Her daim direnmeye devam!

Seçime sayılı günler kala kadınlar sokakları bırakmıyor. “Erdoğan ittifakını sandıkta değiştirelim” çağrısıyla pazar pazar dolaşıp bildiri dağıtan feministler, muhalefetin göçmenleri hedef alan söylemlerine de tepki gösterdi. KESK’li kadınlar ise herkesi tek adam rejimine ve kadın düşmanı zihniyete karşı oy kullanmaya çağırdı.
İkinci tur öncesi kadınlar sokaklarda:
Paylaş:

Feministlerin 28 Mayıs’ta yapılacak ikinci tur cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi, “Erdoğan ittifakını sandıkta değiştirelim” çağrısıyla başlattığı kampanya sürüyor. İstanbul’un çeşitli semtlerindeki pazarlarda her gün bildiri dağıtan, sosyal medyada #OyKullanıyorumÇünkü etiketiyle videolar paylaşan feministler, bugün de yazılı bir açıklama yaptı. Seçim için Feministler imzasıyla yayımlanan açıklamada, Cumhur İttifakı’nın yanı sıra Millet İttifakı’nın söylem ve politikaları da eleştirildi.

Seçim kazanmak için göçmen kadınların hayatlarını riske atacak veya kayyumlara kapı aralayacak bir politikanın kabul edilemez olduğuna vurgu yapılan açıklamada, “Biz ittifak ortaklarını ürkütmemek için İstanbul Sözleşmesi’ni mutabakat metnine dahi koyamayanlara değil, kendi mücadelemize güveniyoruz. Bu mücadelede, bugün her iki ittifakın da yükselttiği ırkçılığa, kayyuma, faşizme, ayrımcılığa asla yer yok” ifadeleri kullanıldı.

Göçmen ve Kürt kadınlarla mücadelemiz ortak

Feministlerin açıklaması şu şekilde:

“Biz Seçim için Feministler olarak kazanılmış haklarımıza, hayatlarımıza göz diken, 15 yaşında kız çocuklarını evlendirmekten bahseden, bizi ‘sahiplendirilecek’ eşya olarak gören ve utanmadan bunu beyan eden; her 8 Mart’ta, 25 Kasım’da, Onur yürüyüşlerinde sokakları ve meydanları kadınlara, LGBTİ+’lara polisin olanca şiddetiyle kapatan, katil erkekleri İstanbul Sözleşmesi’nden çıkarak cesaretlendiren Erdoğan ittifakını sandıkta değiştirme çağrısı yaptık. Burada derdimiz karşısındaki adayın, yani Kemal Kılıçdaroğlu’nun söylem ve politikalarını savunmak değil, eşitlik ve özgürlüğümüz için mücadele edebileceğimiz bir alan açmak oldu.

Biz, ittifak ortaklarını ürkütmemek için İstanbul Sözleşmesi’ni mutabakat metnine dahi koyamayanlara değil, kendi mücadelemize güveniyoruz. Bu mücadelede, bugün her iki ittifakın da yükselttiği ırkçılığa, kayyuma, faşizme, ayrımcılığa asla yer yok. Seçim kazanmak için zaten güvensiz ve güvencesiz olan göçmen kadınların hayatlarını riske atacak veya kayyumlara kapı aralayacak bir politika kabul edilemez. Kadına yönelik şiddetin sorumluluğunu patriyarkada ve erkeklerin daima sırtını sıvazlayan siyasette değil, savaş yüzünden yerini yurdunu bırakmak zorunda kalan insanlarda aramak, bir nüfusu bütünüyle suçlu ilan etmek ırkçılıktır.

Özgecan Aslan’a tecavüz edip öldürenler göçmen miydi? HKG’yi 6 yaşında evlendirenler göçmen miydi? 2 yaşında çocuğu istismar eden Furkan Sevinç göçmen mi? Ceren Özdemir’i sokakta takip edip katleden Özgür Arduç göçmen miydi? Ya Şule Çet’i camdan atanlar? Hiçbiri göçmen değil. Demek ki bizim gece sokakta güvende ve özgür yürümemizi göçmenlerin sınır dışı edilmesi sağlamayacak. Patriyarkal kapitalizmi ve yarattığı tahribatı bu şekilde maskelemek kadınlara yalnızca zarar verir.

Gittikçe yoksullaşmamızın, emeğimizin karşılığını alamamamızın, savaş politikalarının ve erkek şiddetinin sorumluluğunun göçmenlere yıkılmasına, bunun için kadınların tacize karşı haklı isyanının araçsallaştırılmasına izin vermiyoruz. Bizim göçmen kadınlarla, Dina’yla, Jesca’yla, Emani’yle, Nadira’yla mücadelemiz ortak! Bizim kayyum atandığı için belediyesi elinden alınan, kadın merkezi kuran kursuna dönüştürülen Kürt kadınlarla da mücadelemiz ortak. Diyarbakır’da, Van’da, Cizre’de halka seçimle yönetilme hakkını tam anlamıyla tanımayanlar, atama yoluyla yönetimi herhangi bir biçimde meşrulaştıranlar hiçbir yerde demokrasiden, haktan, hukuktan bahsedemez.

Seçimlerimizi, hayatımızı, haklarımızı, emeğimizi ve irademizi gasp etmeye kalkanlara karşı birlikte ve her daim direnmeye devam.”

Bir oy ver, değiştirelim!

KESK’li kadınlar da dün İstanbul Kadıköy’de eylem yaparak, “Her türlü gericiliğe karşı hayatlarımıza, sandığa sahip çıkıyoruz! Oy ver değiştir!” çağrısında bulundu. KESK İstanbul Kadın Meclisi adına yapılan açıklamada, Cumhur İttifakı’nın Meclis çoğunluğunu elde etmesinin, kadınların temel hak ve özgürlüklerini tehdit ettiği vurgulandı:

“Bu ittifakta yer alan HÜDA PAR ve Yeniden Refah gibi kadın düşmanı partiler, seçimlerden önce kadın kazanımlarını hedef tahtasına koymuş, açık açık LGBTİ+ düşmanlığı yapmıştır. İttifaka Yeniden Refah’ın dahil edilmesiyle İstanbul Sözleşmesi’nin ardından 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un feshinin de hedeflendiği ortaya çıkmıştır. HÜDA PAR ve Yeniden Refah ‘dul kadınları sahiplendirmeyi’, kız ve oğlan çocukların ayrı okullarda okutulmasını ve 15 yaş gibi bir yaşın evlilik yaşı olabileceğini savunuyor. Çocuk evliliklerinin önündeki yasal engellere karşı olduklarını açık açık dile getiriyorlar.

Biz kamu emekçisi kadınlar olarak, Meclis’teki bu kadın düşmanlarına, çocuk istismarını savunanlara HAYIR diyoruz. Kadınların uzun mücadeleler sonunda elde ettiği kazanımlarını hedef alan bu karanlık adamlara DUR diyoruz. Kadın düşmanı zihniyete karşı yaşamlarımız için, kazanımlarımız için sandığa sahip çıkıyor, ‘Bir oy ver değiştirelim’ diyoruz.”

Eyleme Türkiye İşçi Partisi’nden milletvekili adayı olan Meryem Göktepe de katıldı. Göktepe, “Kadınlar için zor bir sürece giriyoruz. Emekçi kadınlar için iki kat zor bir durumla karşı karşıyayız. Yüz yılların mücadelesiyle geldiğimiz bu noktada teslim olmamak, kazanımlarımıza ve yaşamlarımıza sahip çıkmak çok kıymetli” dedi.

Fotoğraflar: Seçim için Feministler, KESK

Paylaş:

Benzer İçerikler

Kadın düşmanı ittifak Meclis’te çoğunluğu etse de ‘tek adam’ rejiminin mimarı Erdoğan, cumhurbaşkanlığı seçimini ilk turda kazanamadı. Peki feministler, 14 Mayıs’ı nasıl değerlendiriyor? 28 Mayıs’taki ikinci tur seçimine dair ne söylüyorlar? Feminist hareketten arkadaşlarımız Ayşe Düzkan, Hülya Osmanağaoğlu ve Feride Eralp ile konuştuk.
İçeriklerimizi kaçırmamak için e-posta bültenimize ücretsiz abone olun!