Direnen Koç işçilerine feministlerden destek: “Direnişi dayanışmayla büyüteceğiz!”

Feministler olarak, Koç Üniversitesi Hastanesi’nde cinsel tacize ve hak gasplarına karşı sendikalı oldukları için işten atılan işçileri geçen hafta ziyaret ettik: "Direnen Koç işçilerinin yanındayız! Tacizci müdürün işten çıkarılmasının hep birlikte takipçisi olmakla beraber tüm talepler yerine getirilinceye kadar bu direnişin sesini birlikte yükselteceğiz.”
Paylaş:

Feministler olarak “Yoksulluğa Feminist İsyan” grubunun çağrısıyla, Koç Üniversitesi Hastanesi’nde cinsel tacize, mobbinge, düşük ücrete, taşeron çalışmaya ve kötü çalışma koşullarına karşı sendikalı oldukları için işten çıkarılan 2’si kadın 4 işçiyle dayanışmak amacıyla direnişlerinin 9’uncu gününde hastanenin önündeydik.

Polis müdahalesi daha hastanenin önüne bile gelmeden, buluşma noktamız olan Bayrampaşa Metrobüs durağında başladı. Slogan atmamız, bayrak ve pankartlarımızı çıkarmamız polisler tarafından engellendi.

Hanifi Zengin de oradaydı

Hastane önüne ulaştığımızda ise polis tarafından çembere alındık, direnişteki işçilerle aramıza barikat kuruldu. “Tacizci müdür işten atılsın”, “Sendika haktır engellenemez”, “Kadınları değil, katilleri engelle” sloganlarıyla barikatı protesto ettik.

Eylemlerde, kadınlara ve LGBTİ+’lara uyguladığı şiddet ve tacizle bilinen, hakkında soruşturma başlatılan İstanbul Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürü Hanifi Zengin de önümüze dikilen polislerin arasındaydı. Zengin, kadınlarla işçilerin arasındaki barikatın kaldırılmasını talep edenlere yine şiddet uyguladı, hakaretler etti. Kadınlar kendisine, “Hakkında davamız var, seninle muhatap olmayız, şimdi de tacizciyi mi koruyorsun, haddini bileceksin!” diyerek tepki gösterdi.

Direnişteki kadın işçiler ise barikatın öte yanından, “Kadınlar bize destek için geldiler. Açın barikatı, kaç gündür direniyorum, isyan ediyorum, gidin tacizcilerin önüne abluka kurun” diye haykırdı.

Tacizci müdür atılsın, işçiler işe geri alınsın!

Polisin tüm engellemelerine rağmen işçilerin yanına ulaştık. İşçilere destek açıklamasını feministler adına Yoksulluğa Feminist İsyan grubundan Ezgi Karakuş yaptı:

“Koç Üniversitesi Hastanesi’nde tacize, mobbinge, kötü çalışma koşullarına, angarya işlere, taşeron çalıştırılmaya karşı insanca çalışma koşulları için sendikalaşan 4 işçi işten atıldı. Biz biliyoruz ki arkadaşlarımızın atılma sebebi işyerindeki direnişleridir, sendikal haklarını kullanmasıdır, tacize ses çıkarmasıdır.

İşçiler günlerdir atılan işçilerin işe geri alınması, tacizci müdürün işten atılması, sendikalı çalışmanın önünün açılması, tüm işçilerin kadroya alınması, angarya ve mobbingin son bulması için direniyor.

Kadın arkadaşlarımız işyerinde mobbing, angarya işler, kötü çalışma koşulları ve taşeron olarak emeğinin sömürülmesiyle karşı karşıya olmasının yanında tacizci müdür tarafından tacize maruz kalıyorlar; cinsiyetçilikle, ayrımcılıkla da mücadele ediyorlar. Biz biliyoruz ki kadınlar olarak evde ve işte çifte sömürüye maruz kalıyoruz.

Derinleşen ekonomik kriz ile her gün artan ve artık ödenemez bir durumda olan kiralarla, faturalarla nasıl yaşayacağımızı düşünürken; bu denli yüksek enflasyon ile nasıl geçinebileceğimizi, barınacağımızı, akşam yapacağımız yemeği hesaplamak zorunda kalırken düşük ücrete emeğimizi sömürüp hakkını aradıkları için, sendikalaştıkları için, tacize ses çıkarıldığı için arkadaşlarımızın işten atılmasını kabul etmiyoruz.

Başhekimlik tacizci müdürü işten çıkaracağına dair sözlü beyanda bulundu. Tacizci müdürün işten çıkarılmasının hep birlikte takipçisi olmakla beraber tüm talepler yerine getirilinceye kadar bu direnişin sesini birlikte yükselteceğiz.”

Direnen kadın işçilerden Suna Erkoçak da “Günlerdir burada haksız bir şekilde atıldığımızı duyuruyoruz, günlerdir tacizci müdür işte çalışıyor diyoruz, günlerdik aç sefalet içinde buradayız. Bizler sağlık işçileri olarak eşit işe eşit ücret talep ediyoruz. Bizler taşeronun kaldırılmasını istiyoruz” diyerek taleplerini bir kez daha dile getirdi.

Yapılan açıklamaların ardından, feministler direniş alanına “Koç Üniversitesi Hastanesi’nde Tacize, Mobbinge, Karşı Sendika Hakkı İçin Direnen İşçilerin Yanındayız!” yazılı pankartı astılar.

Koç Holding’in kof imajı

Eylem sonrasında Yoksulluğa Feminist İsyan grubundan Feride Eralp, tacizci müdürün hâlâ işten atılmamasıyla Koç Holding’in çizdiği toplumsal cinsiyet eşitliği yanlısı imajın ne kadar kof olduğunun görüldüğünü belirtti:

“Yoksulluğa Feminist İsyan olarak Koç Üniversitesi işçileriyle dayanışmaya gittik. İşçilerle dayanışmaya gittiğimiz sırada hem bizim yani kadınların hem de üniversitelerden gelen gençlik örgütlerinin önünü kesti polis. Biz orada ne demek istiyorduk? Kadınları taciz eden müdür işten atılsın. Sendikada örgütlendikleri için işten atılan işçiler geri alınsın, sendikal örgütlenmenin önündeki engel kaldırılsın. Bu kadar ‘kadınları destekliyoruz’ temalı reklamlar yapan Koç Holding’in hastanesinde kadınlara taciz ve mobbing uygulayan bir müdür, koltuğunda ‘benim başıma bir şey gelmez’ diyerek rahat rahat oturamasın. Bunu söylemek için gittiğimiz yerde polis engeliyle karşılaştık ama yılmadık. Direnişteki işçilerle direnişin 9’uncu gününde buluştuk. Dayanışmayı büyütmeye devam edeceğiz.”

Kadın işçiler: “Artık yeter!”

Koç Üniversitesi Hastanesi’nde yaşlı ve bakım hizmetleri bölümünde çalışan Euroserve firmasına bağlı, taşeron olarak çalışan işçiler sistematik hale gelen cinsel taciz, mobbing ve kötü çalışma koşullarına karşı sendikalı olmuşlar, ardından işten çıkarılmışlardı. Kadın İşçi’den Seval Öztürk, geçen hafta işten atılan kadın işçiler Suna ve Semra’yla konuşmuştu.[1] Kürt olduğu için ayrımcılığa uğrama, iş tanımının dışında hastane çalışanlarının özel işlerine bakma, pandemi döneminde yaşamlarının hiçe sayılması, eğitim hakkının engellenmesi, müdürün sistematik tacizi, yemek ve çay molalarının gasp edilmesi gibi insanlık dışı çalışma koşulları ve hak ihlalleriyle karşı karşıya kalan kadınlar, “Artık yeter” diyerek Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası’nda (Dev Sağlık-İş) örgütlenmişlerdi. Hemen ardından da çeşitli bahanelerle işten atıldılar. Ancak pes etmediler, işten atılan diğer iki arkadaşlarıyla birlikte insanca çalışma koşulları, haksızca işten atılmaya karşı işe geri alınmak, sendikalı çalışabilmek, tacizci müdürün işten atılması, baskı ve angaryanın son bulması için hastane önünde direnişe başladılar. Direniş iki haftadır sürüyor.


[1] https://www.kadinisci.org/orgutlenme-sendika/tacizci-muduru-korudular-anayasal-hakkini-kullanan-iscileri-attilar/

Fotoğraflar: Zeynep Kuray, YFİ

Paylaş:

Benzer İçerikler

Yarın DİSK’in 17. Genel Kurulu başlıyor. Delegasyonda ve salonda kadınların sayısı yine bir elin parmakları kadar olacak. Dünya sendikalarında yönetimlerde bir feminizasyon yaşanırken, bizler niye hâlâ kapı aralarından bakıyoruz? Bu konuyu konuşmanın tam zamanıdır, deyip, mikrofonu DİSK’li kadınlara yönelttik.
Koç Üniversitesi Hastanesi’nde sendikalı oldukları için işten atılan 2’si kadın 4 taşeron işçi direnişte. Kadın işçiler, kötü çalışma koşulları ve mobbingin yanı sıra cinsel tacize karşı da örgütlendiklerini anlatıyor. Sendikalı olarak işlerine dönmeyi, tacizci müdürün işten atılmasını, tüm işçilerin kadroya alınmasını istiyorlar.
Yoksulluğa Feminist İsyan, Acarsoy Tekstil’in üretim yaptığı tekstil devi Inditex’in Etik Komitesi’ne mektup yazdı, sendikalaştıkları için işten atılan 4 kadın işçiye yaşatılanları ve fabrikadaki hak ihlallerini tek tek anlattı. İşlem yapılmasını isteyen kadınlara komiteden “Talebinizi inceleyeceğiz” yanıtı geldi.
İçeriklerimizi kaçırmamak için e-posta bültenimize ücretsiz abone olun!