#16Gün – UNI, sendikaları çevrimiçi şiddet ve tacizle mücadele için harekete geçiriyor

Bu yıl, Cinsiyete Dayalı Şiddete Karşı 16 Günlük Aktivizm kapsamında UNI Küresel Sendika, hızla büyüyen ve genellikle gözardı edilen bir tehdit olan teknoloji destekli cinsiyete dayalı şiddete (TFGBV) yani dijital şiddete ışık tutuyor. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nden 10 Aralık İnsan Hakları Günü'ne kadar, dünyanın her yerindeki sendikaları, işçileri çevrimiçi taciz ve siber zorbalıktan korumak için harekete geçmeye çağırıyoruz.
Paylaş:

Dünya Sağlık Örgütü’nün bu haftaki çığır açıcı raporu, kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddetin, yirmi yıldır neredeyse hiç ilerleme kaydedilemeden, dünyanın en kalıcı ve ihmal edilmiş insan hakları krizlerinden biri olmaya devam ettiğini gösteriyor. Ancak, mevcut araştırmaların sınırlı olması nedeniyle çalışma, artan dijital şiddet tehlikesini hesaba katmadığı için durum daha da ciddi olabilir.

Teknoloji destekli cinsiyete dayalı şiddet (Technology-facilitated gender-based violence, TFGBV) nedir?

Teknoloji destekli cinsiyete dayalı şiddet, dijital araçlar veya çevrimiçi platformlar aracılığıyla gerçekleştirilen veya şiddetlendirilen ve bir kişiyi cinsiyeti nedeniyle hedef alan her türlü şiddet veya istismar eylemini içerir.

UNFPA tanımına göre, dijital şiddet, şiddetin bilgi ve iletişim teknolojileri aracılığıyla “işlenmesi, desteklenmesi, ağırlaştırılması veya şiddetlendirilmesi” durumunda ortaya çıkar.

Dijital şiddet, çevrimiçi taciz ve cinsiyetçi hakaretleri; takip ve istenmeyen mesajları; doxing* (özel bilgilerin paylaşılması); deepfake** de dahil olmak üzere görüntü tabanlı istismarı; mahrem görüntülerin rıza dışı paylaşılmasını ve dijital gözetim ve izlemeyi içerir.

Bu saldırılar her yerde -evde, işte veya kamusal alanlarda- gerçekleşebilir ve genellikle insanları hayatlarının her alanında takip eder.

UNI Küresel Sendika’nın UNI Eşit Fırsatlar Başkanı Veronica Fernandez Mendez, “Gördüğümüz şey çok açık şekilde ortaya koyuyor ki, çevrimiçi istismar işçi sağlığı ve iş güvenliği sorunudur” dedi. “İnsanların ruh sağlığını, özgüvenini ve işlerini yapma becerilerini zayıflatıyor. İnsanları işyerlerinden uzaklaştırıyor ve özellikle kadın işçileri, genç işçileri ve LGBTQ+ işçileri dışlıyor. Bu yüzden sendikaların harekete geçmesi gerekiyor. Çevrimiçi tacizin kesinlikle hoş görülmediği işyerleri inşa etmeliyiz.”

Kötüleşen küresel bir sorun

Uluslararası araştırmalar, sorunun ölçeğine dair fikir veriyor:

  • Dünya genelinde kadınların ve kız çocuklarının %16 ila %58’i bir tür çevrimiçi şiddet veya tacize maruz kalıyor; bazı raporlar bu sayının %66’ya kadar çıktığını belirtiyor.
  • Amerika Birleşik Devletleri’nde her 4 kadından 1’i doxing, deepfake veya intikam pornosu*** gibi çevrimiçi tacize maruz kalıyor.
  • Avrupa’da kadınların çevrimiçi tacize maruz kalma olasılığı erkeklerden 27 kat daha fazla.
  • Avustralya’da her 3 kadından 1’i, özellikle medya ve eğlence gibi kamuya açık sektörlerde, iş ortamında çevrimiçi tacize maruz kaldığını bildiriyor.

Teknolojinin yaygınlaşmasıyla birlikte dijital şiddet de hızla artıyor. Sendikalar da buna yanıt vermeye hazır olmalı.

Bağlı kuruluşlarımız bize neler söyledi?

İşyerindeki sorunu daha iyi anlamak için UNI Eşit Fırsatlar departmanı, dünya genelindeki hizmet sektörü işçilerinden 430’unun cevapladığı bir anket düzenledi. Anket, dijital şiddetin ciddi ve giderek artan bir işyeri sorunu olduğunu gösteriyor. Katılımcıların %16’sı iş dışında çevrimiçi tacize maruz kaldıklarını, %10’u ise işyerinde -çoğunlukla amirlerinden, iş arkadaşlarından ve bazen de müşterilerden veya kullanıcılardan- gelen şiddete maruz kaldıklarını söyledi. Birçok işçi, korku, aşağılanma, tükenmişlik ve kaygı gibi güçlü duygusal etkilerden bahsetti.

Taciz, iş saatleri dışında gerçekleşse bile, konsantrasyonlarını, uykularını, özgüvenlerini ve işteki güvenlik hislerini etkiledi. Katılımcılar, çevrimiçi tacizin profesyonel itibarlarına zarar verdiğini, meslektaşlarıyla ilişkilerini gerdiğini ve moral ve üretkenliği düşürdüğünü söyledi. İşçiler, sosyal medya, mesajlaşma uygulamaları, işyeri iletişim araçları ve hatta sahte veya anonim hesaplar aracılığıyla hedef alındıklarını bildirdi ve birçoğu “şiddet işte başlamayabilir ancak bizi orada takip eder” diye vurguladı.

Sendikalar Neler Yapabilir?

Koruma müzakereleri yapmak ve uygulamak

  • Dijital şiddeti toplu sözleşmeler aracılığıyla ele alan kapsamlı işyeri politikaları konusunda müzakere yürütmek
  • ILO Sözleşmesi 190 ve Tavsiye 206’nın tam olarak uygulanmasını savunmak
  • Her türlü cinsiyete dayalı şiddet için sıfır tolerans politikaları oluşturmak

Kapasite ve farkındalık oluşturmak

  • İşçilerin ve işyeri temsilcilerinin dijital şiddeti tanımalarına ve bunlara müdahale etmelerine yardımcı olmak için eğitim ve atölyeler düzenlemek
  • İşyeri temsilcilerine ve sendika temsilcilerine travmaya duyarlı yaklaşımlar ve güvenli dijital iletişim konusunda eğitim vermek
  • Çevrimiçi ve çevrimdışı cinsiyete dayalı şiddet biçimleri konusunda farkındalık yaratmak için dijital kampanyalar yürütmek

Destek sistemleri sağlamak

  • Mağdurlar için gizli danışma hatları, yönlendirme ağları ve ruh sağlığı desteği oluşturmak
  • Özellikle kadın işçilere, genç işçilere, LGBTQ+ işçilere ve çevrimiçi iş bağlantılı işçilere misilleme korkusu olmadan koruma sağlamak

Sistematik değişim için kampanya yürütmek

  • Dijital alanları işyeri güvenliği standartlarına dahil etme kampanyası başlatın
  • Çevrimiçi tacizi ele almak için daha güçlü dijital hesap verebilirlik, yasal korumalar ve düzenlemeler konusunda savunuculuk yürütün
  • Dijital platformların sorumlu kullanımını ve kişisel verilerin korunmasını teşvik edin

UNI’nin #16Gün Kampanyasına katılın

#16Gün kampanyamız sırasında çevrimiçi zorbalık ve taciz konusunda farkındalık yaratmak için basılı ve sosyal medya araçlarımızı kullanın. Birlikte, dijital şiddeti durdurabilir ve dijital alanları herkes için daha güvenli hale getirebiliriz.

Kaynak: www.uniglobalunion.org/news/16days-online-violence-and-harassment

*Doxing– Bir kişi veya kuruluş hakkında bilgileri herkese açık veritabanları ve sosyal medyada arayarak veya bilgisayar korsanlığıyla araştırmak ve kamuya açık platformlarda yaymak.
**Deepfake– Mevcut bir görüntü veya videoda yer alan bir kişinin bir başka kişinin görüntüsü ile değiştirildiği bir medya türüdür. Bu teknikle sahte pornografik videolar, sahte haberler üretmek, siyasi liderlerin konuşmalarında değişiklikler yapmak ve finansal sahtekârlıklar mümkün.
*** İntikam pornosu- Cinsel içerikli görüntülerin rıza dışı paylaşımı.

Paylaş:

Benzer İçerikler

Gösterilecek içerik bulunamadı!
İçeriklerimizi kaçırmamak için e-posta bültenimize ücretsiz abone olun!