pembe yaka’dan senem, yeniden gündeme getirilen 11. yargı paketini, “aile yılı” kapsamında görüyor ve lgbti+ varoluşun zor gücüyle bastırılmaya çalışılması anlamına geleceğini söylüyor ve ekliyor; “bu yıl ‘aile yılı’ olduğu kadar direniş yılıydı”
Aralık Feminist Kollektif’ten Feride Eralp TİS masasına erkeklerin erkeklerle oturup müzakere ettiğini vurguladıktan sonra “Bu müzakerelerde de kadınların çalışma hayatında daha eşit biçimde yer alabilmesine dair tedbirler üzerine konuşulmaması pek şaşırtıcı olmuyor. Halbuki pek çok hak, feminist bir bakış açısıyla tartışma konusu haline getirilebilir.” diyor.
Aralık Feminist Kolektif (AFK) yuvarlak masa tartışmalarını Kadın Emeği adı altında bültene çevirdi. Amaç, kapitalizm ve patriyarkanın kadının ücretli ve ücretsiz emeğini sömürüde nasıl ortaklaştığını yeniden düşünmek ve bu sömürüye karşı feminist mücadelenin yollarını tartışmak… Çünkü hâlâ “kadınlar çifte mesai nedeniyle erkeklerden, devletten ve sermayeden alacaklı!”
Dünya’da aşırı sağ güçlenirken kadın ve LGBTİ+ lara karşı düşmanlık ve hak ihlalleri artıyor. Türkiye’de de son zamanlarda toplumsal cinsiyet eşitliği yasaklanan bir kavrama dönüşüyor. Normal doğum ve aile kutsanırken aile içindeki emek sömürüsü ve şiddet görünmüyor. Feministler olan biten karşında nasıl bir mücadele öneriyor? Kulak veriyoruz.