Yazarın Diğer Yazıları

Olcay Korkmaz
Olcay Korkmaz
Kurum tarafından işsizlik ödeneğine hak kazananlara işsizlik ödeneği verilmesinin yanı sıra bu kişilerin genel sağlık sigortası primleri de kurumca ödenmektedir. Ayrıca ödenek alanlara yeni bir iş bulma ve meslek geliştirme, edindirme ve yetiştirme eğitimleri de verilmektedir. 
İşsizlik ödeneğine hak kazanmak için çıkış tarihinden itibaren 30 gün içinde İŞKUR’a başvurmanız gerekiyor. Ödenek günlük ortalama brüt kazancınızın yüzde 40’dır. İşsiz kalınan süre boyunca en fazla 10 ay ödeniyor.  Daha uzun süre işsiz kalınması durumunda devlet, Anayasa’da yer alan sosyal devlet ilkesine rağmen, kişiyi güvencesiz bırakıyor.
İşten çıkış kodu işsizlik ödeneğinden yaralanmada belirleyicidir. Ama çıkış kodu işverence serbestçe bildiriliyor ve denetlenmiyor. Oysa işverenlerin çıkış bildirimi yaparken nedenini ortaya koyan somut belgeler sunması, bildirimin sıkı bir denetimden geçirilmesi gerekir.
1999 yılında çıkarılan 4447 Sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu’yla işsiz kalan ve belirli şartları taşıyan işçilere 6-10 ay arası işsizlik ödeneği verilmesi düzenlemesi getirildi. Aradan geçen 22 yıllık sürede fon amacına aykırı bir biçimde, işverenlere teşvik ve devlet projelerinin desteklenmesinde kullanıldı. Arkadaşımız Olcay Korkmaz üç yazılık bir diziyle işsizlik sigortası meselesini inceliyor.
‘Kod 29′ şimdiki hali ile Kod 42-43-44-45-46-47-48-49 ile çıkarılan işçiye kıdem ve ihbar tazminatı ödenmeyecek, işçi işsizlik sigortasından da yararlanamayacak. İşçilerin haklarını kısıtlayan İş Yasası’nın 25/2. Maddesinde değişiklik yapılmadan hak kayıplarının önüne geçilmesi mümkün değil.
Sözleşmenin kaldırılmasının bir tehlikesi de aile arabuluculuğunun yürürlüğe konulmasıdır. Sözleşmeye aile arabuluculuğuna engel teşkil ediyordu. Sözleşmenin kaldırılması ile birlikte aile arabuluculuğu dillendirilmeye başlandı. Şiddet gören ile şiddet uygulayan bir araya getirilecek ve uzlaştırılmaya çalışılacak.
Ülkemizde corona vakasının ilk tespitinin (resmi açıklamalara göre) birinci yılını doldurduk. Bu bir yıl içinde sağlık alanında ciddi sıkıntılar yaşanırken işçi aleyhine yasal düzenlemeler de hız kazandı. Ücretsiz izin dayatması, telafi çalışması, kısa çalışma uygulaması ve giderek artan tazminatsız işten çıkarmalar bunların başında geliyor.
İş Sağlığı ve Güvenliği alanında hem 6331 Sayılı Kanun hem de 4857 Sayılı Kanun’da kadın işçiler ile ilgili düzenlemeler hamilelik ve doğum sonrası süreç ile ilgilidir. Daha önce kadın işçilerin çalıştırılacağı işler bir yönetmelik ile belirlenmişti, bu yönetmelik yürürlükten kaldırıldı.
İçeriklerimizi kaçırmamak için e-posta bültenimize ücretsiz abone olun!