Fransa’da kamu medyasına yönelik saldırıya karşı grev

Fransa’daki basın sendikaları, hükümetin önerdiği görsel-işitsel kamu yayıncılığının niteliğini tehlikeye atacak ve istihdam koşullarını kötüleştirecek değişikliklere karşı 30 Haziran’da süresiz grev başlattı. Uluslararası Hizmet Sendikaları Birliği (UNI Global Union) grevde Fransız sendikalarının yanında yer aldığını bildirdi.
Paylaş:

Fransa’daki girişim şu anda bağımsız olan kamu medya kuruluşlarını tek bir çatı altında birleştirmeyi amaçlıyor. UNI’ye bağlı sendikalar CGT, CFDT ve FO, bu endişe verici projeye karşı aylardır kampanya yürütüyor. UNI’nin Medya, Eğlence ve Sanat Sektörü bölümü 70’ten fazla ülkede 130’dan fazla sendika ve birliği temsil ediyor

Fransız sendikaları, hükümetin planlarının editoryal bağımsızlığı tehdit edeceği, çalışma koşullarını kötüleştireceği ve kamu hizmeti yayıncılığının çeşitliliğini ve kalitesini riske atacağı konusunda uyarıda bulunuyor.

SNRT-CGT Genel Sekreteri ve UNI Avrupa Medya, Eğlence ve Sanat sektörü sorumlusu William Maunier “Bu proje Kültür ve İletişim Bakanı’nın iddia ettiği gibi kamu yayıncılığını sadeleştirmeyi ve bağımsızlığını korumayı amaçlamıyor. Onu zayıflatmak, kontrol altına almak ve en sonunda ortadan kaldırmak istiyor. Bu tür şeyler bir kez yok edildiğinde, bir daha geri gelmez. Biz bağımsız, çoğulcu ve tüm vatandaşlara ait olan bir medyayı savunmak için grev yapıyoruz; farklı sesleri susturma ve özgür gazeteciliği aşındırma riski taşıyan merkezi bir yapıyı değil,” diyor.

Taşeronlaştırılmayı ve geçici çalışmayı durdur

Fransız Parlamentosu’nda görüşülmekte olan yasa tasarısı, bu kadar radikal bir adımın neden gerekli olduğunu açıklayan herhangi bir şeffaflık veya gerekçeye sahip değil. Proje devam eden bütçe kesintileri ve geleneksel uzun vadeli finansman modelinin ortadan kaldırılmasıyla birlikte yürütülüyor. 2022’de TV lisans ücretinin kaldırılmasının ardından, planlanan merkezileşme sadece işleri ve çalışma koşullarını değil, kamu yayıncılığının Fransa’da ve yurtdışında çoğulcu, bağımsız ve kültürel olarak zengin içerik sunma misyonunu da tehdit ediyor.

UNI’den Johannes Studinger ise sözde reform hakkındaki görüşlerini şöyle dile getiriyor: “Fransa’nın kamu medyasını uygun güvenceler olmadan tek bir yapı altında birleştirmek bağımsızlığını zayıflatacaktır. Fransa’nın kamu medyasının ihtiyacı olan şey dijital yenilik, genç izleyicilere yönelik içerik ve dezenformasyona karşı daha güçlü koruma önlemleriyle geleceğe yatırım yapmaktır; personelini zayıflatan ve kamu değerini azaltan tasarruf odaklı birleşmeler değil.”

UNI, Fransız hükümetine birleşme planını geri çekme ve kamu medyasına sürdürülebilir, uzun vadeli bir finansman taahhüdünde bulunma çağrısı yapıyor. Politika yapıcıları, kamu medya kuruluşlarının bel kemiğini oluşturan çalışanların sesine kulak verilmesi gerektiğini vurguluyor.

UNI, Fransız sendikalarıyla birlikte şu talepleri dile getiriyor:

  • Sürdürülebilir kaynaklara sahip, güçlü, çoğulcu ve bağımsız kamu yayıncılığı,
  • Editoryal bağımsızlık ve bilgi çoğulculuğu garantisi,
  • İstihdamın korunması, toplu sözleşmelere saygı gösterilmesi ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi,
  • Taşeronlaştırılma, geçici işçilik ve dış kaynak kullanımının durdurulması,
  • Çalışanlar ve temsilcilerinin tam katılımıyla şeffaf ve demokratik bir tartışma ortamı.

Kaynak: www.uniglobalunion.org/news/french-unions-stike-radio-television

Paylaş:

Benzer İçerikler

Mısır’da şubat ayı sonlarında başlayan ve tekstil işçisi kadınların öncülük ettiği grev dalgası, ülkenin kaynaklarını satışa çıkaran ve İsrail’le işbirliği yaparak Gazze’ye kapıları kapatan El Sisi yönetimine korku dolu günler yaşatıyor.
Nepal, Pokhara’daki Manipal Eğitim Hastanesi’nde 500’den fazla bakım işçisi, çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve ücretlerinin artırılması için 28 gün grev yaptı. İşçilerin çalışma şartlarına ilişkin taleplerinin çoğu kabul edilirken, ücret artışıyla ilgili müzakereler devam ediyor. Sendika bu konuda da olumlu sonuç alınacağını düşünüyor.
Almanya’nın Kuzey RenVestfalya eyaletinde altı üniversite hastanesinde bakım çalışanları grevdeydi. 77 gün süren grevden sonra grevciler ve işverenler, çalışanların iş yükünün azaltılması, personel yetersizliğinin giderilmesi konusunda anlaştı. İşçiler kazanımlarını toplu sözleşme ile garanti altına aldı.
Hamburg’da geçen hafta liman işçileri iki günlük uyarı grevi yaptı. Çoğunluğunu erkeklerin oluşturduğu işçiler arasında sendika adına müzakereleri sürdüren, kamuoyuna açıklamalar yapan ise genç bir kadın sendikacı, Maya Schwiegershausen-Güth’dü…
İçeriklerimizi kaçırmamak için e-posta bültenimize ücretsiz abone olun!