1 Mayıs Emek, Mücadele ve Dayanışma Günü vesilesiyle dokuz ilden Batman bölge mitingine katılan emek örgütleri bileşenleri, siyasi parti temsilcileri ve işçiler Turgut Özal Bulvarı’nda biraraya geldi.
Kortejler halinde alana giriş yapan sendikalar, örgütler ve parti temsilcileri “Biji 1 Gulan”, “Sermayenin Kölesi Olmayacağız”, “Kapitalist Yıkıma, İşsizliğe Yoksulluğa Karşı Birleşelim”, “Kapitalist Hegomanyaya Karşı Yaşasın İşçi ve Tüm Halkların Dayanışması”, “Emek Bizim Gelecek Bizim” yazılı dövizler taşıdı.
Alana gelen kadın işçiler ise “JİN JİYAN AZADI” pankartı ile giriş yaptı. Kadınlar hem coşkularını hem öfkelerini Kadınİşçi’ye aktardı.
“35 yıldır ne ev işim bitti ne çilem”
35 yıldır evli olan Saniye Temur, ev kadınlarının işçi olarak görülmemesinden şikâyet ediyor. Temur, “35 yıldır ne işim ne çilem bitti. Evin işi bitse de kadınların yükü bitmiyor. Bizler senelerdir evde tarlada çalışsak da ne emekli olabiliyoruz ne de ücret alabiliyoruz. Ben buraya geldim, şimdi eve gidip yemek yapacağım, balkon yıkayacağım. İsterim ki evde çalışan kadınlar da özgür olsun. Birileri sesini duysun” diye konuştu.
“Kadınlar her yerde eşitlik için alanda”
Mardin DEM Parti Milletvekili Beritan Güneş, mitinge gelen gençlerin ve kadınların coşkusu öncülüğünde Batman’da 1 Mayıs’ı kutladıklarını belirtti. Yüzlerce kadın işçinin alanda olduğunu dile getiren Güneş şöyle konuştu: “Fabrikalarda ya da herhangi bir işkolunda kadınların daha çok sömürüldüğünü biliyoruz. Birçok hakkı gasp edilen, gelişimi ve kariyeri engellenen kadınlar 1 Mayıs’ta kendi haklarını, kendi geleceklerini daha eşit zeminlerde oluşturmak için bugün burada ve Türkiye’deki bütün 1 Mayıs alanlarında haykırıyor. Bu 1 Mayıs’ın işsizlikle, enflasyonla, eşitsizlik ve haksızlıklar ile mücadele eden tüm insanlara umut olmasını temenni ediyorum.”
“İşçiyiz, kadınız, varız”
Mardin Mimarlar Odası Eşbaşkanı Fatma Irmak, kadın işçilerin ve kadın mimarların sadece kapitalizm ve iktidar ile mücadele etmediğini belirterek şöyle dedi: “Kadın mimarlar hem ofislerde hem şantiyelerde ayrımcılığa maruz kalıyorlar. Hem içte hem dışta kadın işçiler inanılmaz bir mücadele veriyor. Fakat biz kadınlar sendikal örgütlemelerde var olarak bunları aşacağımıza inanıyoruz. İşçiyiz, kadınız, varız.”
“Ben artık bu düzenin değişmesini istiyorum”
Kafe çalışanı olan 16 yaşındaki İpek Değirmenci, “14 yaşımdan beri lokantalarda ve kafelerde çalışıyorum. Okul harçlığımı çıkarım aileme destek olmak için. Annem ve babam da çalışmasına rağmen maalesef geçinmekte çok zorlanıyoruz. Benim sigortam yok. Ha yaşım küçük olduğu için değil, neredeyse hiçbir kafede kimseye sigorta yapmadıkları için. Ben okullar açık olduğu için yarı zamanlı çalışıyorum, şu an aylık olarak 5 bin kazanıyorum. Tam zamanlı çalışanlar ise 11 saat çalışıp 14 bin alıyor. Çalışmasam, okul okuyamayacağım. Ben artık bu düzenin değişmesini istiyorum” diye konuştu.
“Sendikalar da insanca yaşam da hakkımız”
Fabrika işçisi olan Ayşegül Ünal, kötü koşullarda çalıştıklarını belirterek şöyle devam etti: “Günde 9 saat çalışıyorum. Eve gidip evde çalışıyorum. Çocuklarım ile ne tatile gidebiliyorum ne de onlarla vakit geçirebiliyorum. Eşim de inşaat işçisi. Çocuklar kocaman oldu, biz şahitlik bile edemedik. Üstüne sendikalı olduğum için sürekli fabrikada diken üstündeyim. Fakat yine de bizi bu koşullarda, bu kadar ağır bir şekilde çalışmaya mecbur kılan her şeyle de savaşmak istiyorum. Bir kadın olarak, anne olarak, işçi olarak. Sendikalar da insanca yaşam da işçilerin hakkıdır.”
“Utanması gereken erkek patronlardır”
Kâğıt toplayıcısı olan Emine Savur, yazın 50 derece sıcağında ve kışın en soğuk zamanında güvencesiz çalışıyor. Savur, “Ben beş yıldır kâğıt toplayıcısıyım. Zabıtalar ile devlet şiddetini erkeklerin tacizi ile de ataerkil sistemin ne olduğunu gördüm. Yaklaşık üç yıldır 1 Mayıs alanlarında bulunuyorum ve her yıl daha fazla kadın işçi görüyorum bu alanda. Ben senelerce yaptığım işten utandım, kimliğimden utandım, kadın olduğum için utandım. O yüzden haklarımı da geç öğrendim. Bugün burada bu kadar kadın işçiyi görmek benim için çok onur verici. Artık işimden de, bedenimden de utanmıyorum. Asıl utanması gereken bizi bu hale sokan erkek patronlar” diye konuştu.
“Haklarımızı öğreneceğiz”
Evlere temizliğe giden 34 yaşındaki Gulistan Kara, iki kızıyla birlikte geldi 1 Mayıs alanına. Kara, çocuklarını temizlikten edindiği para ile büyüttüğünü söylüyor. Kara, “Senelerdir evlere, işyerlerine temizliğe gidiyorum. Sağlık güvencem bile yok. Bir haksızlığa uğradığımda gideceğim kimse yok. Daha önce bir kere pencere temizlerken düştüm, iki ay yatakta yattım. Ama ne tazminat alabildim ne de çalışabildim. O gün bugündür kızlarımla 1 Mayıs’a gelirim ki onlar haklarını öğrensin. Senelerdir biz kadınların çektikleri yetti artık. Kürdüz, kadınız, işçiyiz. Haklarımızı öğreneceğiz, buradan da gitmeyeceğiz” dedi.
Fotoğraflar: Evrim Deniz