DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası, 21’inci Olağan Genel Kurulu’nu hafta sonu (2-3 Aralık) gerçekleştirdi. İstanbul Kartal’da Titanik Otel’de yapılan kongre, bugün yeni yönetimin seçilmesiyle son buldu.
Tek listeyle gidilen seçimlerde yeni genel merkez yönetimi yine tümüyle erkeklerden oluşsa da dün sendikalı kadınlar için kazanım anlamına gelen iki önemli tüzük değişikliği yapıldı.
Uzun süredir Kadın Komisyonu’nun çalışmalarıyla öne çıkan Birleşik Metal-İş Sendikası’nda, eşitlik çalışmalarının genel sekreterliğe bağlı bir uzmanlık dairesine dönüştürülmesi kararı alındı.
Kadın Komisyonu’nun önerisi ile yapılan bu değişiklikler uyarınca, sendikada bir ‘Eşitlik Dairesi’ oluşturulacak. Bu yeni uzmanlık dairesinin görev tanımı şu şekilde:
“Çalışma yaşamı başta olmak üzere, kamusal ve özel alanda cinsiyet, cinsel yönelim, cinsiyet kimliği, göçmenlik, engellilik durumları, dil, din, etnik köken vb. nedenlerle ortaya çıkabilecek eşitsizliklerin ve ayrımcılıkların ortadan kaldırılması, eşitliği esas alan bir sendikal kültürün, dilin ve çalışma ortamının oluşturulmasını sağlar.
Kadın-erkek eşitliği başta olmak üzere, toplumsal cinsiyet eşitliği için farkındalık çalışmaları yürütür, sendikal politikalar geliştirir, yasal düzenlemelerin hayata geçirilmesi için girişimlerde bulunur, kamuoyu oluşması için çaba harcar.
Sendika içinde de eşitliğin sağlanması için faaliyetleri koordine eder.”
Tüzükte yapılan bir diğer değişiklik ise sendikanın zorunlu organlarında kadın temsili için kota getirilmesi oldu. Tüzüğe eklenen ‘Cinsiyet Eşitliği’ maddesine göre, en az yüzde 5 kadın üye oranının sağlandığı şubelerin zorunlu organlarında (şube genel kurulu, yönetim kurulu, denetleme ve disiplin kurulları) -kadın üye oranının altında kalmamak şartıyla- en az 1 üyeyle kadın üyelerin temsil edilmesi artık zorunlu olacak.
Diğer organ, komisyon ve kurullarda da (kadın komisyon ve komiteleri hariç) kadın üye oranının altında kalmamak şartıyla en az bir üyeyle kadın üyelerin temsil edilmesi sağlanacak. Ayrıca eylem, eğitim, sosyal etkinlikler, üye toplantıları gibi üyelere açık faaliyetlerde en az yüzde 30 oranında kadın üyenin katılımı için çaba sarf edilecek.
Bu tüzük değişikliklerinin kadın üyeler için anlam ve önemini, Birleşik Metal-İş Kadın Komisyonu’nda çalışma yürüten sendika uzmanı Nuran Gülenç ile konuştuk.
‘Eşitlik çalışmaları sendikanın ana faaliyetleri arasına girdi’
Sendika bünyesinde bir Eşitlik Dairesi’nin kurulması neden gerekliydi?
Birleşik Metal-İş Sendikası, metal sektörü gibi erkek egemen bir sektörde örgütlenmiş bir sendika. Kadın üye oranı bundan altı yıl öncesiyle kıyasladığımızda artma eğilimi gösterse de erkek üye oranı yüzde 90’larda olan bir sendika. Sendikada 2016 yılından bu yana kadın işçilerin varlığını güçlendiren, temsiliyetini artırmayı hedefleyen bir kadın politikasını ve toplumsal cinsiyet eşitliğini hedefleyen bir sendikal politikayı hayata geçirmeye çalıştık. Birleşik Metal-İş’in mücadeleci geleneğine eşitlikçi bir geleneği de ekleme, cinsiyetçilikten uzak bir örgüt kültürü yaratma çabası içinde olduk. Bu çalışmaları Kadın Komisyonu üzerinden gerçekleştirdik.
Bu alanın bir uzmanlık alanı haline getirilmesi, diğer faaliyet alanları olan eğitim, örgütlenme, toplu sözleşme, araştırma daireleri gibi daire faaliyeti haline getirilmesi, onlarla eşitlenmesi ve tüzük maddesi olarak düzenlenmesi önemli bir adım. Böylece eşitlik çalışmaları, sendikanın ana faaliyetleri arasına girmiş oldu. Aslında yapmış olduğumuz çalışmaları, daha güçlü, güvenceli ve alanını da genişleterek yapmaya devam edeceğiz.
Son Kadın Komisyonu toplantısında, dairenin faaliyet alanını sadece kadın-erkek eşitliği ile sınırlamadan, patriyarkal çalışma yaşamı düzeni içinde çeşitli ezilme biçimlerini yaşayan grupların kendilerini ifade edebilecekleri, politikalarını oluşturabilecekleri bir alan olarak tanımladık. Talebimizi yönetimi kuruluna ilettik.
Dairenin yapısı ve işleyişi nasıl olacak?
Daire, Genel Sekreterlik bünyesinde faaliyet gösterecek. Ben, Kadın Komisyonu çalışmalarının sorumluğunu yürütüyordum. Oturtuncaya kadar daire faaliyetlerini yine yürütmem söz konusu olacak.
‘Daire, Kadın Komisyonu’nu güçlendirecek’
Kadın Komisyonu’nun Eşitlik Dairesi’ne bağlanması, komisyonun faaliyetlerini nasıl etkileyecek? Dairenin kapsamının geniş tutulması, tüm eşitsizlik ve ayrımcılıklarla ilgili çalışacak olması, ileride kadınların aleyhine bir durum yaratabilir mi?
Eşitlik Dairesi’nin kurulması, komisyon çalışmalarının iptal edilmesi anlamına gelmiyor. Bu dairenin işleyişi komisyonlar üzerinden olacak. Hâlihazırda sendikada aktif olan komisyon Kadın Komisyonu; tüzükte LGBTİ+, göçmen, engelli, genç işçiler vs. komisyonlarının teorik olarak önü açık olsa da bu yönde bir faaliyet henüz yok. Eşitlik Dairesi’nin diğer tüm komisyonların oluşmasının zeminini de oluşturacağına inanıyorum.
Ben dairenin komisyonu güçlendireceğini düşünüyorum. Zaten geldiğimiz noktadan geri düşeceğimizi düşünsek, komisyon olarak bu öneriyi Yönetim Kurulu’na getirip tartıştırmazdık. Bu daire, Kadın Komisyonu’nda yürüttüğümüz tartışmaların bir sonucu olarak ortaya çıktı.
Komisyon çalışmaları devam edeceği için böyle bir şey olacağını düşünmüyorum. Kadın çalışmasının bu sendikada kat ettiği bir yol var. Kadın temsilci sayısı arttı, kadınların zorunlu organlarda yer almaları garanti altına alındı. Bu adımlar örgütte de bir dönüşümün olduğunu gösteriyor. Bu kazanımların takipçisi olacak aktif bir komisyon da var ve bu komisyonun tüzük güvencesi var, bu nedenle kadınların geri planda kalması vb. herhangi bir risk olduğunu düşünmüyorum.
Eşitlik Dairesi’nin öncelikli gündemleri neler olacak?
Çalışma yaşamı başta olmak üzere, çeşitli ezilme biçimlerini yaşayan, ayrımcılığa uğrayan grupların kendileri için politika üretebilecekleri bir çalışma alanı oluşturmak. Sendika içinde eşitlik algısını yükseltmek; cinsiyet eşitliği başta olmak üzere sendikal kademelerde, kadrolar içinde çeşitliliği sağlamak önceliğimiz olacak. Bu çalışmaların en önemli ayağını eğitim, farkındalık çalışmaları, kampanyalar, araştırmalar oluşturacak.
Bir süredir sendika içinde Eşitlik Dairesi’nin gündem olmasının uzman arkadaşlarda da heyecan yarattığını gördüm. Onların da bu dairenin çalışmalarına gönülden destek vereceğini görüyorum. Birçok öneri de onlardan geliyor. Hepsini önümüzdeki günlerde değerlendireceğiz. Önümüzdeki ocak ayı içinde kadın komisyonumuz yeniden toplanacak, böylece faaliyetlerimizi daha somutlaştırma şansımız olacak.
‘Kadınların temsili lütuf değil, temel hak’
Kongrede kabul edilen kota düzenlemesiyle ilgili neler söylersin? Bu düzenleme şubelerde kadın temsilini ne ölçüde artırır?
Bir önceki dönemde, kota önerimizi Tüzük Tadil Komisyonu’ndan geçirememiştik. Bu dönem yeniden düzenleyerek getirdik. Amacımız, kadınların zorunlu organlarda temsilini artırmak ve kadınların temsilini, oldukça sert geçebilen yönetimlerin belirlenmesi aşamasında garanti altına almak. O dönemlerde kadınların “ikna” edildiğini, taleplerinin geri çevrilebildiğini ya da tam tersi kadınların listelerde varlığının bir “iyilik”, “lütuf” gibi sunulmaya çalışıldığını gördük. Kongre hesapları sonrasında kimi şubelerde kadınların üye oranı kadar temsilinin sağlanmadığını tespit ettik. Halbuki, eşitlik de temsil edilme de temel bir hak.
Komisyon önerimizi hem yönetimle hem de uzman arkadaşlarımızla konuşarak, tartışarak ortaya çıkardık. Kadınların temsili, lütuf olmanın ötesine geçerek zorunlu organlarda Genel Kurul kararı olarak kabul edilmiş oldu. Bu, çok önemli bir adım. Hem Eşitlik Dairesi hem komisyon faaliyetleri kadın işçileri güçlendirdikçe bu kotanın daha da ileri düzeyleri sonraki yılların hedefi olarak önümüzde duruyor.
Sendikanın yüzde 5 kadın oranına sahip şube sayısı kaç? Bu oranın altında kalan şube sayısı kaç?
Aslında ilk önerimizde kadınların zorunlu organlarda temsili kuralını orana bağlı olmadan direkt zorunluluk olarak sunmuştuk. Yapılan tartışmalar sonucunda yüzde 5 sınırı geldi. Sendikanın 9 şubesi var. Mevcut durumda yüzde 5’lik kotayı geçen 7 şubemiz var. Aslında diğer 2 şubede kadın üye yok. Yüzde 5’lik kadın üye oranını geçen şubelerden 3 şubede kadınlar yönetim, denetim ve disiplin kurularında görev alıyor. Bu demek oluyor ki, önümüzdeki dönem 4 şubede daha kadınları zorunlu organlarda en az bir kişi olarak görmek mümkün olacak.
Tüzükte yapılan kota düzenlemesinde “kadın üye oranının altında kalmamak şartıyla” deniyor. Bu durumda örneğin kadın üye oranı yüzde 10’sa zorunlu organlarda en az iki kadın mı olacak?
Evet. Üye oranı arttıkça temsil oranı da artacak. Bu maddenin bir yandan da kadın örgütlenmesini tetikleyeceğini düşünüyorum. Zaten artan bir kadın üye oranı var. Hem komisyon çalışmalarını yürüten aktif kadınlar için hem de sendikanın örgütlenme çalışmaları için bu düzenleme bir motivasyon kaynağı olacak.
‘Hedefimiz, alınan kararların hayata geçirilmesi’
Kadın Komisyonu bu iki tüzük değişikliğiyle önemli bir kazanım elde etti, bundan sonraki hedefleriniz neler?
Sendika bu kongreden sonra yeni bir yönetimle devam edecek. Sendikanın genel başkanı olan Adnan Serdaroğlu, görevini genel sekreter olan Özkan Atar’a bıraktı. Kadın çalışmaları geçmişte de yönetimin desteği ile yürüdü. Bu yeni dönemde de Özkan Atar’ın genel başkanlığında oluşan yönetimin desteğini alacağını görüyoruz. Yeni dönemde Eşitlik Dairesi’nin bağlı olduğu genel sekreterlik görevine de İzmir Şube Başkanı Ali Çeltek geldi. Yapılan son genel kuruldaki iki önemli tüzük değişikliğinin gerçekleşmesi ve oybirliği ile kabul edilmesi bunun göstergesi.
Bundan sonraki amacımız, alınan kararların hayata geçmesi için kolları sıvamak olacak. Hedeflerimizi, sendika üyelerinin yaşamış oldukları eşitsizlikleri, ayrımcılıkları ortadan kaldıracak bir sendikal politika oluşturmak, araçlar geliştirmek, sendika ve üyeleri arasında bağları güçlendirmek, sendikal kadrolarda çeşitliliği artırmak olarak sıralayabilirim. En önemlisi de genel merkezden şubelere, tüm kademelerde kadın temsiliyetini sağlamak…
Fotoğraflar: Birleşik Metal-İş