Hayatın Bana Ne Öğrettiği başlıklı makaleler koleksiyonuna katkıda bulundu.

Margaret Bondfield, 16 Haziran 1953 yılında Sanderstead’deki  Verecroft Huzurevi’nde öldü.

Kaynak
Margaret Bondfield – Wikipedia   https://en.wikipedia.org › wiki

Margaret Bondfield – The first woman minister in Parliament   https://www.historic-uk.com ›

Margaret Bondfield | Chard Museum   https://www.chardmuseum.co.uk › 

https://www.bbc.com/news/magazine-

Margaret Bondfield – Spartacus Educational   https://spartacus-educational.com ›

Paylaş:

Benzer İçerikler

1974’te kadınların sendika liderliğine yardımcı olmak ve TİS görüşmelerinde kadın sorunlarına daha fazla ağırlık vermek için kurulan ilk ulusal sendikal kadın örgütü İşçi Sendikası Kadın Koalisyonu’nun (CLUW) kurucularından olan Myra, bu konferansa başkanlık yaptı. CLUW’un ilk konferansına ülke çapında 82 işçi sendikası’ndan 3.000’den fazla kadın katıldı.
İsviçre kadın hareketinin öncülerindendi. Birinci Paylaşım Savaşı sırasında Barış ve Özgürlük için Uluslararası Kadın Birliği kurucuları arasındaydı. Hem eşit oy hakkı mücadelesinde hem de kadın işçilere asgari ücret mücadelesinde yer aldı.
Norveç’te yoksul bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. İşçi Partisi bünyesinde işçi kadınların sosyo-ekonomik çıkarlarını korumak için dernek kurdu, gazete çıkardı. Eşit oy hakkı için mücadele etti. Kürtaj, bekâr annelik, cinsel eğitim ve doğum yardımları, üzerinde durduğu konular arasındaydı.
Agnes Wabnitz, Klara Zetkin ve Rosa Lüxemburg’un selefiydi. Alman Sosyal Demokrat hareketi içinde ölümünden sonra hemen unutulmasını iyi bir hatip olmasına rağmen yazılı eser bırakmamasına bağlayanlar var. Ama bu unutuluşun ardında yaşarken çokça tartıştığı erkek yoldaşlarının da bir miktar payı olmalı ….
İçeriklerimizi kaçırmamak için e-posta bültenimize ücretsiz abone olun!