“Direnmezsek bize de aynısını yaparlar, dedik…”

Nilüfer Organize Sanayi bölgesinde kurulu bulunan Continental Lastik AŞ fabrikasında Petrol İş üyesi bir işçinin işten çıkarılması üzerine işçiler üretimi durdurmuştu. Bu eylemden sonra üretimi durduran 116 işçi de 48. Madde dayanak gösterilerek tazminatsız işten atıldı. Bugün yani direnişin 6. gününde oradaydık ve eylemci üç kadınla konuştuk.
Paylaş:

İlk olarak pres bölümünde çalışan Münire’ye uzatıyoruz mikrofonu: “Evliyim, üç çocuğum var. Yıllardır Petrol-İş’te örgütlüyüm. Bu iş yeri zaten 10 yıldır sendikalı olmamızı sindiremedi. Eften püften bir bahane ile arkadaşımızın işine son verdiler. ‘Buna karşı direnmezsek, yarın öbür gün bize de aynısı olur’ diyerek hepimiz karşı çıktık.”

İçeride çalışan arkadaşlarından bazılarının kendilerine de destek vermemesinden yakınan Münire, “destek verselerdi bir gün sonrasında işimizin başında olacaktık” diyor. Eşinin kendisine ve arkadaşlarına destek vermek için her gün direniş yerine geldiğini vurguladıktan sonra hasta olan küçük çocuğunu kayınvalidesine bırakmak zorunda kaldığını anlatıyor. Pek çok kurumun destek verdiğini görmek umutlarını artırmış. Kendilerine yönelik bu haksızlığın bitmesini istediklerini de sözlerine ekliyor. Bayramdan hemen önce ücretlerine zam yapılmış bunun sendika sayesinde olduğunu belirterek şöyle devam ediyor. “Daha normal bir maaş alamadan işimize son verildi. İçerideki arkadaşların çoluğu çocuğu var da bizim çocuğumuz yok mu? Biliyor musunuz içerideki arkadaşları arıyorum telefonlarıma çıkmıyorlar, çok kırgınım çok da kızgınım.”

“Arkadaşların çayını demleyeyim”

Bu süreçte eşinin desteği ise ona çok iyi gelmiş. “Dün gece gece iki gibiydi eşime ‘bir eve uğrayıp gelelim’ dedim, eşim ‘arkadaşlara biraz tahta keseyim, çaylarını demleyeyim öyle çıkalım’ dedi.” diye övünçle anlatıyor.

Pres ve üretim bölümünde çalışan Senem, çalışma koşullarının ağırlığına dikkat çektikten sonra şöyle devam ediyor: “Bakın vücuduma kollarıma, hep yanıklarla dolu. Tüm bedenimle, canımla, dişimle, tırnağımla, alnımın teriyle çalışıyorum ben. Aldığım her kuruşu hak ediyorum. Arkadaşımızı işine iade etselerdi, bizim canla başla çalışmamızın hatırına, ne olurdu yani? Bu kadar insan sadece ekmeğimizin derdindeyiz.” Eşinin ve yakınlarının direnişle dayanışma halinde olduğuna vurgu yapan Senem de içeride çalışmaya devam eden ve onları yalnız bırakan arkadaşlarına sitem ediyor.

Kıymet ise dayanışmanın öneminin altını çizdikten sonra, “Yapılan bu haksızlığa sessiz kalsaydık daha büyük haksızlıkların önünü açmış olurduk. Normalde bu hafta gece vardiyasında olacaktım, eğer arkadaşlar bize destek verseydi şu an vardiyadan çıkmış evimde uyuyor olacaktım” diyor. 

Paylaş:

Benzer İçerikler

CarrefourSA Esenyurt depo direnişinin ikinci gününde kadın işçiler Gülşah, Emel, Perizade ve Esra ile konuştuk. Esra “Bugün onlara olanın bize de olacağını biliyoruz,” Gülşah “İçeride can güvenliğimiz yok” Emel “Bir beyaz yakalı bir kadın çalışanı taciz edebilir mi?” Perizade ise “Biz illallah ettik buradan, sesimizi duymaları gerekiyor” diyor.
AKP’li yöneticilerin baskı uyguladığı Menemen Belediyesi’nde kadın işçiler sürgüne gönderildi. Onları yıldırmak için süpürgeyi araç olarak kullandılar. Tazminatsız atıldılar fakat sessiz kalmadılar. Belediye önünde 83 gündür direniyorlar. Eylemci işçilerden Umut yaşananları anlattı.
İzmir’e bağlı Çiğli Belediyesi’nden atılan kadın işçiler 25 gündür Ankara’da CHP Genel Merkezi önünde “İşimizi geri istiyoruz” diyerek eylemdeler. Kadın işçiler seslerini parti yöneticilerine duyurmaya çalışıyor. İzmir’de bıraktıkları çocuklarını düşünmeden edemiyorlar. Yüklerini kadın dayanışmasıyla hafifletmişler.
Toplamda dört kadın işçinin çalıştığı Nazimiye Belediyesi’nde kadınların tamamı işten çıkarıldı. Onlardan biri olan Nihal, belediye başkanının kendisiyle değil erkek kardeşiyle görüşüp “Ablanı işten çıkaracağım, bayanlarla çalışmak istemiyorum” dediğini söyledi.
İçeriklerimizi kaçırmamak için e-posta bültenimize ücretsiz abone olun!