5 Haziran Perşembe günü, Fransa’nın en büyük işçi sendikası, emeklilik reformlarının geri çekilmesi, daha iyi çalışma koşulları ve kamu hizmetlerinin korunması, cinsiyetler arası ücret farkının hâlâ kapanmaması ve bu durumu düzeltmeyi amaçlayan yasalara rağmen ilerleme kaydedilmemesi nedeniyle 150’den fazla grev düzenledi.
Fransa’da erkeklerin kadınlardan ortalama yüzde 22’den daha fazla kazandığı ücret farkının azaltılması da eylemlerin bir parçasıydı. Ancak yıllardır devam eden yasal düzenlemeler, girişimler ve artan farkındalığa rağmen bu konuda anlamlı bir ilerleme sağlanamadı. Uzmanlar ve eylemciler geleceğe dair karamsar.
Emek Piyasası ve Toplumsal Cinsiyet Araştırma Grubu (MAGE)’nun eş başkanı ve ekonomist Rachel Silvera Courthouse News’a yaptığı açıklamada “Fransa’da etkileyici lafları seviyoruz, bu yüzden kamu politikaları nedeniyle bir tür optik yanılsama yaşıyoruz. Macron’un ilk döneminden bu yana toplumsal cinsiyet eşitliği büyük bir öncelik haline geldi, birçok yasa var… Bu da bizde bu yasaların gerçek eşitliği sağlayacağı yanılsamasını yaratıyor. Ama hâlâ öyle değil.” diyor.
Yerel bir işletmede çalışanlara eğitim veren ve Perşembe sabahı Marsilya’nın Eski Limanı’ndaki kalabalık eylemcilerin arasında olan Adeline isimli bir kadın, sokaklarda Aretha Franklin’in “Respect” şarkısı yankılanırken,
“Emeklilik yasasına, kamu hizmetlerinin dışlanmasına, eşitsizlik ve ayrımcılığa karşı buradayız,” diyordu.
Erkek aynı işte 200 euro fazla alıyor
Adeline için konu son derece kişisel. Üç kişilik bir ekipte çalışıyor: Kendisi, başka bir kadın ve bir erkek. Hepsi aynı işi yapıyor, ama erkek meslektaşları ayda 200 euro daha fazla kazanıyor. “Bu durumu iğrenç buluyorum. Erkek meslektaş bile durumu anlamıyor.”
Adeline, şirketin ücret eşitliği sağlamayı amaçlayan bir tür uygulama başlattığını, ancak yüzde 5’in altındaki farkların dikkate alınmadığını belirtiyor. Bu farkı patronuna ilettiğinde, patronunun omuz silkerek, 200 euronun bu fark sınırının altında kaldığını söylemiş.
Bu sorun daha büyük ölçekte de yaşanıyor. Silvera’ya göre Fransa 2019’da gururla bir “Eşitlik Endeksi” başlattı ve 50’den fazla çalışanı olan tüm şirketlerin ücret farkı verilerini sunmasını zorunlu kıldı. Ancak bu sistem, Fransa’nın sorumluluktan sıyrılmasına neden oldu.
“Yakından bakınca, neredeyse tüm şirketlerin endekste çok yüksek puanlar aldığını görüyoruz,” diyor Silvera. “Sanki eşitsizlik sorununu çözmüşüz gibi görünüyor, Fransa kendini bu konuda en başarılı ülkelerden biri olarak lanse ediyor ama bu hiç doğru değil — rakamlar tam tersini söylüyor.”
“Yorulduk işler düzelmiyor”
Fransa Ulusal İstatistik ve Ekonomik Araştırmalar Enstitüsü (INSEE), 2023 yılında — eldeki en güncel verilere göre — özel sektörde kadınların erkeklerden yaklaşık yüzde 22 daha az kazandığını ve en yüksek maaşlı yüzde 1’lik dilimde kadınların yalnızca yüzde 24’lük bir paya sahip olduğunu tespit etti. Enstitüye göre bu fark ebeveynlerde daha da belirgin; anneler daha az saat çalışıyor ve başlangıçtan itibaren daha düşük maaş alıyorlar.
Bu durum bir baba hastalandığında büyük bir sorun haline gelebiliyor. CGT üyesi Cathy Sanguedolce, Perşembe günkü Marsilya’daki gösteriye katıldığını belirterek, kadınların zaten düşük maaş aldıkları bir ortamda partnerlerine bir şey olduğunda ailelerin ciddi mali darbelerle karşılaşabildiğini söylüyor.
“Yorulduk ve işler düzelmiyor, daha da kötüye gidiyor,” dedi. “İlerleme olmayan şeylerde iyimser olamıyoruz… insanlar ‘Bu kadar grevi neden yapıyorsunuz?’ diyor. Bu eğlence değil, insanlar maaşlarından bir gün kaybediyorlar ve bu keyifli bir şey değil.”
“Talep eşdeğerde işe eşit ücret olmalı”
Toulouse Üniversitesi profesörü ve Ekonomik Analiz Konseyi üyesi Emmanuelle Auriol, kadınların “çocuk cezası” olarak bilinen durumla da karşı karşıya olduğunu, yani iş seçerken maaş yerine esnekliği öncelik haline getirdiklerini belirtti.
“Örneğin, ‘Okula, eve yakın bir iş seçeyim ki çocukları okuldan alayım,’ ya da ‘Çok seyahat gerektirmeyen bir iş alayım’ diyorlar. Tüm bunlar, daha esnek, daha az maaşlı, daha az iddialı bir işe geçiş anlamına geliyor.”
Auriol’a göre kadınlar çocuk sahibi olduktan sonra gelirlerinin yüzde 30’unu kaybediyor. Erkeklerin kariyeri ise etkilenmiyor.
Sendikalar, iş gücünde toplumsal cinsiyet eşitliği yasalarının uygulanmasına yardımcı olmaya çalışıyor. Silvera’ya göre değerlendirme ve yaptırım olmadan bu yasalar fazla işe yaramıyor, ama bu da kolay değil.
“CGT, şirketlerin denetlenmesi için daha fazla yaptırım istiyor ama paradoks şu; iş teftişlerinin yetkileri kısıtlandı.” diyor.
Silvera, raporlarda daha fazla şeffaflık, gerçek rakamlar ve Eşitlik Endeksi’nin şirketler yerine bağımsız bir otorite tarafından hazırlanması gerektiğini savunuyor. Ayrıca yalnızca “eşit işe eşit ücret” değil, “eşit değerde işe eşit ücret” sağlayacak reformlar gerektiğini belirtiyor.
Yazar: Lily Radziemski
www.courthousenews.com/nationwide-strikes-highlight-frances-struggle-to-close-its-gender-pay-gap