Toplantıya katılanlar LGBTİ+ çalışanların karşılaştığı yapısal zorluklara değindi ve sendika yönetimlerinin ruh sağlığı başta olmak üzere işyerinde kapsayıcılık, koruma ve hakları geliştirme konularında yaptıklarını ve yapılması gerekenleri anlattılar.
UNI Genel Sekreteri Christy Hoffman, bu çabalara neden şimdi ihtiyaç olduğunu açıklayarak, katılımcıları zor kazanılmış bu hakların küresel çapta geri alınması tehlikesine karşı uyardı.
Hoffman, ” Zor günlerden geçiyoruz. Zorlu bir mücadele sonunda kazanılmış haklar tehdit altında ve bizi geriletecek saldırılarla karşı karşıyayız. Bu ağ önemli. Bizi koruyor ve onlarca yıl boyunca mücadele ettiğimiz hakları savunuyor.”
Ayrımcılık, ruh sağlığı ve sendikaların rolü
Damgalama, taciz ve dışlanma birçok LGBTİ+ çalışanı için günlük gerçeklikler olmaya devam ediyor ve ciddi ruh sağlığı sorunlarına neden oluyor,
Veronica Fernandez Mendez, “Dünya çapında LGBTİ+ çalışanlar saldırı altında bunlar bizi izole etmek için tasarlanmış saldırılar. Cevabımız sendikalarımızla dayanışma olmalı: Örgütlenmek, bir araya gelmek ve harekete geçmek, zorundayız” diye konuştu.
Fernandez Mendez ayrıca UNI tarafından hazırlanan Ruh Sağlığı Kılavuzu’nun ruh sağlığı konusunda sendika eylemlerini güçlendirmek için önemli bir araç olduğunu vurguladı.
Küresel sendikal direnişi
Küresel Sendikalar Konseyi LGBTİ+ İşçi Grubu danışmanı Claire Trevor, kolektif direnişe ihtiyaç olduğunu vurgulayarak şöyle devam etti:
“Küresel işçi hareketi birleşti. ABD hükümetinin ayrımcı gündemini kınıyoruz ve 17 Mayıs’ta IDAHOBIT’te sesimizi tekrar yükselteceğiz. İlerlemeye devam etmeliyiz, aksi takdirde zorlukla kazanılmış haklarımızı kaybetme riski ile karşı karşıya kalacağız.”
Yukari Misaki, adet sağlığı desteği ve cinsiyete özgü sağlık hizmeti gibi kapsayıcı işyeri uygulamalarıyla çeşitliliği teşvik eden Japonya’nın MiMoSa Projesi’ni paylaştı.
Brezilya’nın SIEMACO kentinden Maria Aparecida da Silva, LGBTİ+ topluluğunu destekleyen güçlü müttefiklikler kurulmasına katkıda bulunan “Çeşitlilik İçin Anneler” gibi yenilikçi sendika girişimlerini paylaştı.
Avrupa Sendika Konfederasyonu’ndan (ETUC) Ignacio Doreste, katılımcılara LGBTİ+ çalışanların işyerinde ayrımcılıktan ve psikososyal risklerden orantısız bir şekilde etkilendiğini hatırlattı.
SACCAWU temsilcileri, Güney Afrika’daki LGBTİ+ çalışanlar için özellikle yüksek olan ruh sağlığı risklerinden ve destekleyici bir sendika hareketinin LGBİ+ çalışanların hayatlarını önemli ölçüde nasıl iyileştirebileceğinden bahsetti.
Mesleki Sağlık ve Güvenlik Uzmanı Rory O’Neill, “Kritik nokta şu: Sağlık ve güvenlik -ister ruh sağlığı ister başka bir konu olsun- yalnızca güçlü sendikalar ve çalışanların katılımıyla sağlanabilir.” dedi.
Birleşik bir cephe
Katılımcılar toplantıdan yalnızca LGBTİ+ ayrımcılığının işçiler üzerindeki etkilerine dair bir farkındalık edinerek değil sendikaların bununla nasıl mücadele ettiğine ve edeceğine dair bir bakış açısı kazanarak ayrıldılar. İşyerinde güvende olma, gerekli ruh sağlığı korumalarına sahip olma tüm işçiler için bir haktır. İşçilerin, özellikle de kim oldukları üzerinden hedef alınanların haklarını geliştirmek için kolektif eylem şarttır.
LGBTİ+ hakları ve refahları için verilen mücadele küreseldir ve sendikalar buna öncülük etmeye hazırdır.
www.uniglobalunion.org/news/uni-lgbti-webinar-emphasizes-need-for-global-solidarity-in-the-face-of-rising-discrimination/