Yazarın Diğer Yazıları

Bahar Gök
Bahar Gök
bihargok1982@gmail.com
Emine, hayatı boyunca kayıtdışı çalışmış tarım işçisi bir kadın… Emekli olabilmek için 11 yıldır sigorta primlerini kendisi ödüyordu. Önce devlet prim ücretlerine fahiş zam yaptı, ardından deprem oldu. Şimdi Hatay’da derme çatma bir çadırda yaşam mücadelesi veriyor. “Artık prim ödemem mümkün değil, emeklilik benim için hayal oldu” diyor.
Hatay’da kadınların 8 Mart eyleminde kurdukları yaşam zincirine katılan HDP Milletvekili Züheyla Gülüm, eylem öncesinde Kadınİşçi’ye konuştu.
Hatay Samandağ’daki kadınlara Mor Tır’ın getirdiği malzemeleri dağıtan feministler, izlenimlerini aktardı. Kadınların yaslarını bile yaşayamadığı ve yine yalnız bırakılmaktan korktuğunu anlatan feministler, dayanışmayı akut ihtiyaçların da ötesine taşıyarak sürdürülebilir kılmanın önemine dikkat çekti.
Şiddet dolu evliliğini zor da olsa bitirmiş, yeni bir hayat kurmuş, kendi ayakları üzerinde duran bir kadın… Depremde yalnız evini, işini ve sevdiklerini değil, özgürlüğünü de kaybettiğini söylüyor. “Önce iş bulmam lazım” diyor, “Yoksa asla özgür bir alanım, kendi hayatım olmayacak. Tek istediğim kendime ait bir hayat.”
Elmas “Devletin bizimle olduğunu düşünmüyorum” diyor, ablası onaylıyor: “Bizimle değil zaten, devletimiz bizimle değil.” Denetimcilerin “Desteklenirse oturulabilir” dediği evlerinin 20 Şubat depreminde yıkıldığını söylüyorlar. Kendileriyle dayanışan halka, sivil topluma yönelik baskılara da tepkililer: “Halkı niye engelliyorsun, böyle şey olur mu?”
Hatay’ın Defne ilçesine bağlı Tavla Mahallesi’nde fırınlar yıkılınca ekmek yapma işi de kadınlara kaldı! Her gün 4-5 kadın tandırların başına geçiyor, 550-600 kişiye ekmek yapıyor.
Kendisinden çok öğrencileri için endişeleniyor Selma Öğretmen. Depremden sonra başka şehirlere gidip okula başlayan çocukların derse girmek istemediklerini anlatıyor. “Hiçbir ön hazırlık yok” diyor; “Destek yok, yönlendirme yok. İlk dersimiz nasıl olacak? Ben o derste ne yapacağım? Şu an bunları düşünüyorum hep.”
Defne’de iki kadınla konuşuyoruz. Çevrelerindeki tüm kadınların endişeli olduğunu anlatıyorlar: “Özellikle yaşlı kadınlar ‘Bir ay sonra yardımlar da kesilir ve kimse bizim yüzümüze bakmaz’ düşüncesinde. Buranın düzelmesi çok uzun zaman alacak. Ya erzak bulamazsak, ihtiyaçlarımızı karşılayamazsak? En çok bunun derdindeler.”
İçeriklerimizi kaçırmamak için e-posta bültenimize ücretsiz abone olun!