Temmuz istatistikleri sendikalaşma oranın düştüğünü gösteriyor. Buna karşı sendikalı işçi sayısında metal gibi klasik sektörlerden hizmet sektörüne doğru bir kayma yaşanıyor. Bu kaymalar işgücünün toplumsal cinsiyet bileşimini de kadınlar lehine değiştiriyor. Sendikaların buna uygun politika geliştirmeleri şart…
Yıllar sonra bu 1 Mayıs’ta Kadıköy örgütleyicilerinin basın bildirisi kadın taleplerini de içeriyordu. DİSK’in kadın üyeleri etrafında toplayan devasa bir mor bayrağı vardı. Haydarpaşa kulelerinde yankılanan “Görünmeyen emek sesini yükselt” sloganı… Ve yağmur altında gönüllü, gönülsüz feminist karşılaşmalar… Kadıköy’den son derece öznel izlenimler….
25 Kasım’da sağdan soldan erkekler kadına yönelik şiddete karşı olduklarını dile getirecekler yine. Oysa somut olarak yapılacaklar vardı. Adamlar şiddete karşıyız dediğinde, geçtiğimiz günlerde Kadıköy Belediyesi’nde imzalamadıkları toplu sözleşmeyi onlara her seferinde hatırlatmak boynumuzun borcu artık.
Bugün savaşa, militarizme, cinsiyetçiliğe karşı olan kesimlerin bir araya gelme zamanı. Kadınların, emekçi kadınların bir günlerini kazasız belasız atlatmaları, kendileri ve hakları hakkında düşünmeleri ancak barış ortamında mümkün hale gelebilir…O halde gelin hep birlikte barış mücadelesini yükseltelim.
Avusturya sosyalist hareketinin önde gelen kadınlarındandı. 1889’da Viyana’da yapılan parti kongresine sosyalist erkeklerin “kadınlar henüz hazır değil” şekildeki itirazı nedeniyle delege olarak katılamadı. En büyük hayali kadın proletaryayı parti içinde örgütlemekti. Bunu başardı.
Kıvanç Eliaçık’ın Ortadoğu’da İşçiler ve Sendikal Hareket isimli kitabı, raflarda yerini aldı. Çalışma Türkiye’de pek bilinmeyen Arap coğrafyasındaki emek hareketine ve sendikacılığa ışık tutuyor. İçinde kadınlar ve kadın sendikacılarla ilgili bölümler de var.
Soma’da 301 işçi 10 yıl önce iş cinayetinde yaşamını yitirdi. Sorumlular cezalandırılmadı, ailelerin adalet duygusu bir kez daha zedelendi. Soma’nın avukatları içeride… Hükümetlerin işçi sağlığı ve güvenliği konusunda yaptıkları/yapacakları belli. Sendikaların, sol siyasi yapı ve partilerin, feministlerin ise yapması gerekenler var.
Kadınlara her gün daha fazla güvencesiz ve esnek çalışma koşulları dayatılırken, tarım işletmelerinde üç kuruşa kötü koşullarda, fabrikalarda altı aylık sözleşmelerle çalıştırılan kadınlar eylemlerde, direnişlerde başı çekiyor. Umut da zaten burada…
8 Mart’ta Türk-İş sendikalarının çoğunda değişen bir şey yoktu. Türk-Metal’de ön sırada bacağını iki yana açmış erkek yöneticiler geleneği, bu yıl başka sendikalara da sirayet etti. DİSK’te ise kadınların baskısı sonuç vermiş görünüyor…
Asgari ücret ne kadar olsun, saptanması siyasi mi değil mi, işçi sınıfı açısından ücretlerin artması refah getirir mi, yükselmesi kadınların yararına mıdır, neden yararınadır? Asgari ücret komisyonundaki o iki kadın kim, oraya nasıl geldi? Feministler ücret mücadelesinin neresinde? Bu kez sorular soralım dedik.
Kapitalizmin sınırsız kâr hırsıyla doğayı tahrip etmesi küresel ısınmaya, o da aşırı sıcaklara yol açtı. İşçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirlerinin hiçe sayıldığı ülkemizde, sıcağa bağlı beyin kanaması geçiren PTT işçisi Berran Özen Kırmızıgül arkadaşımız, yaşam mücadelesi veriyor. Bu, önlenebilirdi. Hükümetten sendikalara herkesin yapması gerekenler var.
Pandemi sonrası gelişen yaşlı düşmanlığı atmosferinde, emekli aylıkları sağ hükümetlerin gözüne batmaya başladı. Emeklilik yaşı yükseltilip aylıklar düşürülürken, süreçten en zararlı çıkan kadın emekliler eylemlerde başı çekiyordu. O halde emekli kadın deneyimleri de feminizmin konusu haline gelmeli artık.
Bu yıl 8 Mart’ta kadınlar olarak yas, isyan ve mücadele azmiyle sokaklardayız. Depremde on binlerce insan yaşamını yitirdi. Bunun bir doğa olayı değil, insan eliyle işlenen cinayet olduğunun farkındayız. Birbirimizin aklına, duruşuna, mücadele azmine ve bunların birleştirilmesine; feminist politikaya her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var…
AKP, 2018 seçimlerinde kadınların işgücüne katılım oranını yüzde 41’e yükselteceğini söylemişti. Bugün TÜİK verilerinde bile bu oran yüzde 31,7 civarında. 20 yıldır uyguladıkları kadın emek piyasalarını esnekleştirme politikalarının sonucu, zirveye çıkan genç kadın işsizliği oldu.