sendikal örgütlenme

Umudumu kaybedip pes mi edeceğim? Tabii ki hayır. Biz sesimizi çıkarmaya devam etmezsek, bize dayatılan sınırlara çekilirsek kimse bizim için çabalamayacak. Hayatın hiçbir alanından çekilmediğim gibi sendikal örgütlenme mücadelemden de geri adım atmayacağım. Susmuyoruz, susmayacağız, susmayacağım.
Sendikalı olduğu ve haklarına sahip çıktığı için işten çıkarılan özel sektör öğretmeni İrem Erdem, “Beni haksız çıkarmak için ‘ahlak dışı davranış’ yalanına sarıldılar. Kadını toplumun gözünden düşürmek için bu söylemlere başvuruyorlar. Ben asla korkmuyorum. Haklarımı alana kadar mücadele edeceğim” diyor.
Nersoy Tekstil’de sendikalı oldukları için işten çıkarılan işçiler direnişlerini sürdürüyor. Kölelik koşullarında çalıştıklarını anlatan kadın işçiler, uluorta hakaretlere, aşağılamalara ve cinsel tacize maruz bırakıldıklarını söylüyor: “Ahlaksız konuşuyorlardı. Şikâyet ettiğimizde suçlu çıkarılıyorduk. Bu nedenle susup şikâyet etmeyen kadınlar vardı…”
Haier Group fabrikasında çalışan kadınlar komisyon önerisini genel merkeze iletti. Onların yol göstericiliğinde sendikanın Eskişehir Şubesi’nde de kadın komisyonu kuruldu. Kadınlar rutin toplantılarında fabrika içi sorunların yanı sıra, kadına yönelik şiddet, İstanbul Sözleşmesini de tartışıyor. Önlerindeki hedef ise kadın işçiler olarak 8 Mart etkinliğine katılmak. Bunun için o gün izinli olmak şart.
1980 yılının Adana Temmuz’unda işten çıkarken faşist kurşunlara hedef olan Meryem, bilinçli bir kadın işçiydi… Çalıştığı fabrikalara DİSK’i getirmek isterken işten atıldı. İKD çevresindendi ve işyerinde pek çok kadının dertlerine çare olmuştu. 26 yıllık kısa yaşamında anlatılmayı bekleyen pek çok deneyim biriktirmişti. Ama çok azına ulaşabiliyoruz ne yazık ki…
Amazon Türkiye’de sendikalaştıkları için işten atılan depo işçisi kadınlar, erkeklerle eşit ücret alıyor. Ama bir farkla: Kadınlardan fiziksel güç gerektiren işlerde erkeklerle aynı performansı göstermeleri bekleniyor! Toplama kampını andıran depolarda insanlık dışı koşullarda çalıştırılan işçiler, “Robot değiliz biz, bunu öğrenecekler! Kadınlardan öğrenecekler! Boyun eğmeyeceğiz” diyor
15-16 Haziran Direnişi’nin 52’nci yılında, tanıklıklardan iz sürüp kadın işçilerin yanında alıyoruz soluğu. Bazıları en önde polisle çatışıyor, bazıları tankların üzerinde ölüme meydan okuyor. Bazıları ise işyeri temsilcisi, binlerce işçiyi yönlendiriyor. Mücadelelerine saygıyla…
Ev işçisi kadınlar, geçenlerde Twitter’de dönen “Ev işçisine yemek verilmeli mi?” tartışmasına oldukça tepkili. “Biz sadaka istemiyoruz, hakkımızı istiyoruz. O bir öğün yemek bizim zaten hakkımız, hakkımızı vermek zorundasınız” diyorlar. Ev işinin iş, ev işçisinin de işçi olduğunu ısrarla vurguluyorlar
İçeriklerimizi kaçırmamak için e-posta bültenimize ücretsiz abone olun!