Kadın emeğinin tarihine feminist bir müdahale
Kadınİşçi olarak bu almanakla, erkek egemen emek tarihinin dışarıda bıraktığı kadınların izini sürdük. 1908 Uşak’ta halı dokuyan kadın işçilerin tarak yağması eyleminden, 1970’lerde sendikalarda görünmez kılınan kadınlara; ev içi ücretsiz emekten kayıt dışı üretime uzanan geniş bir kadın emeği hafızasını birlikte kurduk.
Necla Akgökçe, bu tarih yazımının neden gerekli olduğunu şu sözlerle ifade etti:
“Emek tarihi dediğimiz şey, uzun yıllar boyunca erkeklerin deneyimlerinden ibaret anlatıldı. Kadınlar yok sayıldı, mücadeleleri görülmedi. Biz bu almanakla, kadın emeğinin tarihini erkeklerin yazdığı yerlerden değil, bizim yaşadıklarımızdan kuruyoruz.”
“Biraz kadın işi”: Almanak neyi amaçlıyor?
Kadın Emeği Almanağı, klasik anlamda bir kronoloji olmanın ötesinde, kadın emeğini gündelik hayatın içinden ele alan feminist bir bellek çalışması. Ev ve bakım emeği, üretim araçları, mekânlar, edebiyat ve sözlü tarih bu çalışmanın asli parçaları.
Feryal Saygılıgil, almanak fikrinin çıkış noktasını şöyle anlattı:
“Kadın emeği yalnızca fabrikada, grev alanında ortaya çıkmıyor. Evde, mutfakta, çocuk bakımında, taşrada, kayıt dışı işlerde de üretiliyor. Biz bu almanakta, bu çok katmanlı emeği bir arada düşünmeye çalıştık.”
Taşradan sendikaya: Görünmeyen mücadeleler
Almanakta yalnızca büyük grevler değil; erkek emek tarihinin çoğu zaman görmezden geldiği taşradaki kadın direnişleri, kreş talepleri ve ev işi–ücretli emek arasındaki sıkışmışlıklar da yer alıyor.
Necla Akgökçe bu noktaya dikkat çekti:
“Taşrada bir fabrikada kadınların kreş talebi, çoğu zaman ‘küçük’ bir mesele gibi görülür. Oysa bu talepler, kadınların hem işçi hem bakım emeği yükünü aynı anda taşımasının sonucudur. Biz bu almanakta tam da bu ‘küçük’ denilen mücadeleleri büyütmek istedik.”

Osmanlı’dan bugüne belgelerle kadın emeği
Almanağın en çarpıcı bölümlerinden biri, Osmanlı döneminde Uşak’ta halı dokuyan kadın işçilerin tarak yağması eylemine ilişkin belgelere ayrılıyor. Bu belgeler, kadınların düşük ücretlere, uzun çalışma saatlerine ve ev işi–ücretli emek ikiliğine karşı çok erken dönemlerden itibaren mücadele geliştirdiğini gösteriyor.
Hereke Halı Fabrikası’nda çalışan kadın ve kız çocuklarının maruz kaldığı şiddet ve cinsel tacizi ortaya koyan arşivler ise kadın emeğinin erkek şiddetiyle nasıl iç içe geçtiğini gözler önüne seriyor.
Feryal Saygılıgil, bu belgelerin önemini şöyle vurguladı:
“Bu belgeler bize şunu söylüyor: Kadınlar hep mücadele etti ama bu mücadeleler ya kayda geçmedi ya da bilinçli olarak görmezden gelindi. Almanak, bu sessizleştirilmiş tarihleri açığa çıkarma çabasıdır.”
Sözlü tarih: Sendikaların erkek kulüplerine dönüşmesi
Almanakta yer alan sözlü tarih görüşmeleri, 1970’li yılların ikinci yarısında yükselen işçi hareketi içinde yer alan kadınların sendikal deneyimlerini görünür kılıyor. Kadınların örgütlenmeyi sırtlamasına rağmen, yönetim kademelerinden dışlanması bu anlatıların ortak noktası.
Necla Akgökçe bu durumu şöyle özetledi:
“Kadınlar sendikalarda geri çekilmedi, geri itildi. Yönetimleri erkeklere bırakmak bir tercih değil, erkek egemen sendikal yapının dayatmasıydı.”
Ucu açık bir feminist emek belleği
Kadın Emeği Almanağı’nı 2020 yılına kadar çalışabildik. Ancak bu bir son değil. Bu çalışmayı ucu açık bir feminist emek belleği olarak görüyoruz. Devamını getirecek, genişletecek, yeni hikâyeler ekleyecek kadınların feminist hareketin içinden çıkacağına inanıyoruz.
Sesli kitap Spotify’da
Kadın Emeği Almanağı, yalnızca basılı bir çalışma olarak kalmadı. Almanak, sesli kitap olarak da hazırlandı ve Spotify üzerinden bölüm bölüm yayımlanmaya başlandı. Sesli kitap linki yayımlandıkça bu alana eklenecek.
İlk Bölüm: https://open.spotify.com/episode/0WE2jn1suqxcQ08AU6YMHa?si=89bBH-ROR3SOfEZ0BYZMfA
İkinci Bölüm: https://open.spotify.com/episode/7BUwirKn2epcpMVW4fNeWQ?si=HngENTC3SDOoPmuU7lf0Vw
Kitaba nasıl ulaşılır?
Kadın Emeği Almanağı’na ulaşmak isteyenler,
📩 kadiniscihaber@gmail.com adresine mail göndererek bilgi alabilir.