“Yoksulluğa, şiddete, sömürüye, savaşa karşı mücadelemiz var”

Yoksulluğa, erkek şiddetine, savaşa, emek sömürüsüne karşı sokakları terk etmeyeceklerini vurgulayan kadınlar, “Haklarımız, hayatlarımız için mücadelemizi büyüteceğiz” dedi.
Paylaş:
Yadigar Aygün
Yadigar Aygün
yadigaraygun93@gmail.com

8 Mart Kadın Platformu, “Yoksulluğa, şiddete, sömürüye, savaşa karşı mücadelemiz var” şiarıyla Kadıköy Beşiktaş İskelesi önünde kadın buluşması düzenledi. Yüzlerce kadının bir araya geldiği  “Yoksulluğa, şiddete, sömürüye, savaşa karşı mücadelemiz var” pankartının açıldığı eylemde, sık sık, “Yaşasın 8 Mart”, “Kadın cinayetleri politiktir”, “Geceleri de sokakları da terk etmiyoruz”, “Siyasi tutsaklar onurumuzdur”, “Hayatımız bizim, aileniz sizin olsun” sloganları atıldı.

Kadıköy’de bu yıl, geçen yıllara göre soğuk havaya rağmen epey fazla sayıda kadın toplanmıştı. Kürt kadın hareketi yine en renkli ve en kalabalık gruptu. DİSK Kadın Komisyonu “Cumhuriyetin İkinci Yüzyılını Emeğin ve Kadınların Yüzyılı Olarak İnşa Etmek İçin Örgütleniyoruz” pankartı arkasında bir araya gelmişti. Neşeli bir topluluk olduklarını söyleyebiliriz. Sendikalı kadınları yalnızca ayrı etkinliklerde değil de alanlarda diğer kadınlarla dayanışma içinde görmek iyi geliyor insana.  Hiyerarşinin gözetildiği bilginin az, ajitasyonun çok olduğu salon toplantılarından farklı olarak eylem herkesi eşit kılıyor.

Alanın rengi bu yıl sanki biraz daha mordu. TİP’li kadınların korteji de en mor kortejlerden biriydi. Feministler ise kırmızı- mor “feminizm” pankartı arkasında- feministler kızıla dönerken, kızıllar da morarıyor mu ne?-  “Susmuyoruz korkmuyoruz itaat etmiyoruz”  sloganı eşliğinde alana girdiler. Ve girer girmez de geleneği bozmayarak çil yavrusu gibi dağıldılar. Sayılarını tespit etmek bir hayli zordu bu açıdan.     

8 Mart Kadın Platformu adına okunan açıklamada, “8 Mart’ın ilan edilmesinin üzerinden geçen 107 yıla rağmen yaşam koşullarımızda neredeyse değişen hiçbir şey yok. Fakat dünyanın neresinde olursa olsun kadınlar, bu gidişatı değiştirmek için mücadele ediyor. Bugün milyonlarca kadının hayatını belirlemeye çalışanlar, bizim hayatlarımızı hiçe sayarak bize dair politika üretmeye devam ediyorlar. Kadınların, çocukların yaşama hakkını dahi göz ardı ederek aileyi kutsallaştırıyorlar. En çok da kadınlar, o ailelerin içerisinde en yakınları tarafından öldürülüyor” denildi.

“2 günde 8 kadın öldürüldü”

Basın açıklamasında, AKP’nin kadın düşmanı politikalarına vurgu yapılarak kazanılmış haklara yönelik saldırılara da dikkat çekildi. “Medeni Kanun’a el uzatılıyor. Boşanma hakkımıza, nafaka hakkımıza gözlerini dikiyorlar. Bunları, ‘kadınlar için’ yaptıklarını iddia ediyorlar. Gerçeği biliyoruz. Kadın düşmanı politikalarıyla hayatlarımızı karartmaya devam ediyorlar. İstanbul Sözleşmesi’nden imzayı çeken tek adam, kadınlar adına karar alma cüretini gösteriyor. 6284 tartışmaya açıldıkça failler cesaret buluyor, kadın cinayetleri artıyor. Mücadele eden kadınları ise cezalarla yıldırmaya çalışıyorlar. 2 günde 8 kadın, boşandığı erkek, babası ve de boşanmak istediği erkekler tarafından öldürüldü. Haklarımıza saldıranlar bu cinayetlere sus pus! Erkek şiddetine karşı sokakları, alanları terk etmeyeceğiz” sözlerine yer verildi.

“Kadınlar ucuz iş gücü haline getirildi”

Açıklamada, kadınların esnek ve güvencesiz işlerde çalışmaya mahkum edilerek iyice yoksullaştırıldığına vurgu yapıldıktan sonra  “AKP-MHP iktidarı, kadınları daha da ucuz iş gücü haline getiriyor.  İktidar “‘kutsal aile’sini kadınların ekonomik sömürüsü için de kullanıyor. Ancak işçi ve emekçi kadınlar bütün bu emek sömürüsüne karşılık; Özak’tan Agrobay’a, Corning’ten Burda Bebek’e, Sputnik’e eşit işe eşit ücret ve sendikalaşma hakları için direnişi örgütlüyor” denildi.

“Sokakları terk etmeyeceğiz”

Kadınlar, basın açıklamasında; sokakları, alanları terk etmeyeceklerinin altını çizdi. Tüm saldırılara karşı mücadele edeceklerini belirten kadınlar, “ Kadınlar, sömürü çarklarını kırabilmek için en önde, mücadeleyi yükseltiyor! Bugün bu direnişlerin, dayanışmanın ve mücadelenin günüdür. Yoksulluğa, erkek şiddetine, savaşa, emek sömürüsüne karşı sokakları terk etmeyeceğiz. Haklarımız, hayatlarımız için mücadelemizi büyüteceğiz. Tüm saldırılar karşısında mücadelemiz var. Yaşasın 8 Mart. Yaşasın Kadın Dayanışması” dediler.

Kadın buluşması halaylar, zılgıtlar ve sloganlarla, coşku ile son buldu.

Fotoğraflar: Yadigar Aygün, Bahar Gök, Rahime Karvar

Paylaş:

Benzer İçerikler

Kültür Radyo Televizyon (KRT) çalışanları, maaşlarının ve yemek ücretlerin ödenmemesi, kötü çalışma koşulları, iş yükü nedeniyle direnişe başladı. Gasp edilen hakları için kanal binasında nöbet tutan çalışanlar, “güzel kadın spiker olur” algısını yıkmak, emeğe ve haber özgürlüğüne sahip çıkmak istediklerini söyleyip emek dostlarını dayanışmaya çağırıyorlar.
İzmir Bornova’da patron 165 gündür grevde olan işçileri yıldırmak için her yola başvuruyor. Bu kez patronun adamı bir erkek grevdeki kadın işçilere cinsiyetçi küfürlerle saldırdı. Kadın işçiler dayanışma bekliyorlar.
600 bini aşkın çalışanı ilgilendiren kamu toplu sözleşmelerinin üçüncü toplantısı da yapıldı. Kadın işçilerin talepleri Hak-İş ve Türk-İş’in sunduğu ortak teklife hiçbir şekilde yansıtılmadı.  İki hastane çalışanı, Sağlık-İş Sendikası İstanbul Şube Başkanı Nedime Mutlu Yıldırım ve Gaziantep milletvekili Sevda Karaca ile konuştuk.
Asırlık zeytin ağaçları kökünden söküldü, bazı meyve bahçeleri dümdüz edildi. TOKİ evlerinin tarım ve zeytinlik arazileri üzerine inşa edilmesi kadınların yıllardır harcadığı emeği yerle bir etti. “İnsanları üretimden koparmaya çalışmak için sanki bütün bu yapılanlar” diyor Delal. Haklı da. Çünkü zeytini İtalya’dan, inşaat demirini benden alacaksın, diye emrediyor küresel kapitalistler…
İçeriklerimizi kaçırmamak için e-posta bültenimize ücretsiz abone olun!