Mısır’da asgari ücret mücadelesinde kadınlar en önde

Mısır’da şubat ayı sonlarında başlayan ve tekstil işçisi kadınların öncülük ettiği grev dalgası, ülkenin kaynaklarını satışa çıkaran ve İsrail’le işbirliği yaparak Gazze’ye kapıları kapatan El Sisi yönetimine korku dolu günler yaşatıyor.
Paylaş:

Cumhurbaşkanı Abdülfettah El Sisi, geçtiğimiz şubat ayı sonlarında bir açıklama yaparak kamuda çalışan işçi ve emekçiler için asgari ücretin mart ayı itibariyle 4 bin Mısır paundundan 6 bin Mısır paunduna çıkarılacağını duyurmuştu. Son yıllarda enflasyonun her dönem, bir önceki döneme göre ciddi artış gösterdiği Mısır’da bu yapılan zam ile birlikte asgari ücret yaklaşık olarak 130 dolara denk gelmiş oldu.

Ancak bu bahsi geçen asgari ücret zammının, resmi olarak devlete ait olmasına rağmen yönetimi bir şirkete devredilen Ghazl al-Mahalla tekstil bölgesindeki işçileri kapsamadığı açıklandı. Çünkü şirketin maaşları, geçtiğimiz Ekim ayında özel sektörün asgari ücretini 3.500 Mısır paunduna yükselten Ulusal Ücret Konseyi’nin kararlarına göre belirlenmişti.

Bu durum bir grev dalgasını fitilledi.

Kadın işçilerin bir grev tarihi var

Ghazl al-Mahalla 3700’den fazla sayıda kadın tekstil işçisinin çalıştığı bir fabrika bölgesi. Mısır’ın kuzeyindeki bu devasa fabrikada, kadın işçilerin ağırlıklı olduğu hazır giyim bölümlerinin yanı sıra genellikle erkeklerin bulunduğu dokuma ve iplik bölümlerindeki işçilerle birlikte toplamda 14 bin kişi çalışıyor.

Burada dikkat çeken önemli bir ayrıntıyı başta vermek gerekir: Mahalla’da hazır giyimde çalışan kadın tekstil işçilerinin yakın döneme öncülük eden bir direniş tarihi var.

Ghazl al-Mahalla 2006 yılının sonlarında ülke çapında işçi eylemlerinin yeniden canlanması için bir katalizör görevi görmüş, fabrikada on binlerce işçinin kadın işçiler öncülüğünde greve gitmesi ülke çapındaki diğer fabrikalarda da benzer grevlerin yaşanmasına yol açmıştı.

Ayrıca Arap Baharı döneminde önemli bir durak olan Mısır’da 2011’de patlak veren isyanlara yol açan grev dalgasının ateşleyicisi yine buradaki kadın tekstil işçileri olmuştu.

Bu direniş tarihini yaratan Mahallalı kadın tekstil işçileri şubat ayının son haftasında da bir grev dalgasını fitillediler. Grev kadın işçiler arasında başladı ve daha sonra 14 bin kişinin çalıştığı bu fabrikaya yayıldı.

Fabrika kadınların üzerine kilitlendi

Sisi’nin açıklamasının ardından asgari ücret artışının kendilerini kapsamadığını öğrenen işçiler oldukça öfkeli bir karşılık verdiler. Şubat ayının son günlerinde kadın işçilerin çalıştığı bölümde atılan ilk sloganların ve kapatılan makinelerin ardından grev dalga dalga tüm Mahalla’ya yayıldı.

Mısır’ın bu en büyük tekstil fabrikasında çalışan binlerce kadın konfeksiyon işçisine erkek işçilerin de katılması ile birlikte yaklaşık 7 bin işçi Mahalla fabrikalar bölgesinin merkezindeki Talat Harb Meydanı’nda üç gün boyunca grev yaptı.

Bu sırada kadın tekstil işçilerin olduğu ve ilk sloganların atıldığı fabrikanın bu bölümünün kapıları güvenlik görevlileri tarafından kilitlenerek kadınların bir kısmının greve katılmaları engellendi. Kadınlar bir gün boyunca burada tutuldu. Ancak bulundukları yerlerden sloganlarla greve dahil oldular.

Ertesi gün ise meydandaki yerlerini aldılar.

Üç gün süren grev Mahalla çevresindeki petrol, yağ ve deterjan fabrikalarına da sıçradı. Ayrıca Büyük Kahire bölgesinin bir parçası olan 6 Ekim kentindeki Universal elektrikli ev aletleri üretim şirketinde çalışan yaklaşık 2.500 işçi de aynı günlerde iki gün boyunca grev yaptı. İşçiler istedikleri zammı elde edince işbaşı yaptılar.

“Bir litre süt alamıyoruz”

Grev dalgasının yayılmasının ardından önceleri bu talebi asla kabul etmeyeceklerini söyleyen hükümet ve şirket yetkilileri kamudaki asgari ücret artışını Mahalla için de kabul ettiklerini duyurdular.

Ancak grev sonlansa da kadın işçiler bunun yeterli olmadığını belirterek diğer taleplerinin de derhal kabul edilmesini istiyorlar. Yani kıdeme göre ücret artışları yapılmasını ve vergi ödeneklerinin azaltılmasını…

Taleplerden biri de günlük yemek ödeneklerinin artırılması. Halihazırda aylık 210 Mısır paundu olan yemek ödeneklerinin 900 Mısır paunduna çıkarılmasını isteyen işçilerin sloganı şu: “Bir litre süt bile alamıyoruz!”

libcom.org

İki işçi tutuklandı

Kurulduğu 1990 yılından bu yana Mısır’daki bağımsız sendikalarını desteklemek için kampanya yürüten Sendikalar ve İşçi Hizmetleri Merkezi (CTUWS) bir açıklama yaparak şirketin ve hükümetin imzacısı olduğu Uluslararası Çalışma Örgütü sözleşmelerini ihlal ettiğine dikkat çekti.

Açıklamada şirketin devlete bağlı Mısır Sendikalar Federasyonu’ndan resmi sendika komitesi üyelerinin işçileri grevden vazgeçirmeye ve gözlerini korkutmaya çalıştığı ancak bu kişilerin grev meydanından kovulduğu kaydedildi.

LabourStart’ta bir kampanya başlattığını duyuran CTUWS, grev devam ederken çok sayıda kadın işçinin gözaltına alındığını, gözaltına alınan birkaç erkek işçinin de kadınlarla aynı ortamda tutulduğunu ve ardından iki işçinin tutuklandığı söyledi.

Gözaltına alınan ve greve çıkan işçiler geriye dönük haklarının verilmeyeceği yönlü ve işten çıkarılmakla tehdit ediliyorlar. CTUWS devleti ve şirketi halen tutuklu bulunan iki işçiyi serbest bırakmaya, tutuklamaları ve işçilere yönelik asılsız suçlamaları durdurmaya çağırıyor.

Grev dalgası şimdilik belli kazanımlarla durulsa da Mısır’da El Sisi hükümetinin ülke kaynaklarını Birleşik Arap Emirlikleri başta olmak üzere birçok ülkeye sıcak para karşılığı pazarlama ve Gazze’de Filistinlilere dönük soykırım karşısında kapılarını kapatarak İsrail’e hizmet etme gibi politikaları yoksul işçiler arasında tepkiye neden oluyor. İşçiler bu politikaların ülkede enflasyon artışına sebep olduğunu ve bunun da kendilerine yoksullaşma olarak döndüğünü düşünüyor.

Derleme Çeviri Kaynaklar:

https://www.labourstartcampaigns.net/show_campaign.cgi?c=5403

https://www.madamasr.com/en/2024/02/25/news/economy/thousands-of-workers-strike-for-higher-wages-at-ghazl-al-mahalla-factory/

socialistworker.co.uk/international/mahalla-strike-in-egypt-2

socialistworker.co.uk/news/workers-in-egypt-strike-and-occupy-for-a-pay-rise

Fotoğraf: marxist sociology blog

Paylaş:

Benzer İçerikler

Kuzey Makedonya’da ihracata dayalı üretim yapan tekstil işçileri kendilerine dayatılan ağır çalışma koşulları ve artan hak ihlalleri karşısında harekete geçti. Kadın tekstil işçilerini örgütleyen Glasen Tekstilec* Derneği’nin çabaları ile asgari ücret yükseltildi ve Enka’nın da ortak olduğu yabancı konsorsiyumun çalışma saatlerini artırma girişimi püskürtüldü.
Türkiye’de olduğu gibi, Endonezya’da da asgari ücret belirlenirken toplumsal cinsiyet eşitsizliği dikkate alınmıyor. Peki bu durum, kadın işçileri nasıl etkiliyor? FSBPI Sendikası Başkanı Dian Septi Trisnanti ile AFWA’dan Ranjana Sundaresan’ın birlikte yazdığı makaleyi paylaşıyoruz.
Sendikalar Kongresi’nin (TUC) eski genel sekreteri Frances O’Grady, ülkede başlayan grev dalgasına, emekleri değersiz görülen kadın işçiler ile sendika lideri kadınların öncülük ettiğine dikkat çekiyor. Büyük sendikalarda yöneticilik yapan dört kadın, daha iyi ücret ve çalışma koşulları için verilen mücadelenin en ön safında yer alıyor.
Nepal, Pokhara’daki Manipal Eğitim Hastanesi’nde 500’den fazla bakım işçisi, çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve ücretlerinin artırılması için 28 gün grev yaptı. İşçilerin çalışma şartlarına ilişkin taleplerinin çoğu kabul edilirken, ücret artışıyla ilgili müzakereler devam ediyor. Sendika bu konuda da olumlu sonuç alınacağını düşünüyor.
İçeriklerimizi kaçırmamak için e-posta bültenimize ücretsiz abone olun!