“Sizin adınıza değil, hep birlikte yönetmek için adayız!”

Gülten Dokuyan Gülensu seçim bölgesi muhtar adayı. Gülsuyu Gülensu Kadın Derneği’nin yönetiminde. İşçilikten geliyor. Fabrika işçiliği yaptıktan sonra ev hizmetlerinde de çalışmış. Yöntemleri farklı. Seçim öncesinde masraflar için kadınlar ortak bir fon oluşturmuşlar. Bu fondan diğer kadın muhtar adaya da yardım ettik, diyor. Çünkü o kadın dayanışmasına inanıyor.
Paylaş:

Muhtar adayları arasında kadınların sayısı bir hayli fazla demiştik. Her şeyin yukarıdan pazarlıklarla yürütüldüğü bir yerel seçim arifesinde kadınlar en alttan, mahallelerden başlayarak yönetimlere aday oluyorlar. Bu olumlu bir şey. Mahalleler aynı zamanda seçenle seçilenin en fazla temas ettiği yerler. Adaylar arasında kadın mücadelesi içinden gelenler de var. Gülten Dokuyan da onlardan biri. Gülten’le geçmişini, adaylık sürecini, yapmak istediklerini konuştuk.

Bize biraz kendinizi tanıtabilir misiniz?

1981 Çorum Mecitözü doğumluyum. Kardeşlerimin en küçüğüyüm, ben iki yaşındayken babam vefat etmiş, onu tanıma şansım olmadı. Annem memlekette yaşıyor. Diğer kardeşlerim evlenip çoluk çocuk sahibi oldular. Herkes bir yerlerde yaşam mücadelesinin içinde… Ben de burada mücadelemi sürdürüyorum. İlkokuldan liseye kadar Mecitözü’nde okudum.

‘Makineci olarak çalıştım’

Sizin işçilik deneyiminiz de var, o süreçten bahsetmeniz mümkün mü?

Memlekette iş olanakları olmadığı için İstanbul’a yakınımın yanına geldim. Burada ilk kez büyük bir tekstil firmasında çalışmaya başladım. Tekstilde önce aracı dedikleri getir- götür işlerini yaptım. Dikiş dikmeyi öğrendikten sonra da makineci olarak çalışmaya başladım. Bir anımı paylaşmak istiyorum, mesai ile geçen üç aylık yoğun çalışmanın sonucunda yetişmesi gereken acil işler için öğlen molasında da çalışmamız söylendi. Çalışırsak bize dondurma alacağı sözünü vermişti müdürümüz. İş bittikten sonra hepimize dondurma ısmarladı. Biz çok mutlu olduk, hem dondurma yemiştik hem de müdür ilk kez verdiği sözü tutmuştu.

Daha sonra boya fabrikasında, kargo firmasında, hukuk bürosunda çalıştım. Sekreterlik te yaptım, yemek, temizlik işlerinde de çalıştım. Çocuk baktım.

Ama üretimin içinde olmak daha farklıydı. Sürekli bir arada olmak ortak sorunları paylaşmak… İşyerinde kadın ve erkek işçiler arasındaki çalışma koşulları ve ücret farklılıklarını bizzat yaşayarak görüyor insan.

Evini Ukraynalı çiftle paylaşıyor

Nasıl geçiniyorsunuz?

Bir takım sağlık sorunlarından sonra tam gün çalışmayı bırakıp haftanın belli günlerinde ev temizliğine gidiyorum. İki yıl öncesine kadar yalnız yaşıyordum. İki yıl önce Ukrayna Savaşı’ndan dolayı Türkiye’ye gelen bir çiftle evimi paylaşmaya başladım. Şu anda üç kişi aynı evde yaşıyoruz. Ev kendimizin değil kirada oturuyoruz.

Ukrayna’dan iki arkadaşla evini paylaşıyorsun. Birbirinizle nasıl anlaşıyorsunuz?

Bunu ilk duyan şaşırıyor elbette. Bu arkadaşlarım daha önce Türkiye’ye turist olarak gelmişler biraz Türkçe biliyorlardı. Ben de birkaç kelime İngilizce biliyordum. Elbette başta anlaşmakta zorlandık ama birbirimizi tanıdıkça da beden dilimizle tek bir kelime ile de birbirimizi daha iyi anlamaya başladık.

Kadın arkadaş Ukrayna’da öğretmen olarak çalışıyormuş, eşi de ressam. Birlikte resim yaparak resimlerini mağazalara satarak kendi yaşamlarını idame etmeye çalışıyorlar. Evde tamamen ortak bir yaşam var.

Yani ben nasıl ev sahibiysem onlar da aynı şekilde ev sahibi. Bizi kötü yönetimler bir araya getirdi ama burada şunu çok iyi görüyoruz ki, “Ülkelerin ezilenlerin kaderleri bir. Kadınlar ve çocuklar bundan daha ağır etkileniyor” yani bizikoşullar buluşturdu ve bu çok güzel oldu.

10 yıldır kadın mücadelesini yükseltmeye dönük mahallemizde bir kadın derneğimiz var. Ben aynı zamanda dernek yöneticisiyim dolayısıyla sürekli bir faaliyet ve mücadelenin içindeyim. Böyle olunca da günlük hayatım ve sonraki günlerim planlı oluyor. Planlı ve düzenli olmayı seviyorum ve hem ev işlerini hem dışarıdaki işleri kendime göre sürekli planlıyorum. Böyle olunca da herhangi bir sorun yaşanmıyor.

‘Kim uygunsa ev işini o yapıyor’

Ev işlerini nasıl planlıyorsunuz?

Bir planımız yok. Evde kim uygunsa işi o yapıyor. Diyelim ki ben evdeyim; temizlik yapılacaksa ben yaparım. Yemek yapılacaksa diğerimiz hazırlar, alışveriş yapılacaksa onlar yapar. Faturaları hangimiz uygunsa o yatırıyor. Bir birimizi beklemeden bu işler yapılıyor, yani kimse kimseden şunu yapacak, bunu yapacak, diye bir beklentiye girmiyor. Bu anlamda herhangi bir sorun da yaşamıyoruz ev içinde oldukça uyumluyuz.

İnsanların pek çok konuda birbirine tahammül edemediği bu zamanlarda farklı kültürlerden olanlarla bir arada yaşamak benim için de güzel bir deneyim oldu. Kendi adıma ben arkadaşlarımı tanıdığım için çok mutluyum. Umarım onlar da benimle tanıştıkları için mutlu olmuşlardır.

‘Hep erkeklerin muhtar olduğu bir yer burası’

Şimdi bir muhtar adayısın, bu süreç nasıl başladı, nasıl gelişti?

Aslında bu birdenbire gelişen bir durum değildi. Biz, Gülsuyu Gülensu Kadın Derneğini 10 yıl önce kurduk ve burada pek çok farklı faaliyet yürüttük. Geldiğimiz noktada artık mahallemizle ilgili bir şeyler yapmamız gerektiğini, mahalle yönetimine katkıda bulunmamız gerektiğini, düşündük. Bir süredir kendi aramızda bu meseleyi tartışıyorduk zaten.

Bu zamana kadar hiç kadın muhtar olmamış, sürekli erkeklerin muhtar olduğu bir bölge burası. Ben Gülsuyu Gülensu Derneği üyesi kadınların ve dernek etrafında bir araya gelen kadınların önerisiyle, onların desteği ile aday olmuş bir kadınım.

‘Üç kadın aday dayanışma içindeyiz’

Aynı mahallede üç kadın adaysınız çalışmalarınız nasıl gidiyor bu süreçte yan yana gelip fikir alışverişinde bulundunuz mu?

Mahallemizde sekiz aday var bunların üçü kadın. Bu bizim için çok önemli ve üç kadın aday olarak kendi aramızda dayanışma içindeyiz

İşin ciddi bir külfeti var, ciddi para gerektiriyor. Burada kadınlar kendi aralarında bir seçim fonu oluşturdular ve herkes büyük, küçük demeden katkı sunuyor. Bu çok güzel bir şey. Böylece afişler basıldı, pankartlar hazırlandı. Hatta şöyle bir şey yaptık; aday olan kadın arkadaşlarımızdan birinin bütçesi zayıftı, kendi bütçemizden bir bölümünü ayırarak o aday arkadaşımızla ekonomik dayanışmada bulunduk. Hiçbir kadın geride kalmayacak şekilde çalışmamızı sürdürme çabasındayız.

Bu süreçte çok fazla olmasa da kadın adaylar olarak yan yana geldik. Sonuçta biz kadınız. Burada kadınların birbiriyle rekabet halinde olmadığı, tam tersine birbiriyle dayanışma içinde çalışmalarını sürdürdüğü bir ortam olsun, istedik. Bu, bizim için çok değerli altını özellikle çizmek isterim.

‘Azaların da çoğu kadın’

Çalışmalarınız nasıl gidiyor.

Söylediğim gibi kadınların önerisiyle başladığımız bir süreç bu. Dolayısıyla en çok çalışanlar da yine kadınlar oldu. Azaların çoğunluğu da kadın zaten. Bazı arkadaşlarımız çalıştıkları için ancak hafta sonu belli saatleri planlayabiliyorlar. Bir iş yerinde çalışmayan kadın arkadaşlarımız da gün içerisinde çocuğunu okula bırakma ve çocuğu okuldan alma zamanını planlıyor ve öyle gelebiliyor. Pazara ve benzeri yerlere ziyarete gideceksek gruplar oluşturuyoruz, bu gruplar üzerinden herkes bulunduğu yerden bilgi veriyor. Bu şekilde çalışmalarımız devam ediyor

Peki diğer kesimlerin katılımı nasıl?

Evet, hakkını teslim etmeliyim en fazla kadınlar çalışıyor ama son dönemlerde artık bu işin içine gençler de girdi. Ciddi ciddi seçim çalışmasına döndü iş. Biz aslında şimdiden kazandık, diyoruz. Mahallemizde bu süreçte daha da öne çıkan dayanışma kültürü, bize ciddi güç katıyor. Bundan sonra sorumluluğumuzun çok daha büyük olduğunun bilincindeyiz. Ben çok mutluyum, çok heyecanlıyım bu çalışmaya güç katan omuz veren her bir arkadaşıma çok çok teşekkür ediyorum ve diğer aday arkadaşlarıma da başarılar diliyorum.

Paylaş:

Benzer İçerikler

Yerel seçimlerde sahada olanlar arasında en dikkat çekici yüzler kadın muhtar adayları. Erkekler için tasarlanmış mahallelerin yönetimine talip olmak hayli radikal bir karar çünkü… Manisa Eroğlu mahallesinde de herkesin bakışları muhtar adayı Nurhayat’a çevrilmiş durumda.
Gülsuyu Gülensu Mahallesi Muhtar Adaylarından Özlem Güneş: “Çalışmanın içine girince kadın adayların ne kadar büyük bir ihtiyaç olduğunu gördük. Mahallede üç kadın adayız ve her birimizin yaratığı bir pozitif enerji var. Biz asla birbirimizin rakibi değiliz.” diyor.
Yerel seçimlerde kadın muhtar adaylarının sayısı oldukça fazla. Aydınlı Mahallesi muhtar adayı Suna Eker de onlardan biri. Erkek adaylar geri çekilmesi konusunda epey baskı yapmışlar.  Ama o vazgeçmeme konusunda kararlı.
İçeriklerimizi kaçırmamak için e-posta bültenimize ücretsiz abone olun!