Bölgede yaygın olan tandır kültürü, ekmek yapıp satma şeklinde yeni bir kadın çalışma biçimini doğurdu. Ama bu iş biraz zor. Kadınlar arasında tandıra düşüp yüzünü yakanlar olduğu gibi dumandan astım ve bronşite yakalananlar da bulunuyor.
Emekli olduktan sonra da bir şeyler yapmak isteyen Diyarbakırlı Gülten Arslan Ekinci, içli köfte üretimine girişmiş. Önce evde birkaç kadın yapmışlar. Sonra işi büyütüp dükkan açmışlar. Şimdi beş kadın çalışıyor işyerinde. Çok geniş bir ağları var artık. Sahibi de çalışanlar da kendi paralarını kendileri kazanmaktan memnun.
Diyarbakır’da kadınların çalışabileceği alanlar çok sınırlı. Genç kadınların büyük bir bölümü yiyecek- içecek sektöründe, kafelerde, lokantalarda çalışıyor. Buraları ise kadına yönelik tacizin, mobbingin sıkça rastlandığı çok düşük ücretli yerler… Kafe çalışanı kadınlara uzattık mikrofonu…
Bermal Yerlihindi bir kadın telkâri ustası. Sanatı, bu alanda uluslararası ödüle sahip olan eşi Suphi’den öğrenmiş. Fabrikasyon ürünler karşısında telkârinin giderek, yok olacağı endişesi taşıyan Bermal Hanım, kadınların para kazanarak özgür olabileceğini düşünüyor.
Sevgi, aile evinden şiddet gördüğü için çocuk yaşta kaçtı. Tecavüze uğradı, adamla evlendirildi. Koca evinde şiddet katlanarak arttı. İki kez sığınma evine gitti çocuklar için dönmek zorunda kaldı. Bir gün artık çocuklar için o eve dönmemesi gerektiğini anladı, evden ayrıldı. Boşanma davası açtı. Hayatını kendi başına tekrar kurdu. “Çalışıyorum, kendine güzel bir dünya kurdum, aslında dünyanın güzel olduğunu fark ettim.” diyor.
Emine Demir, Hevsel bahçelerinde kiraladıkları yerde, nane, reyhan, maydanoz çeşitli otlar ekiyor ve bunları pazarda satarak geçiniyor. Eşi arada inşaat işlerine gidiyormuş ama işlerin yoğun olduğu mevsimde onlar da Emine’yle birlikte bahçedeler. Kendi parasını kazanmaktan memnun. Hem emekçi hem kendi deyimiyle “işinin patronu”…
Bu yıl avukatlar yoksulluğun hızla arttığı, işçi avukatların sayısının yükseldiği, kadına yönelik şiddetle mücadele eden avukatların kendilerinin de şiddetle karşı karşıya kaldığı bir ortamda kutluyorlar 5 Nisan Avukatlar Gününü. Diyarbakır Barosundan Serap Yiğit Erkuş ile kadın avukatların sorunlarını konuştuk.
Zembul bir kafe olarak Dersim’de kurulmuş. “Üç kadındık paramız yoktu, Almanya’dan bir kadın arkadaşımız yardım etti, diyorlar. Kafeden kooperatif çıkarmışlar. Menülerinin tümünü kendileri üretiyor, her şey doğal. Birlikte tartışıp, üretip, birlikte güçlenmişler…