Yazarın Diğer Yazıları

Fikriye Sarıgül
Fikriye Sarıgül
Her kadının yaşamı, bir mücadele hikayesidir aynı zamanda. 14 yaşından beri kayısı fabrikasında hep sigortasız çalışan Emine’nin de öyle. Malatya’da hayatın “akışına” karşı çıkıp dayakçı kocadan boşandı. Çocuklarıyla birlikte konteyner kentte kendine yeni bir hayat inşa ediyor.
Kadınların büyük bir bölümü örgütsüz işyerlerinde asgari ücretle çalışıyor. Dolayısıyla asgari ücrete zam yapılmaması en çok onları etkiledi. İstanbul ve Malatya’da çalışan işçi kadınlarla asgari ücreti konuşalım istedik. Ama ağır çalışma koşulları, meslek hastalıkları, ev ve bakım işleri, bitmeyen mesailer gibi ortak dertlere de girmeden edemedik.
Anneler gününde kreşi olmayan düşük ücretli işyerlerinde çalışan iki kadın işçiyle konuştuk. Erkeklerin çocukların sorumluluğunu hiçbir biçimde üzerine almadığını belirten kadınlar bakım işini anneleriyle birlikte yürütüyorlar. Böylece annelik ömür boyu bir bakım hizmetine dönüşüyor.  
Gülsuyu Gülensu Mahallesi Muhtar Adaylarından Özlem Güneş: “Çalışmanın içine girince kadın adayların ne kadar büyük bir ihtiyaç olduğunu gördük. Mahallede üç kadın adayız ve her birimizin yaratığı bir pozitif enerji var. Biz asla birbirimizin rakibi değiliz.” diyor.
Gülten Dokuyan Gülensu seçim bölgesi muhtar adayı. Gülsuyu Gülensu Kadın Derneği’nin yönetiminde. İşçilikten geliyor. Fabrika işçiliği yaptıktan sonra ev hizmetlerinde de çalışmış. Yöntemleri farklı. Seçim öncesinde masraflar için kadınlar ortak bir fon oluşturmuşlar. Bu fondan diğer kadın muhtar adaya da yardım ettik, diyor. Çünkü o kadın dayanışmasına inanıyor.
Yerel seçimlerde kadın muhtar adaylarının sayısı oldukça fazla. Aydınlı Mahallesi muhtar adayı Suna Eker de onlardan biri. Erkek adaylar geri çekilmesi konusunda epey baskı yapmışlar.  Ama o vazgeçmeme konusunda kararlı.
Fazıl Say’ın Dünya Anne Projesi kapsamında Serenad Bağcan’la konser verdiği etkinlik, 9 Eylül’de Sabancı Üniversitesi Tuzla Kampüsü’nde yapıldı. Etkinliğe ben de katıldım. Sanayiye girişi çıkışı olan, her gün işe giderken önünden geçtiğim kampüsün içi çok farklı, konser ise büyüleyiciydi.
“Okumak benim hakkımdı, onu benden alıp erkek kardeşime verdiler” diye anlatıyor Gülcan; okumayı, meslek sahibi olmayı çok istemiş. Onunla Dersim Otogarı’nda tanıştım. İş ve yaşam deneyimlerimizi konuştuk. Kimi farklı, kimi ortaktı…
İçeriklerimizi kaçırmamak için e-posta bültenimize ücretsiz abone olun!