Fabrikada çalışan kadın işçilerde 2 Ağustos’ta nefes alma güçlüğü, mide bulantısı, öksürük ve baş ağrısı görüldü. Bu şikâyetlerle yönetime başvuran işçilerin bazıları, hastaneye kaldırılmadan önce bayıldı. Fabrikada 4 bini aşkın kadın işçi çalışıyor ve bu ilk zehirlenme vakası değil. 3 Haziran’da aynı fabrikada benzer bir olay yaşandı. Fakat Brandix, iş kazasından sonra hiçbir önlem almadı ve hazır giyim işçilerini başka bir zehirli gaz sızıntısına daha maruz bıraktı. Basında çıkan haberlere göre hükümet, bu sefer soruşturma yapmak için fabrikanın geçici olarak kapatılması emrini verdi.
Fabrikada işgücünün çoğunluğu, serbest ticaret bölgelerinde sözleşmeli olarak çalışan kadınlardan oluşuyor. Bu bölgelerde sendikalaşma olmadığından işçilerin, iş kanunları ile korunan işçi sağlığı ve iş güvenliğini tehdit eden patron ihmallerine karşı seslerini yükseltmeleri zorlaşıyor. Brandix’in kurumsal sosyal sorumluluk prosedürlerinde “kadın sağlığına ve koruma önlemlerine önem verildiği” iddia edilse de sözleşmeli çalışanlarda bunun tam tersi yaşanıyor.
Sendikalar serbest ticaret bölgelerine girmeli
IndustriALL Küresel Sendika Güney Asya Bölge Sekreteri Apoorva Kaiwar konuyla ilgili yaptığı açıklamada şöyle konuştu:
“İki aydan kısa bir süre içinde aynı fabrikada böyle bir olayın yaşanması şoke edici. İlk gaz sızıntısından sonra yönetim gerekli önlemleri almalıydı. Ne işverenler ne de devlet daireleri işçilerin yaşamlarıyla ilgileniyor. İşçilerin işyerinde sağlık ve güvenlik haklarını korumak için sendikalara ‘serbest ticaret bölgelerine erişim hakkı’ verilmelidir.”
Fotoğraf: IndustriALL