“muhalif siyasetin öznesi, siyasetle bir biçimde ilgilenen -ve bu sebeple baskı gören- muhalifler değildir. demokrasi, siyaset yapma, söz söyleme hakkından ibaret değildir… muhalif siyasetin öznesi sömürülenler ve ezilenlerdir. bunu ihmal ederek yürütülecek siyasetin genişleme ve değiştirme şansı yok.”
“siyasette ünlülerin, hatırlıların, zenginlerin, köy köy, mahalle mahalle gezenlerden, afiş, pankart asanlardan, şık basın açıklamaları yapamayanlardan daha kolay “yükseldiği”, kadınların da topuklu giyebileninin, erkek taklidi yapanının ya da itaat edeninin tercih edildiği bir sistem var; buna egemen siyaset diyebiliriz ve bazen aynalarımızda da aksini görebiliyoruz. özlem çerçioğlu yeni yerinde muhakkak ki daha iyidir.”
“I. Dünya Savaşı sürecinde yoksul, dar gelirli ve çoğunlukla da yalnız kadınların protesto yapma biçimlerinin renkliliğini, hayatta kalma ve hak arama mücadelelerini, direnişlerini, itaatsizliklerini, gündelik yaşamdaki karşı çıkışlarıyla siyaseti etkileme ve biçimlendirme güçlerini anlamak için bu kitabı okumalı ve tartışmalıyız.”
“mesele yaşlılığın toplumun dışında bir olgu olmayıp herkesin geleceği olduğunun anlaşılması. üstelik, bir ev sahibi olmanın bile git gide daha az emekçinin harcı olduğu günümüzde yaşlılar için elde ettiğimiz her hak aslında emeğin geleceğini de belirleyecek.”
“özellikle bir muharebe alanı haline gelen büyükşehirler dışında kalan yerlerde, kadınların ve lgbti+’ların talepleri yerel seçimlere yönelik kampanyalarımızın konusu olabilir. çünkü kime oy istemeyeceğimiz, kime oy isteyeceğimiz kadar güçlü bir taktik!”
Tek adamlarla mücadele ettiğimiz gibi kadınların kazanılmış haklarına, eşitliğine, özgürlüğüne, kadınların birlikteliğine karşı politikalar üreten kadınlara karşı da buradayız.
Çocuk istismarcılarının, çocuk tecavüzcülerinin kamuoyu baskısı ile tutuklanmasını “azgın azınlığın baskısı” olarak yorumlayanlar çok iyi biliyor kimler azgın! Her şey ortada.
Çok küçük yaşlardan itibaren ev işçisi olarak çalışmaya başladı. Atlanta’da 70 ev işçisi kadınla kurdukları sendikanın üye sayısı kısa sürede 13 bini geçti. Bu sendika sayesinde Amerika’da ev işçileri sosyal haklara kavuştu ve ücretleri yükseldi.
İşçi sendikalarında feminist uzmanlar cinsel tacizin bir disiplin suçu olarak tüzüklere girmesini sağladı ama sağ yönetimler kadın çalışmalarını geriletti. KESK’te üyelerin ve uzmanların feminist olması ciddi değişimlere yol açtı. Sendikalarda daha köklü dönüşümler için üye katılımı ve dayanışma şart.
Latin Amerika hükümetleri, ev hizmetlerinde çalışanların karşı karşıya oldukları riskleri büyük ölçüde görmezden geldi. Ev işçilerinin pandemi döneminde verdiği hak mücadelesini ev işçileri sendikaları yürütürken, feminist örgütler de eylemlere destek veriyor.