Rosa Jochmann: “Faşizme karşı verdiğimiz mücadele asla sona ermeyecek”

Bir işçi ailesinin çocuğu olarak Viyana’da dünyaya geldi. 14 yaşında okulu bırakıp şekerleme fabrikasında çalışmaya başladı. Genç yaşta Avusturya Kimya İşçileri Sendikasının daha sonra sosyalist partinin kadın sekreteri oldu. Sosyalist Partinin ve savaş sonrası Sosyal Demokrat Parti’nin devrimci kanadındandı. Hayatı boyunca faşizme karşı mücadele etti.
Paylaş:
Necla Akgökçe
Necla Akgökçe
nakgokce@gmail.com

Rosa Jochmann 1901 tarihinde Viyana’da yaşayan Çek kökenli bir işçi ailesinin altı çocuğundan biri olarak dünyaya geldi. Annesi çamaşırcı ve hizmetçi olarak çalışıyordu babası ise demir döküm işçisiydi. Çek sosyalistleriyle birlikte hareket ettiği için sık sık işsiz kalıyordu.

Rosa Çekçe ve Almanca konuşarak iki dilli olarak büyüdü. 14 yaşındayken annesi hayatını kaybetti. Büyük erkek kardeşi 1. Paylaşım Savaşı’ndan verem hastalığına yakalanmış bir halde dönmüş ve kısa sürede yaşamını yitirmişti. Annesinden yedi yıl sonra babasını da kaybetti. Rosa 14 yaşından itibaren iki küçük kız kardeşine bakmaya başladı. Şöyle anlatır çocukluk yıllarını anılarında:  “Bir meslektaşının daha sonra bana anlattığı gibi babam çok iyi bir demir ustasıydı, aranan bir adamdı. Ama siyasi nedenlerle iş bulmakta zorluk çekiyordu ve Leoben’e yürüyerek gider, sadece pazar günleri eve gelirdi. Annemin ve babamın tüm hayatları çalışmak, hep daha fazla çalışmaktan ibaretti. Sadece bir odamız ve bir mutfağımız vardı.  İlk başlarda altı çocuk bu evde yaşıyorduk. Sonra sayımız dörde indi. Babam işten eve gelip yıkanırdı, sağ omzundaki kırmızı yarayı hiç unutmuyorum. Oy hakkı için eylemler vardı, beni de götürürdü eylemlere, bu yara bir atlı süvariden aldığı kılıç yarasıydı. Eylemlerden birinde Simmering bira fabrikasının girişine itilmiştik ve babam ciddi bir kılıç darbesi alarak yaralandı.”

En büyük hayali bütün gün uyumaktı

1915-1916 yılları arasında Victor Schmidt&Sons şekerleme fabrikasında vasıfsız işçi olarak çalıştı. Daha sonra bir kablo fabrikasına girdi. Bir gün gece vardiyasında kablo makaralarını sararken uyuyakalınca parmakları volana çarparak tahrip oldu. Daha sonra mum fabrikasına onun ardından Auer şömine fabrikasına girdi. Auer fabrikası işçileri çok geçmeden onu işçi konseyine aldılar, buranın aktif üyesi daha sonra başkanı oldu.

Rosa Jochmann, 1980’lerin başında Avusturya Direniş Arşivi’nin (DÖW) yıllarca yöneticiliğini yapan Herbert Steiner’e yazdığı bir mektupta bu günleri ve okuyamama nedenlerini dile açıkça getiriyordu: “Kötüden de kötü bir uyku düzenim vardı hep. Gençliğimin en büyük hayallerinden biri gün boyunca uyuyabilmekti. Çünkü bunu hiç başaramadım çünkü altı yıl boyunca zavallı anneme bakmak zorundaydım. O zamanlar daha dokuz yaşındaydım ve çok başarılı bir öğrenciydim ve şu anda size daktiloda yazıyor olmamı bu “başarıma” borçluyum. Başarılı olduğum için Karlsplatz’daki 3. Devlet İlkokulu’nda beni daktilo sınıfına yazdırmışlardı. Bunu öğrenen üç öğrenciden biriydim.

Okulunu bitirip öğretmen olmak isteyen Jochmann maalesef eve para getirmek zorunda olduğu için erken yaşta fabrikalarda işe girmişti. Fakat o da eğitimini işçi okullarında tamamladı, sosyalizmi öğrendi.

Genç aktivist kısa sürede sendika çevrelerinin de dikkatini çekti. O sıralarda İşçi Birliği’nde kadın komitesini kuran Käthe Leichter, onun sendikalarla ilişkiye geçmesini sağladı. Sendika aracılığıyla erken dönemde Sosyal Demokrat İşçi Partisi’ne katıldı, işçi konseyi başkanlığına seçildi ve 1926’da Kimya İşçileri Sendikasının Kadın Sekreteri oldu.

Jochmann sistematik eğitimini Döbling’deki İşçi Okulu’nda aldı. Çabuk öğrendi. 1931’de Sosyalist partiye Merkez Kadın Sekreteri olarak atandı ve 1933’te parti yönetiminin en genç üyesiydi.

Şubat 1934’ten sonra Rosa Jochmann, Devrimci Sosyalistlere katıldı ve 1935’te yasadışı yazılar dağıttığı gerekçesiyle bir yıl ağır hapis cezasına çarptırıldı.

Ağustos 1939’da savaşın başlamasından hemen önce Gestapo tarafından tutuklandı ve Mart 1940’ta “geri dönmesi istenmiyor” notuyla Ravensbrück kadın toplama kampına sürüldü. Burada Avusturya sosyalistlerinin önde gelen isimleriyle tanıştı. Kampta koğuş sorumlusu olması kadın ve çocukların beslenmesini ayarlamasına yardım etti, yönetimle yatanlar arasında iletişimi sağlıyordu bu, yaşamsal öneme sahipti. 

Kampın Rus birlikleri tarafından kurtarılmasının ardından serbest kaldı. Aynı yıl Ulusal Konsey’e seçildi ve 1967’ye kadar bu görevde kaldı.

Onun kişiliğini ve daha ziyade de sosyalist yaşam biçiminin, kültürün zaman içinde nasıl değişip dönüştüğünü göstermek açısından kayda değer bir örneği vermeden geçmek olmaz.  Kamptan çıktıktan sonra kalacak yer sorunu ile karşı karşıya kaldı. Çünkü Viyana’daki dairesi bombalanmıştı. Viyana 19. Kısımda Naziler tarafından boşaltılmış Arileştirilmiş Yahudi villası” teklif edildi, ancak teklifi kesin bir dille reddetti ve birkaç yıl boyunca tek bir kiralık odada yaşadı.

Kadın kolları başkanı

Rosa Jochmann eski içeriği değişen Sosyal Demokrat Parti’nin hep sol kanadında yer aldı. 1959-1967 yılları arasında partinin Kadın Kolları Başkanlığını yürüttü. 1948-1990 yılları arasında Sosyalist Özgürlük Savaşçıları ve Faşizm Mağdurları Derneği’nin başkanlığı görevine devam etti. Faşizmin dehşetini unutturmamak, ona karşı mücadeleyi diri tutmak için sürekli çaba sarf etti.  Sosyalist hükümet döneminde, Eğitim Bakanı Fred Sinowatz’ın teşvikiyle “Siyasi Eğitimin Öğretim İlkeleri” ortaya atıldığında, Jochmann, ileri yaşına rağmen, yorulmak bilmez bir tanık olarak kendi deneyimlerini anlattı. Yüzlerce okulu ziyaret ederek gençlerle sohbetler gerçekleştirdi.
Hayatı boyunca faşizme karşı mücadelesinde geri adım atmadı. “Yükselen faşizmine karşı bizimle birlikte olmak isteyen herkesi aramızda görmekten mutluluk duyarız… Verdiğimiz mücadele asla sona ermeyecek bir mücadeledir!” derdi.

Rosa, 28 Ocak 1994’te geçirdiği bir kalp krizi sonucunda Viyana’daki Hanusch Hastanesi’nde hayatını kaybetti. Viyana Merkez Mezarlığı’na gömüldü.

Jochmann kadri bilinenlerden oldu. Ölümünden sonra bir okula, Viyana Belediyesi’nin bir konut kompleksine, pek çok yere daha ismi verildi ve hâlâ Avusturya Sosyal Demokrasisi’nin “Grand Dame” si olarak anılmaya devam ediliyor. 

www.frauenmachengeschichte.at/rosa-jochmann/
http://rosajochmann.at/
https://de.wikipedia.org/wiki/Rosa_Jochmann

Paylaş:

Benzer İçerikler

Feminist yorumcular onu Alman (Avusturya) sosyalist kadın hareketinin gölgede kalan figürlerinden biri olarak tanımlıyorlar. Hakkında çok yazılı belge, bilgi yok. Arbeiterinnen gazetesinde yayımlanan yazıları var ama…Dönemin en iyi ajitatörü…
12 yaşında terzi çırağı olarak çalışmaya başladı. Alman sosyalistlerinin ilk kadın dergisi Arbeiterinnen’in ilk editörü oldu. Bir süre sonra da tüberkülozdan yaşamını yitirdi.  En kısa biyografiye sahip sosyalistlerden olan Viktoria’nın, sosyalizm ve sosyalist kadın hareketi için coşkuyla mücadele verdiğini, yazdı ölümünden sonra arkadaşları. 
Dokuz yaşında babasının dokuma tezgahında çalışıyordu. Hizmetçilikten, tütün işçiliğine her türlü işi yaptı. Almanya’da bir partinin yönetimine seçilen ilk kadın oldu. İyi bir sendikacı, ajitatör ve gazeteciydi. Reichstag’da kadın işçilere, bekar annelere yönelik ilk yasaları gündeme getiren oydu. Parlamentoda geçirdiği bir kalp krizi sonucunda yaşamını yitirdi.
Bir çilingirin kızı olarak dünyaya geldi. Alman Metal-İşçileri Sendikası’nda çalıştı. Berlin’de direniş hareketi içinde yer aldı. Görevi arananları saklamaktı. Pek çok insan onun sayesinde hayatta kaldı.
İçeriklerimizi kaçırmamak için e-posta bültenimize ücretsiz abone olun!