Ev hizmetlilerini ilk örgütleyen kadınlardandı: Gisela Laferl

Oda hizmetçisi olarak işe başladı. Ev hizmetlilerini bir birlik (*) çatısı altında örgütledi ve birliğin başkanı oldu. Viyana Kent Konseyine girdi ve ev hizmetlilerinin çalışma koşullarının düzeltilmesi için uğraş verdi. Ağır kayıplar yaşamasına rağmen mücadeleye devam etti.
Paylaş:
Necla Akgökçe
Necla Akgökçe
nakgokce@gmail.com

Avusturya’da ev hizmetlilerini örgütleyen bu alanda ilk işçi birliğini kuran Gisela Laferl, 7 Eylül 1884 yılında fabrika işçisi Johann ile ebe Mathilde Laferl’nin yedi çocuğundan biri olarak dünyaya geldi. Küçük yaştan itibaren oda hizmetçisi olarak çalışmaya başladı.

1907 yılında İsviçre’ye gitti. Bir ara aşçılık yaptı daha sonra o sıralar İsviçre’de bulunan ve 1923- 1940 arası Sosyalist Enternasyonel’in genel sekreterliği görevini yürüten Friedrich Adler’in evinde hizmetli olarak işe girdi. Adler’in evinde çalışması Gisela’nın dönemin sosyalistleri ile tanışmasını sağladı.

19. Yüzyılın sonu ve 20. Yüzyılın başlarında Avusturya’da ev hizmetlileri sefalet içinde yaşıyorlardı. Çok düşük ücretle, her türlü güvenceden yoksun çalıştıkları gibi evlerde cinsel tacize ve şiddete uğruyorlardı. Gisela kendi hayatından da bunu çok iyi biliyordu. Fakat 1893’lerden itibaren çeşitli biçimde bir araya gelen ev hizmetlileri örgütlenmesi en zor kesimdi. Bu konudaki birkaç deneme başarısız olmuştu.

Adelheid Popp’un arkadaşı

Nihayet 1911 yılında Gisela Laferl tüm Avusturya’yı adım adım dolaşarak onlara, uzun çalışma saatleri, cinsel taciz korkusu, uyku saatlerinin belirsizliği üzerinden nasıl bir kölelik düzeninde yaşadıklarını, artık kendi hayatlarına sahip çıkıp, örgütlenmenin zamanın geldiğini anlattı. Adelheid Popp’un da desteğiyle Mayıs 1911’de “Avusturya Ev Hizmetkarları, Hizmetkar Yardımcıları ve Mürebbiyeler Birliğini” kurdular. O da 1 No’lu üye olarak başkan seçildi. Birlik çok kısa sürede 570 üye sayısına ulaştı.

Popp’la birlikte “Beyaz köleler” olarak adlandırdıkları ev hizmetlilerinin çalışma koşullarını düzeltmek için çeşitli kampanyalar düzenledi. Yapılan çalışmalar kısa sürede meyvelerini vermeye başladı; birlik üyeleri yasal korumanın yanı sıra sağlık sigortasından yararlanma hakkına kavuştu. Bunun yanı sıra kadınlar birlik tarafından yapılan eğitimlere de katılabilecekti. Örgütün bir gazetesi ve iş bulma birimi de bulunuyordu.

Gisela 1919’da Viyana Kent Konseyine Sosyal Demokrat Parti’nin adayı olarak girdi. Burada da ev hizmetlilerinin sosyal güvenlik hakları ve onlara özgü yasal düzenlemelerle ilgili pek çok çalışma yürüttü.

1918’de Avusturya’da kadınlara seçme seçilme hakkı tanınmış, birlik bu süreçte yapılan kampanyalara, eylemlere destek olmuştu. Gisela seçme seçilme hakkı üzerine yaptığı konuşmalarda ev hizmetlilerine, “Hristiyan efendilerinin partilerine değil, işçilerin partilerine o vermelerini” tavsiye ediyordu.

Sendikanın çalışmaları neticesinde 1920 yılında Avusturya Eviçi Yardım Yasası çıkarıldı. 1921 yılında ise Gisela tarafından hazırlanan ev hizmetlilerine yönelik ilk toplu sözleşme imzalandı.

1920 yılında Sosyal Demokrat Parti üyesi Isidor Wozniczak ile evlendi. Bu evlilikten 1920 yılında Walter, 1922’de Gregor, 1927 yılında Mathilda isimli çocukları dünyaya geldi.

Isidor’la evlendikten üç yıl sonra aşağı Avusturya’ya taşınma kararı aldılar ve Viyana Kent Konseyi’ndeki görevinden istifa etti. Bu arada “Die Unzufriedene” (Memnuniyetsiz) isimli kadın işçiler için çıkarılan gazetede çalışmaya, yazılar yazmaya başladı.

Yeraltını buluşturan pansiyon

Bir süre sonra eşiyle birlikte Gars am Kamp’ta bir pansiyon işletmeye başladılar. Avusturya’da faşistler iktidara geldikten sonra Sosyal Demokrat Parti ve sendikalar yasaklandı. Gars am Kamp’taki bu pansiyon yeraltına geçen sendika üyelerinin ve sosyal demokratların buluşma noktası oldu. Faşist hükümet buranın silah deposu olduğunu düşünüyordu, pek çok kez basıldı ama hiçbir şey bulamadılar. Eylül 1939’da İkinci Paylaşım Savaşı’nın başlamasıyla Gars’taki pansiyon Naziler tarafından kullanılmaya başlandı.

Tüm sosyal demokrat parti mensupları gibi Gisela’nın kocası Isidor Nazilerin takibindeydi ve birkaç kez tutuklanarak serbest bırakılmıştı. Ama 24 Nisan 1945’te tekrar tutuklandıktan sonra uzun süre ondan haber alınamadı. 2 Mayıs 1945’te Mödring yakınlarındaki bir ormanda öldürüldüğü ve oraya gömüldüğü öğrenildi. Gisela eşinin faili meçhul cinayete kurban gittiğini tahmin ediyordu. Onu aramaktan vazgeçmedi. Hatta gazetelere bile ilan verdi. Nihayet 1946’da eşinin katilini buldu ve onun yargılanmasını sağladı. 1961 yılında Isidor’un öldürüldüğü yere bir anıt mezar yapıldı.

Savaş dönemi Gisela için çok ağır geçti. Faşistler tüm sevdiklerini katletti. Büyük oğlu Walter 1947 yılında Sovyet savaş esiri olarak diğer oğlu Gregor ise 1943 yılında Stalingrad Savunması esnasında öldürüldü.

1949 yılından itibaren Gars am Kamp’taki pansiyonu tekrar işletmeye başlayan Gisela, 1950 ile 1955 yılları arasında Gars am Kamp Yerel Meclisi’nde sosyal demokratları temsil etti.

1968 yılında Gars am Kamp’da yaşamını yitirdi. Ondan sonra kızı Mathilde pansiyonu işletmeye başladı. 1995’te ise onun kızı Barbara işi devraldı.

https://www.oegb.at/themen/geschichte/das-aussergewoehnliche-leben-der-gisela-laferl-

https://fraueninbewegung.onb.ac.at/node/2493

(*) Birlikler sendikaların ilk biçimlerinden biriydi.

**Bu haber Necla Akgökçe tarafından derlenmiştir.

Paylaş:

Benzer İçerikler

1974’te kadınların sendika liderliğine yardımcı olmak ve TİS görüşmelerinde kadın sorunlarına daha fazla ağırlık vermek için kurulan ilk ulusal sendikal kadın örgütü İşçi Sendikası Kadın Koalisyonu’nun (CLUW) kurucularından olan Myra, bu konferansa başkanlık yaptı. CLUW’un ilk konferansına ülke çapında 82 işçi sendikası’ndan 3.000’den fazla kadın katıldı.
ABD işçi hareketinin en önde gelen kadın örgütçülerindendi. 1919 yılında 8 bin telefon operatörü genç kadının altı gün sürdürdüğü greve öncülük etti. Kadınların evlendikten sonra da ücretli işlerine devam edebilmesi, eşdeğerde işe eşit alması ve daha iyi koşullarda çalışması için yaşamı boyunca mücadele etti.
Norveç’te yoksul bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. İşçi Partisi bünyesinde işçi kadınların sosyo-ekonomik çıkarlarını korumak için dernek kurdu, gazete çıkardı. Eşit oy hakkı için mücadele etti. Kürtaj, bekâr annelik, cinsel eğitim ve doğum yardımları, üzerinde durduğu konular arasındaydı.
Myrtle, Güney Afrika’da doğdu. Küçük yaştan itibaren ev işçisi olarak çalıştı. Çok zor örgütlenen bu sektörde sendika kurdu. ILO 189’un kabul edilmesini sağlayanlardandı. Uluslararası Ev İşçileri Federasyonu’nun ilk başkanıydı. 16 Ocak günü hayata veda etti.
İçeriklerimizi kaçırmamak için e-posta bültenimize ücretsiz abone olun!