1 Temmuz’da tüm itaatsizliğimizle Taksim Tünel’de buluşuyoruz

Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden geri çekilme kararının hayata geçeceği 1 Temmuz 2021 öncesi tüm Türkiye’den kadınlar ve LGBTİ+lar meydanları terk etmemeye kararlı.
Paylaş:
Kadınİşçi

Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden geri çekilme kararının hayata geçeceği 1 Temmuz 2021 öncesi tüm Türkiye’den kadınlar ve LGBTİ+lar meydanları terk etmemeye kararlı.

Eksik uygulanmasına rağmen hayatlarımız açısından çok önemli bir koruma sağlayan İstanbul Sözleşmesi’nden bir gecede, Cumhurbaşkanı kararnamesi ile geri çekilme kararı açıklandı. Bu durumun hem uluslararası hukuk hem evrensel insan hakları hem de kadın, LGBTİ+ ve çocukların şiddetsiz bir hayat güvencesi açısından kabul edilemez ve kaygı verici olduğunu düşünen kadın ve LGBTİ+ örgütleri kararın açıklanmasının ardından bir eylem takvimi belirlemiş ve duyurmuşlardı.

İki ana eylem etrafında şekillenen takvimde ilk büyük eylem çağrısı olan 19 Haziran Mitingi önemli bir yer tutuyordu. 19 Haziran günü Maltepe’de gerçekleştirilen mitingde binlerce kadın ve LGBTİ+ “Sözleşme bizim, vaz geçmiyoruz!” diye haykırdı. Miting öncesi pek çok yerelde bildiri ve bilgilendirme çalışması yapılmış, Türkiye’nin dört bir yanında sözleşmeye sahip çıkma çağrısı yükseltilmişti.

Eylem takviminin ikinci ana durağı ise 1 Temmuz 2021 Perşembe günü Taksim Tünel’e yapılan çağrı: “1 Temmuz’da tüm itaatsizliğimizle buluşuyor, sözleşmemize sahip çıkıyoruz.” Geçtiğimiz hafta içerisinde kadınlar ve LGBTİ+lar, 1 Temmuz’da yapılacak eyleme çağrı yapmak ve Sözleşmeden geri çekilme kararını tanımadıklarını haykırmak amacıyla pek çok irili ufaklı eylem düzenledi. Kadın ve LGBTİ+lar trafiği keserek eylemler yaptı, vapurlarda pankartlarını sarkıttı ve metrobüs hatlarında 1 Temmuz’a çağrı yaptı.

Son iki gün kala biz de yineliyoruz: Hayatlarımıza ve yaşam hakkımıza saldırmalarına izin vermemek için Kadınİşçi olarak bizde Taksim Tünel’deyiz.

# 1Temmuzdaİsyandayız! 19.00’da Taksim Tünel’de büyük kadın itaatsizliğindeyiz!

Paylaş:

Benzer İçerikler

Kamu emekçileri toplu sözleşme görüşmelerine hazırlanıyor. Erkeklerin koltukları doldurduğu masalarda, kadınlar hâlâ yok! KESK Kadın Sekreteri Döne Gevher ve yıllardır mücadele içinde olan Gültan Ergün ile görüştük. Taleplerini “Kadınların temsil edildiği ve grevli toplu sözleşme” şeklinde özetliyorlar.
Dünya’da aşırı sağ güçlenirken kadın ve LGBTİ+ lara karşı düşmanlık ve hak ihlalleri artıyor. Türkiye’de de son zamanlarda toplumsal cinsiyet eşitliği yasaklanan bir kavrama dönüşüyor. Normal doğum ve aile kutsanırken aile içindeki emek sömürüsü ve şiddet görünmüyor. Feministler olan biten karşında nasıl bir mücadele öneriyor? Kulak veriyoruz.
Son günlerde kadınlara yönelik taleplerin toplu sözleşmelerde yer alması tartışılmaya başlandı. Esasen konu ve talepler epey eski. Nedir toplu sözleşme, kimleri kapsar, kadın ve LGBTİ+’lara yönelik çıkarlar TİS’lerde niçin temsil edilmez, sözleşmeler eşitliği sağlama metinleri olarak kullanılabilir mi? Bir bilene soralım dedik. TİS’leri sadece pratikte değil teoride de inceleyen Ayşecan Ay ve Genel- İş Sendikası Kadıköy eski Şube Başkanı  Nazan Gevher Çam Ay ile görüştük.
İşçi veya ev emekçisi bütün kadınların maruz bırakıldığı sorunlara son günlerde bir yenisi eklendi. İktidar “normal doğurun” diyor! İşçi Bayramı’nda binlerce kadın işçi, ‘adil ücret’ için yürüyecek. Ancak şiddetsiz ve tacizsiz işyeri koşulları da kadınlar için ücret talebi kadar önemli. Sendikacı kadınlar, emekçilerin taleplerini Kadın İşçi’ye anlattılar. DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, “Kadın işçiler, ev içinde ücretsiz, ev dışında düşük ücretlerle güvencesiz koşulların içindeler. ‘Aile yılı’, ‘normal doğum’, ‘esnek çalışma’ gibi ifadelerle kadın düşmanı söylemlere her gün bir yenisini ekliyorlar” yorumuyla tepkisini dile getiriyor.
İçeriklerimizi kaçırmamak için e-posta bültenimize ücretsiz abone olun!